Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1077 E. 2023/813 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1077
KARAR NO: 2023/813
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 24.01.2023 ara karar
NUMARASI: 2022/266 E
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep, Mahkemece verilen 15.11.2022 tarihli ihtiyati tedbir talebine yapılan itirazın kısmen kabulü ile ”tedbirin ters teminat tedbirine çevrilmesine” ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen 24.01.2023 tarihli ara kararın istinaf yoluyla incelenmesi talebidir. İlk Derece Mahkemesince verilen 24.01.2023 tarihli ara kararın taraflarca yasal süresi içerisinde istinaf edildiği anlaşılmaktadır. Dairemizce daha önce İlk Derece Mahkemesince verilen 03.03.2023 tarihli ara kararın istinaf incelemesinin yapıldığı görülmektedir.Davacı karşı davalı tarafından açılan markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması talepli davada; davalı karşı davacının “…”, “…” ve “…” ibareli kullanımlarının, davacı karşı davalının “…” ibareli tescilli markalarına tecavüz oluşturduğu iddia edilerek, davalı karşı davacının kullanımlarının durdurulması, internet siteleri ve sosyal medya hesaplarının mobil uygulamalara erişimin engellenmesi tedbiren talep edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, 2022/138 d.iş sayılı dosya üzerinden bilirkişi raporuna itibar edilerek, tedbir talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, 2022/138 d.iş sayılı dosya üzerinden verilen ihtiyati tedbir kararına karşı, davalı karşı davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine, duruşmalı olarak yapılan inceleme neticesinde; 24.01.2023 tarihli ara karar ile; ”…davalının …, …, …, … numaralı … esas unsurlu markaların tescilli sahibi olduğu ayrıca … esas unsurlu bir çok marka başvurusunun da inceleme ve itiraz aşamasında olduğunun görüldüğü, her ne kadar davalının mevcut … esas unsurlu tescilli markalarında 36. Sınıf yönünden tescil yok ise de; davalının …, … ve … numaralı … esas unsurlu markalarının 36. Sınıf yönünden de tescilinin talep edildiği, itiraz aşamasında olduğu, yine davalı vekilinin beyanına göre davacının … esas unsurlu markaları yönünden hükümsüzlük davası açıldığı beyanda edildiğinde davalının … esas unsurlu markalarının davacıya nazaran önceki tescil sahibi olması her ne kadar davalı markalarında 36.sınıfta tescil yok ise de davalının tescilli olduğu sınıflar ile davacının tescilli olduğu sınıflar arasında karşılaştırılma yapılması gerektiği 36. Sınıflar yönünden davacının mı yoksa davalının mı … markası yönünden üstün hak sahibi olduğu, yine hükümsüzlük ve haksız rekabet açıldığı yönündeki beyanları da dikkate alındığında bu aşamada davalı aleyhine verilecek tedbirin uygulanması halinde davalının beyanına göre 10 Milyon kullanıcısı olduğu oyun platformunun kapatılabileceği ihtimali neticesi ile zarar uğrayabileceği öte yandan davalı kullanımlarının haksız olma ihtimaline binaen davacının da zarara uğrayabileceği bu sebeple taraf menFaatleri arasında denge kurularak ters teminat tedbirinin daha uygun olduğu anlaşıldığından davalı tarafından 100.000 TL. Teminat yatırılması karşılığında ters tedbir kararı verilmesinin yerinde olacağı…” gerekçesiyle itirazın kısmen kabulüne, tedbirin ters teminat tedbirine çevrilmesine, teminat miktarının 200.000 TL olarak taktirine, belirtilen miktarın 1 haftalık kesin kesin süre içinde yatırılmadığı taktirde 15.11.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiştir. Davalı karşı davacı … Tic. A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … markalarının yerli ve tanınmış marka olduğunu, müvekkilinin marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, dosyaya sunulan kamuoyu araştırmalarının bu durumu doğruladığını, müvekkilinin davacı karşı davalının marka hakkına tecavüz etmediğini, Müvekkilinin bir bilgi yarışması oyunu sunduğunu, finansal hizmet sunmadığını, para ödüllü bir yarışmanın 36.sınıf kapsamında bir finansal hizmet olarak değerlendirilemeyeceğini, Müvekkilinin 9.ve 42.sınıfı kapsayan kripto cüzdanlar üzerinde tescili bulunduğunu, Karşı yan iddiasını ispatlayamadığından ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, davacı karşı davalı markasının ihtiyati tedbirin talep edildiği tarihte dahi kullanılmadığını, aksi yönde dosyaya bir delil sunulmadığını, ayrıca yaklaşık ispat koşulunun somut olayda sağlanamadığını, Karşı taraf aleyhine tecavüz ve hükümsüzlük davası açıldığını, tecavüz fiilini gerçekleştirenin karşı taraf olduğunu, ihtiyati tedbirin ters teminat tedbirine çevrilebilmesi için öncelikle hukuka uygun bir ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, ancak yukarıda açıklanan nedenlerle verilen ters tedbir kararının hukuka uygun olmadığını beyan ederek, anılan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı karşı davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; Karşı yan kullanımlarının müvekkilinin marka hakkı kapsamında olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, müvekkilinin dava konusu marka yönünden 36.sınıfta tescilli ve üstün hak sahibi olduğunu, buna ilişkin delillerin dosyaya sunulduğunu, karşı yanın tescilli hak sahibi olmamasına rağmen kripto para alım satımı yaptığını, finansal faaliyet gösterdiğini, 15.11.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesi ve kararın ivedilikle uygulanması gerektiğini, zira karşı yanın iyi niyetli olmadığını, müvekkilinin markalarından uzun süredir haberdar olduğunu, buna rağmen hukuki bir aksiyon almadığını, karşı yana keşide edilen ihtarnameden sonra markalara yönelik itirazlar ileri sürülmeye başlandığını, karşı yanın itirazlarının davayı uzatmaya yönelik olduğunu beyan ederek, ters teminat kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep; davacı/karşı davalı tarafından açılan markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması talepli davada, İlk Derece Mahkemesince verilen 15.11.2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararının, itiraz üzerine ters teminat tedbirine çevrilmesine yönelik 24.01.2023 tarihli ara kararın istinaf yoluyla incelenmesi talebidir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu anlaşılmaktadır. Gerek marka hakkına tecavüz istemli asıl dava ve gerekse hükümsüzlük istemli karşı davada ileri sürülen iddia ve savunmalar dikkate alındığında; marka kullanımlarının ne şekilde gerçekleştiği, marka tescillerinin bulunduğu emtia ve hizmet alt sınıfları arasında bir benzerlik olup olmadığı, nihayetinde gerçek hak sahibinin taraflardan hangisi olduğu hususlarının yargılamayı gerektirdiği, yukarıdaki paragrafta yapılan açıklamalar kapsamında, daha önce Mahkemece davacı karşı davalı lehine verilen ihtiyati tedbir kararının, ters teminata çevrilerek taraflar arasında bir menfaat dengesinin kurulduğu anlaşılmakla, tarafların ters teminat tedbirinin kaldırılması, tedbir talebinin tümüyle reddine yönelik taleplerinin yerinde olmadığı, dolayısıyla bu hususta Mahkemece verilen kararın yerinde olduğu, aksi yöndeki istinaf sebeplerinin haklı olmadığı kanaatine varılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24.01.2023 tarih ve 2022/266 E.. sayılı kararına ara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalı karşı davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacı karşı davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4- Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,7- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394 (5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/07/2023