Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1123 E. 2023/878 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1123
KARAR NO: 2023/878
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 04/05/2023
NUMARASI: 2022/5 E. – 2023/101 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ilahiyat fakültesi mezunu olup, uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalıştığını, asıl müellifi … olan …” adlı eserin arapçadan müvekkili tarafından tercümesinin yapıldığını, arapça olan bu eserden yapılan tercüme ile yine müvekkili tarafından “…” nolu cilt halindeki tercüme eserlerin meydana getirildiğini, müvekkili tarafından tercüme edilen “…” ciltlerin ise davalı şirkete ait … Yayınevi tarafından basımı, dağıtımı ve satışı yapılan dava konusu “…” adlı tek cilt halindeki kitabın müvekkiline ait eserlerindeki tercümenin tıpatıp aynısının kullanılarak basıldığını, tercümesinin müvekkili tarafından yapılan ve tercümenin birebir olarak aynısı kullanılan bu kitabın asıl yazarının … olduğunu, dava konusu kitapta çevirmen olarak müvekkilinin isminin çıkarıldığını ve yapılan tüm baskılarda çeviren olarak “heyet” yazıldığını, yapılan bu işlemlerin FSEK’e aykırı olduğunu, müvekkilinin bu durumu öğrenir öğrenmez 2019 yılında kamu kurumları nezdinde şikayetlerde bulunduğunu, mahkememizin 2019/368 Esas sayılı dosyasında da dava konusu kitabın basımının engellenmesi, piyasadan toplatılması, maddi ve manevi tazminat istemli dava açtıklarını, tercümesi müvekkili tarafından yapılan dava konusu kitapta tercüme eden kısımda kasıtlı bir şekilde “HEYET” ibaresinin konulmasının müvekkilinin haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, “BÜTÜN YÖNLERİ İLE TEVHİD” adlı kitabın basım, dağıtım ve satılmasının men’ini, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 1999 yılında söz … yetkilisi … tarafından dava konusu eserin tüm haklarının müvekkili şirkete devredildiğini, müvekkili şirkete tercüme eserin mali haklarının devredilmesi sonrasında, eserip Arapça aslı hakkında araştırmalara girişen müvekkili şirkete ait … Yayınevi, söz konusu kitabın İslam dünyasında yoğun ilgi gördüğünü, Türkiye’de de bu eserin ilgiyle karşılanacağını öngörerek kitap hakkında detaylı araştırmalar yaptığını, bunun neticesinde çalışmalara başlayarak aslı Arapça olan bu kitabın tercümesi için … isimli kişinin bulunduğu heyet ile anlaştığını, buna ilişkin tercüme sözleşmesinin de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bildirildiğini ve çeviri eser için bandrol dahi alındığını, sanatsal yöne ağır basmayan, açıklayıcı ve bilgilendirici eserlerdeki çevirilerin birbirlerine son derece benzerlik göstermesinin olağan olduğunu, davacı yanın kendisine ait çevirinin müvekkili şirkete ait yayınevi tarafından farklı bir eser gibi gösterildiği iddialarının haksız ithamlardan ibaret olduğu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04/05/2023 tarihli 2022/5 E. 2023/101 K. Sayılı kararıyla; Davacının davasının kısmen kabulüne, davalı tarafça basım ve dağıtımı yapılan “…” isimli tercüme eser üzerinden davacının tercüme nedeniyle işleme eser sahibi olduğunun tespitine, davalı tarafça bu eserin bundan böyle basım, dağıtım ve satılmasının men’ine (yasaklanmasına), toplam 99.456,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair maddi tazminat talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine, -Karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin Türkiye genelinde yayınlanan günlük bir gazete ile ilanına, ” karar verilmiş, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karar her ne kadar davalı vekilince istinaf edilmiş ise de; davalı vekili tarafından 07/08/2023 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yolu başvurusundan feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı vekilinin vekaletnamesinden, kanunyolu başvuru hakkından feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. İstinaf başvuru hakkından feragati düzenleyen HMK m.349/2’de, başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ve dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karar bağlanmamış ise başvurunun feragat nedeniyle reddolunacağı hüküm altına alınmıştır. Davalı vekili tarafından 07/08/2023 tarihli dilekçe ile istinaf başvurusundan feragat edildiği belirlenmekle 6100 Sayılı HMK’nın 349/2 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekili istinaf aşamasında istinaftan feragat etmesi sebebiyle istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Davalı tarafından peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf talebinde bulunan taraflara iadesine, 3- İstinaf talebinde bulunan davalı tarafça yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6100 Sayılı HMK’nın 349/2 maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/09/2023