Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/106 E. 2023/80 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/106
KARAR NO: 2023/80
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 28/09/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/89 E.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)|Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı/Birleşen davada davalı vekilinin 13/09/2022 tarihli dilekçesinde özetle; Davalı firmaya daha önce hükümsüzlük davası ileri sürdüklerini ancak davalı tarafımıza tecavüzün davası iddiası ile daha sonra dava açıldığını, karşı dava öncesinde 2022/44 d. İş sayılı dosyasında tedbir kararı verildiğinden ve de dosyanın sürekli mahkeme değiştirmesinden dolayı karşı tedbir taleplerinin bir türlü görülemediğini, bundan dolayı değerlendirilmediğini, Endüstriyel tasarım tescilleri 22.12.2016 tarihli ve 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 55 ve 56 maddeleri kapsamınca incelenip tescil altına alındığını, ilgili maddeler kapsamında Mahkemece karşı dava öncesinde hükümsüzlük davasının açıldığını, İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2022/44 d.iş sayılı dosyasında tedbirin reddi kararı yer aldığını, dosya Mahkemenizde birleşmesi sebebi ile gerek SMK da yer alan hükümsüzlük talep ve ekleri ile gerekse HMK’nın ilgili maddeleri gereği daha sonra telafisi imkansız sonuçlara sebep olmaması için tedbir kararının teminat karşılığı ivedi olarak kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin mağduriyetinin daha fazla artmaması için teminat karşılığı ters tedbir kararının verilmesi ile 2022/44 d.iş sayılı dosyasında tedbir kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/Birleşen davada davacı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle müvekkilinin 06.04.2022 tarihli İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/44 D.İŞ sayılı tespit ve tedbir dosyası ile, birleşen davada davalı aleyhine ihtiyati tedbir kararı uygulandığını, 01.06.2022 tarihinde İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/98 E. sayılı birleşen davada tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i konulu esas davayı açıldığını, bu davanın dayanağı, müvekkiline ait TÜRKPATENT nezdinde … ve … numaralı tasarım ve iş mahsulleri olduğunu, esas davada davacının dava konusu dışındaki ve gerçeğe aykırı beyanları olduğunu, müvekkilinin esas davaya konu tasarımları başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edici olduğunu, esas davanın reddini, birleşen davanını kabulünü, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/44 D.İŞ sayılı dosyada verilen ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesi gerektiğini, esas ve birleşen davada karşı tarafın ihtiyati tedbir kararı ile ilgili taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 28/09/2022 tarihli ara kararıyla; “1-6100 Sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesi gereğince Davalı birleşen davacı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin itirazının kısmen kabulü ile, İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN takdiren 30.000,00 TL (otuzintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜ İLE, -Tespite konu talep eden adına TPMK nezdinde … – … ve … numaralı ile tescilli tasarımlar ile iltibasa sebebiyet verdiği değerlendirilen ürünlerin karşı tarafça imal, satış, dağıtım, ithali, ihracı ve satışa sunulmasının önlenmesine, internet sitesinde reklam, her türlü tanıtım malzemesinde kullanımın, ticari evrak üzerinde kullanımının tedbiren önlenmesine, -Ancak aleyhine tedbir talep edilen davacı birleşen davalı tarafından, takdiren 90.000,00 TL (doksanbintürklirası) nakti veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu teminatın kararın tefhiminden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde yatırılması halinde tedbirin UYGULANMAMASINA,” karar verilmiştir. Davalı birleşen dava da davacı …Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davaya dayanak “mobilya ayağı” tasarımının Türkpatent nezdinde tescilli hak sahibi olduğunu, Davacı/birleşen davada davalı tarafın ise müvekkiline ait tasarımları haksız ve hukuka aykırı şekilde ticari hayata konu ettiğini, bu haksız kullanımlar üzerine; İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/44 D. iş dosyasında verilen 09.05.2022 tarihli ara karar ile davacı/birleşen davalı aleyhine ihtiyati tedbir uygulandığını ve İstanbul 3. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/98 numarası ile ikame açıldığını, davacı/birleşen davalının ise müvekkiline ait “mobilya ayağı” tasarımları aleyhine hükümsüzlük davası ikame ettiğini, davacı/birleşen dosyada davalı tarafça İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/44 D. iş dosyasında verilen 09.05.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiğini ve İstanbul 4. Fikri Sınai Haklar Hukuku Mahkemesi’nin 2022/89 E. 28.09.2022 tarihli ara kararı ile müvekkili lehine tesis edilen ihtiyati tedbir kararının kısmen kaldırılarak “aleyhine tedbir talep edilen davacı birleşen davalı tarafından, takdiren 90.000,00 TL (doksanbintürklirası) nakti veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu teminatın kararın tefhiminden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde yatırılması halinde tedbirin uygulanmamasına” şeklinde ara karar oluşturulduğunu, İstanbul 4. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/89 esas sayılı dosya üzerinden verilen 28.09.2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın kısmen kabulü yönündeki kararın kaldırılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, -Müvekkilin tedbire dayanak … ve … nolu tasarımları (mobilya için ayak) müvekkili şirket yetkilisi … tarafından tasarlanmış olup kendine has detaylara sahip tasarımlar olduğunu, Müvekkiline ait tasarımların hükümsüz kılınması talebinin son derece mesnetsiz olduğunu, “yaklaşık ispat” koşullarının dahi sağlanamadığını, karşı tarafça hükümsüzlük davasına gerekçe gösterilen görsellerde tarih kaydı bulunmadığını, -İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/44 D.İş dosyasında tanzim edilen bilirkişi tespit raporu ile tasarımların “genel izlenim itibarıyla benzer olarak algılandığı, detayda yapılan farklılıkların aynı tasarımın versiyonlarıymış gibi algılanmasına yol açtığı” tespit edildiğini, bahse konu tasarımların sadece tasarım ve görüntü bakımından değil, üretim ve malzeme bakımından da birebir aynı olduğunu, kıyaslanan tasarımların çember kısımlarının “küçülme sekli”, “boyutları”, “yapım malzemesi” gibi tüm unsurlarının aynı olduğunu, İhtiyati tedbir kararının mevcut durumda son bulmasının müvekkilinin tasarımlarının korunmasını imkansız kılacağını, -Bahse konu tasarımlar “mobilya ayağı” tasarımları olduğunu, mobilya sektörünün çok dinamik ve birkaç sene içerisinde kendini yenileyen ticari hacmi yüksek ve tasarım konusunda kolay tüketilebilir bir alan olduğunu, örneğin bir mobilya konseptinin tüketici gözünde değer kazanması ve kazandığı o değeri kaybetmesinin en fazla 2-3 senelik bir döneme yayıldığını, müvekkilinin tescilli tasarımı olan mobilya ayağı tasarımının, müvekkilinin özenli tasarım çalışmaları neticesinde meydana getirilmiş olup tüketiciler nezdinde çok beğenildiğini, Davacı/birleşen davada davalının işbu tasarımları kullanması ihtimalinde, karşı tarafça yatırılan 90.000,00 TL teminatın müvekkilinin zararını karşılamaya yeterli olmayacağını, -İşbu tedbirin kalkmasıyla birlikte davanın sonucu ile elde edilecek menfaatin artık müvekkiline sağlanamayacak hale geldiğini, tedbirin kalkmasının müvekkili bakımından telafisinin mümkün olmadığını, -İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/44 D.İş sayılı tespit dosyasında bilirkişi raporu sonrası oluşturulan 09.05.2022 tarihli ara karar ile İstanbul İcra Müdürlüklerinin tedbirin icrası için görevlendirildiğini, akabinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … numaralı dosyası ile tedbir icra edildiğini, tedbirin icrası sonrası söz konusu işletme merkezinde tanzim edilen 25.05.2022 tarihli haciz tutanağında şirket yetkilisi …’nun “modeller burada değil, sipariş üzerine dışarıda yaptırıyoruz” beyanı yer aldığını, şirket yetkilisinin beyanından da anlaşılacağı üzere; dava konusu ürünlerin davacı/birleşen davalı tarafından benzer sektördeki üreticiler marifeti ile de ticarete konu edildiğini; böylece müvekkiline ait tasarımlar üzerinden yoğun şekilde haksız kazanç elde edildiğini ve en önemlisi davacı/birleşen davalının müvekkiline ait tasarım haklarına ciddi şekilde tecavüz etmek suretiyle müvekkiline ait olan tasarımların piyasada sulanmasına sebebiyet verdiğini, -Mahkemece hükmedilen 90.000,00 TL tutarındaki bedelin, tasarımlar piyasada kullanıldığı sürece, ekonomik vaziyet de göz önüne alındığında, müvekkilinin zararını karşılayamayacak hale geleceğini, tedbirin kısmen kabulüne ilişkin kararın kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilmesine, verilen ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 10/01/2017 tarihinde 29944 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159/1. maddesinde “Bu kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini talep edebilir.” düzenlemesi uyarınca tedbir talep edilebilir, mahkemece 159/2. maddesi uyarınca “davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması”, “sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretim veya ithal edilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara yada patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil, bulundukları her yerde el konulması ve bunların saklanması”, “herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi” konusunda tedbir kararı verilebilir. 159/3. maddesinde; “ihtiyati tedbirler ile ilgili bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun uygulanacağı” düzenlemesi mevcuttur.6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesi ise; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği”, HMK 390/3 mad. “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü taşımaktadır.Görüldüğü üzere, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Eldeki uyuşmazlığın da bu yasal düzenlemeler çerçevesinde çözülmesi gerekmektedir.Birleşen dosya davacısı-davalı taraf, davalı-karşı davacının tasarım tescilinden kaynaklı haklarına tecavüz edildiği gerekçesi ile tedbir talep etmiş olup, esas dosyada davacı ise, davacının tasarımının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiş ve tasarımdan doğan hakların kendisine karşı ileri sürülmesinin önlenmesini talep etmiştir. Birleşen dosya davacısının tasarım tescillerinden doğan haklarının tescillerin hükümsüzlüğüne karar verilinceye kadar engellenmesi için ciddi bir tehlikenin bulunması gerekmekte olup, birleyen dosya davacısı hükümsüzlük talep etmekle birlikte, ciddi tehlikenin mevcut olduğuna dair dosyada yeterli delil sunmadığı, sunulan delillerin ciddi zarar tehlikesini gerektirir delil niteliğinde olmadığı, taraflar arasındaki yarar dengesi ve yargılamada yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmemiş olması sebebiyle tedbir talebinin ters tedbir uygulanarak kısmen reddine karar verildiği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte irdelendiğinde, bir sonuca varılması için öncelikle yapılacak esas yargılamada, tasarım belgelerinin, tescil belgelerinin, tarafların ticari kayıtlarının da incelenmesi gerektiği, tasarımın iltibas tehlikesine ilişkin olarak yeterli delil bulunmadığı, teminat miktarının Mahkeme takdirinde bulunduğu, bu sebeple, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ters tedbirin kaldırılmasına karar verilerek ihtiyati tedbir kararı verilmesini isteyen davalı birleşen dava da davacı …Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/09/2022 tarih ve 2022/89 E. sayılı ara kararına karşı davalı birleşen dava da davacı …Ltd. Şti. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalı birleşen dava da davacı tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı birleşen dava da davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19/01/2023