Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1048 E. 2023/782 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1048
KARAR NO: 2023/782
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2023
NUMARASI: 2022/741 E. – 2023/286 K.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı şahıs tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan takip açıkça usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiç bir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkilinin … San. Tic. Ltd. Şti’den 8mm 210*280 tekyüz boyalı MDF 800 plaka ve 7mm 210*366HAM Sunta 1000 plakal toplam 450.000,00 TL değerindeki mal satışı konusunda 15/04/2022 tarihinde sözleşme yaptığını, ve 5 adet akbank çeki teslim ettiğini, takip konusu çek de, çekler arasında yer aldığını, müvekkilin iyi niyetinden faydalanarak sadece paranın ne zaman ödeneceği kararlaştırıldığını, malın ne zaman teslim edileceği sözleşmede kararlaştırılmadığını, davalı tarafça anlaşma konusu mallar müvekkili şirket teslim edilmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket adına Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/963 Esasa sayılı dosyasıyla bedelsizlikten menfi tespit davacı açıldığını, çekler üzerine %15 teminat karşılığında mahkemece ödeme yasağı konulduğunu, kötü niyetli olan ve alım satım sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerine yerine getirmeden haksız olarak çekin bedelini tahsil etmek isteyen … San. Tic. Ltd. Şti takip konusu çeki Bursa Mahkemesinin ödeme yasağının delemek amacıyla … Anonim Şirketi’ne ciro yoluyla devredildiğini, bahsi geçen alacağın faktoring işlemiyle devri hükümsüz olduğunu, bu devir vasıtasıyla yapılan takibin de iptali gerektiğini, bu nedenlerle teminatsız olarak yahut teminat mukabilinde tedbiren İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasıyla müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasını, davalarının kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibinin iptaline, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iş bu davayı istirdat davası olarak ikame etmesi gerekirken menfi tespit davası olarak ikame etmesi hatalı olduğunu, takip borcu davacı tarafından 28/10/2022 tarihinde ödendiğini icra takip dosyası infazen kapatıldığını, huzurdaki davada arabuluculuk kurumuna başvuru dava şartı olduğunu, davanın şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkilinin dava konusu çeki müşterisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti ile aralarında akdedilmiş olan faktoring sözleşmesine binaen devir aldığını, buna ilişkin faktoring sözleşmesi ve ekleri dilekçenin ekinde olduğunu, çekin müvekkiline devir ve ciro edilmesini sağlayan faturaya bağlı alacak temliki işlemi 6361 sayılı kanunda belirtilen esaslara ve BDDK’nın belirlediği kriterlere uygun olarak eksiksiz yerine getirildiğini, davacının çeklerin bile bile işleme alındığını iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacı taraf müvekkili şirkete var olmayan sorumluluklar yükleyerek ispat külfetinden kurtulmaya çalıştığını, müvekkili şirketin dava konusu çekin meşru, haklı ve iyiniyetli hamili olduğunu, bu nedenlerle huzurdaki davanın istirdat davası olduğunun tespitini, usul ve yasaya aykırı davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “somut olayda borçlu borcunu ödedikten sonra menfi tespit davası açıldığından ve davacının davada hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Her ne kadar dava açmadan önce müvekkili ödeme yapmış ise de, müvekkilinin dosya borcunu ödeme amacı bulunmadığını, müvekkilinin sadece yapılan ihtiyati haczin durdurulması ve ticari itibarını korumak için İİK ‘nın 263. maddesi çerçevesinde teminat olarak ödeme yaptığını, Menfi tespit davasının yargılaması devam ederken ihtiyati tedbir kararının (İİK m. 72/2-3) verilmemiş olması sebebiyle, takibe devam edilmiş ve takip konusu borç alacaklıya ödenmişse, menfi tespit davasına artık istirdat davası olarak devam edileceğini, (İİK m. 72/6), yani mevcut davaya artık istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini, Borçlunun menfi tespit davasında takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı talep etmemiş olması ya da tedbir talebinin mahkemece reddedilmesi durumunda, menfi tespit davası devam ederken takip konusu borç ödenmişse, menfi tespit davasının artık istirdat davasına dönüşeceğini, menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun alacaklıya ödenmesiyle, menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğini, bu durumda mevcut davaya istirdat davası olarak kaldığı yerden devam edilmesi gerektiğini beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davası olup, somut olayda davacının İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve bu icra takibinin iptalini talep ettiği, incelenen icra dosyası içeriğine göre, davacının icra dosyasına 28.10.2022 tarihinde ödeme yaptığı ve dosyanın infazen kapatıldığı, eldeki davanın ise yapılan ödemeden sonra 31.10.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Hukuki yarar dava şartlarındandır. Borçlu borcunu ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira borçlu, ancak ödediği paranın iadesi amacıyla dava açabilecektir. Davacı vekilinin iddia ettiği gibi eldeki davanın İİK’nun 72.maddesi hükümleri gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşebilmesi için, yapılan ödemenin menfi tespit davası devam ederken gerçekleşmesi gerekmektedir. Oysa somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere belirtilen şart gerçekleşmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/04/2023 tarih ve 2022/741 E., 2023/286 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/07/2023