Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1122 E. 2023/823 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1122
KARAR NO: 2023/823
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 17/05/2023
NUMARASI: 2023/70 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tedbir talepli dava dilekçesi ile, davalı adına kayıtlı olduğu bildirilen … sayılı marka tescil belgelerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesi üzerine Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından 30/03/2023 tarihinde davalı adına … tescil numaralı markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi talebinin 10.000,00 TL teminat karşılığında kabulüne karar verildiği, davacı vekilince teminatın yatırılarak kararın uygulandığı, davacı vekilinin sonrasında ihtiyati tedbir kararında belirlenen teminata karşı itirazının 17/05/2023 tarihli duruşmada değerlendirildiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince 30/03/2023 tarihli ara karar ile; ” İşbu davada davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü/kullanılmama nedeniyle iptali talep edildiği hususu da nazara alınarak, dava dilekçesi ve ekli belgelere göre, HMK’nın 389 ve devamı maddeleri ile SMK’nın 159. maddesi uyarınca, markanın davanın devamı sırasında üçüncü kişilere devredilmesi durumunda, taraf teşkili sağlanması hususunda zorluk yaşanması ve verilecek kararın infazında sıkıntı yaşanmaması amacıyla ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, takdiren 10.000,00 TL teminat karşılığında, davalı adına kayıtlı olduğu bildirilen … sayılı marka tescil belgeleri davalı adına kayıtlı ise, 3. şahıslara devrinin önlenmesi açısından TPMK sicil kaydına tedbir konulmasına” karar verilmiştir.İlk Derece Mahkemesince 17/05/2023 tarihli ara karar ile; “Somut uyuşmazlık bakımından marka sahibinin hakları kısıtlandığından ve takdir olunan teminat miktarı taraf menfaatlerini dengeleyici olduğu kanaatiyle” teminata itiraz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir talepli olarak TMPK nezdinde … numara ile tescilli “…” markasının iptaline, markanın iptali koşullarının oluşmadığının tespiti halinde ise markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi talepli olarak açtığı davada 30/03/2023 tarihinde davaya konu markanın 3. Şahıslara devrinin önlenmesi için 10.000,00-TL teminat karşılığında tedbir kararı verildiğini, 11/04/2023 tarihinde 30/03/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararında belirlenen 10.000,00-TL teminat bedeline itiraz edilmiş olmakla, itirazlarının değerlendirilmesi için 17/05/2023 tarihinde duruşma açıldığını, 17/05/2023 tarihinde yapılan duruşmada taraflarınca teminat miktarına yapılan itirazın reddine karar verilldiğini, … markasının sektörde bilinen ve uluslararası marka tescili bulunan bir marka olduğunu, yerel mahkeme ihtiyati tedbir taleplerini kabul etmişse de, HMK 392/f.II ve III maddelerindeki kriterleri göz ardı ettiğini, müvekkilin hakkının HMK md 392’de belirtilen resmi belge niteliğinde olan TPMK tarafından kendisine verilen marka tescil belgelerine dayandığını, dava dilekçeleri ekinde bulunan bayilik sözleşmesinden açıkça görüleceği üzere davalı şirket yetkilisinin 2008-2010 yılları arasında müvekkile ait markanın bayiliğini yaptığını, 2010 yılında bayilik sözleşmesinin sona ermesinin ardından 2011 yılında bayiliğini yaptığı markanın okunuş ve yazılışı aynı olacak şekilde marka başvurusunda bulunduğunu, bunun davalının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, bu nedenle ihtiyati tedbir taleplerinin öncelikle teminatsız olarak uygulanmasını, kabul edilmemesi halinde ise makul bir teminat miktarına hükmedilmesi için istinaf yasa yoluna başvurma zorunluluğu doğduğunu beyan ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, SMK 9 ve 26 maddeleri gereğince davalı adına tescilli markanın son 5 yıl içerisinde kullanılmamış olması nedeniyle davalı adına tescilli … sayılı markanın iptali ile sicilden terkini, olmadığı takdirde de SMK 5 ve 6 maddeleri gereğince davalı adına tescilli”…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini davasıdır. Mahkemece 30/03/2023 tarihli ara kararı ile davacı vekili tarafından takdirden 10.000,00-TL teminatın nakden veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak kararın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ibraz edilmesi halinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davalı adına kayıtlı olduğu bildirilen … sayılı marka tescil belgeleri davalı adına kayıtlı ise 3. şahıslara devrinin önlenmesi açısından TPMK Sicil Kaydı’na tedbir konulmasına karar verildiği, davacı tarafından yasal süresi içinde itiraz dilekçesinde tedbir kararında belirtilen teminat miktarının fahiş olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin teminat alınmaksızın kabul edilmesine, kabul görmemesi halinde de makul bir teminat alınmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece duruşmalı yapılan inceleme neticesinde 17/05/2023 tarihinde teminat miktarına yapılmış olan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İstinafa konu 17/05/2023 tarihli ara karar, teminat miktarına yapılmış olan itirazın reddine ilişkindir. 6769 sayılı kanunun 159. maddesinin 1. bendine göre; “Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” Aynı kanunun 3. bendine göre; “İhtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.” HMK 392. maddeye göre ihtiyati tedbir talep eden haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve 3. kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmi belgeye başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. HMK 394/2’ye göre ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarını mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak kararı veren mahkemeye itiraz edebileceği belirtilmiştir. Mahkemece takdir edilen 10.000,00-TL teminat dosya kapsamı doğrultusunda olayın oluş şekline uygundur. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 2. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/05/2023 tarih ve 2023/70 E. sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/07/2023