Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/103 E. 2023/73 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/103
KARAR NO: 2023/73
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2022
NUMARASI: 2022/1348 E. – 2022/1355 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz (Finans)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; … Kızılay/ Ankara Şubesi 30/09/2022 keşide tarihli, 300.000-TL bedelli çeke ve faktoring sözleşmesine dayanarak 300.000-TL alacağın temini için İİK 257 vd. maddeleri uyarınca karşı taraf aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi 06.10.2022 tarihinde; talep dayanağı çekin TTK’da gösterilen unsurları taşıdığı, usulüne uygun olarak düzenlendiği ve vadesinde ödenmediği gerekçesi ile “…1-İhtiyati haciz isteminin KABULÜ ile 300.000,00-TL alacağın temini bakımından İİK 257 vd.maddeleri uyarınca borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ,İcra İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde İhtiyaten Haczine, 2-%15 teminat (45.000,00-TL) alınmasına,…” karar vermiştir. Karşı taraf … Tic. Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti. vekili ihtiyati haczin kabulü kararına karşı itiraz dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden … Tic. Ltd. Şti.’nin adresinde haciz işlemi uygulanması ve yine müvekkili şirketlerin banka hesaplarına bloke konulması neticesinde mahkemece verilen ihtiyati haciz kararından haberdar olunduğunu, yetki yönünden icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ile çekin keşide yerinin Ankara olduğunu, İİK m.50 atfı ile HMK m.6 gereği kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkili icra müdürlüğünün borçlunun/ birden fazla borçlu varsa borçlulardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğü olduğunu, takip talebi ve ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen; müvekkili … Ltd. Şti.’nin adresinin Ankara, müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’nin adresinin Elmadağ/ Ankara, … Tic. Ltd. Şti.’nin adresinin Tuzla/ İstanbul, … Tic. Ltd. Şti.’nin adresinin Tuzla/ İstanbul, …’in adresinin ise Gebze/ Kocaeli olduğunu, neticeten takipte yetkili icra müdürlüklerinin Ankara, Ankara/ Elmadağ, İstanbul/ Anadolu ve Gebze/ Kocaeli olduğunu, kaldı ki; ihtiyati haciz talep eden/ alacaklı şirketin adresinin de Beykoz/ İstanbul olduğunu, bu adresin de İstanbul Adliyesi’ne değil, İstanbul Anadolu Adliyesi’ne bağlı olduğunu beyanla bu yönüyle yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün Ankara olduğundan bahisle mahkemenin yetkisine itiraz etmiş olup ayrıca icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin itirazlarına ilişkin yargılamaların da İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/855 E. ve 2022/856 E. sayılı dosyalarıyla derdest olduğunu, takip dayanağı çekin müvekkili … Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’ye teminat çeki olarak verildiğini, çekin müvekkili … Tic. Ltd. Şti.elinde kaybolduğunu, TTK m.790 gereği cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağını, çekin arka yüzünde yer alan eldeki dosya dışında … Ltd. Şti.’nin kaşe ve üzerindeki imzanın sahte olduğunu, emsal mahiyette YHGK’nun 30.11.2021 T. 2017/(19)11-2738 E. 2021/1513 K. sayılı kararının bulunduğunu, çek üzerindeki lehtar cirosunun sahte olması sebebiyle talep edenin müvekkillerine başvuru hakkının olmadığını, bu hususun İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/855 Esas ve 2022/856 Esas sayılı dosyalarında dava konusu yapıldığını, dava konusu çekin ön yüzündeki keşide yeri kısmında yer alan üzeri çizili 30.09.2022 yazısı, bu yazı üzerindeki Ankara yazısı, bu yazının yanındaki paraf ve tarih kısımındaki 30.09.2022 yazısı müvekkil … Tic. Ltd. Şti. yetkilisinin eli ürünü olmadığını, HMK m.207 gereği çekin ön yüzündeki çıkıntı, kazıntı ve düzeltmelerin ancak keşideci tarafından yapılması mümkün olduğunu, takip dayanağı çek üzerinde tahrifat olduğunu, emsal mahiyette Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 15.01.2020 T. 2019/274 E. 2020/217 K. sayılı kararının bulunduğunu, borcu kabul etmediklerini, çekin müvekkili … Tic. Ltd. Şti. Tarafından diğer müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’ye teminat çeki olarak verildiğini, aralarındaki hukuki ilişki kapsamında bu çekin iadesi şartlarının gerçekleştiğini, müvekkili şirketlerin, çek üzerinde cirosu bulunan diğer şirketler ve çek üzerinde avali bulunan bu şirketlerin yetkilisi … ile de hiçbir ticari ilişkisinin, bu şirketler ve kişiye hiçbir borçlarının olmadığını, TBK m.188/1 gereği ile faktoring mevzuatının ilgili hükümleri uyarınca, şahsi def’ilerin alacağı faktoring sözleşmesine dayanarak devralmış olan faktoring şirketine karşı da ileri sürebileceğinin tartışmasız olduğunu, emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 31.03.2022 T. 2022/1264 E. 2022/2680 K. Sayılı kararının bulunduğunu, bu hususun İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/855 Esas ve 2022/856 Esas sayılı dosyalarında dava konusu yapıldığını, takibin iptalinin gerektiğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2 bendi uyarınca; faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemeyeceğini, ihtiyati haciz talep eden/ alacaklı faktoring şirketinin, kambiyo ilişkisinin tarafı yahut çekin yetkili hamili olmadığını, ihtiyati haciz talep eden/ alacaklı faktoring şirketinin, çekten kaynaklı alacağının, ilgili mevzuat hükümleri uyarınca temlik alan konumunda olduğunu, bu sebeple ihtiyati haciz talep eden/ alacaklı faktoring şirketinin temlik aldığı alacağının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine konu edebilmesinin mümkün olmadığını, emsal mahiyette Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 05.11.2020 T. 2020/479 E. 2020/9332 K. sayılı kararının bulunduğunu, bu hususun İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/855 Esas ve 2022/856 Esas sayılı dosyalarında dava konusu yapıldığını, kanunen ihtiyati haciz talep eden/ alacaklının, çekten kaynaklı bir alacağı temlik alabilmesi için bu alacağının fatura ile tevsik edilmesinin ve kurulca belirlenen usul ve esaslara uygun olmasının gerektiğini, 04.02.2015 T. 29257 S. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin ”İstihbarat Çalışması” başlıklı 5. maddesi uyarınca düzenlemeye dikkat edilmesi gerektiğini, kararda bu hususa değinilmediğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 23.12.2014 T. 2014/14700 E. 2014/18584 K. Sayılı kararı gereğince de alacağın varlığına yeterli kanaat oluşmazsa talebin reddedilmesi gerektiğinin değerlendirildiğini, ayrıca izah ettikleri hususlar menfi tespit davası konusu olması halinde ihtiyati haczin kaldırılmasının gerektiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/1945 E. 2021/1627 K. 23.02.2021 T. Kararının önem arz ettiğini, TTK m.792 düzenlemesi karşısında da talep edenin istihbarat yapmaması nedeni ile haksız olduğunu, faktoring şirketinin çekten kaynaklı alacağını dava dışı borçlu … Tic. Ltd. Şti.’den temlik almış olduğunun çek üzerindeki ciro silsilesinden anlaşıldığını, adı geçen şirketin cirosunun üzerinde ise yine dava dışı borçlu … Tic. Ltd. Şti.’nin cirosunun bulunduğunu, mevzuat hükümleri uyarınca, ihtiyati haciz talep eden/ alacaklı faktoring şirketinin, dava konusu edilen çekten kaynaklı alacağı temlik alabilmesi için, … Şti. ile önündeki ciranta olan … Şti. arasında bir alacak- borç ilişkisinin bulunmasının ve bu ilişkinin fatura ve diğer belgelerle ispat edilmiş olmasının gerektiğini, faturanın sahte olduğunu, faktoring şirketinin çekin iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu beyanla karara itiraz etmiştir. Talep eden vekili itiraza cevap dilekçesinde özetle; yasa çerçevesinde faktoring sözleşmesi gereği dava dışı borçlu …’dan faturalar ile tevsik edilmiş alacağın temlik alındığını ve ödeme aracı olarak mezkur çekin müvekkili şirkete ciro yoluyla teslim edildiğini, faktoring sözleşmesinin 30. maddesinde: “İşbu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul (Çağlayan) Ticaret Mahkemeleri ve İstanbul (Çağlayan) İcra Dairelerinin yetkili olduğu” kabul edildiğini yine İİK’nın 50. maddesi göndermesi ile uygulanan HMK 6. ve 7. maddesi gereği “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir.” hükmü gereği borçlulardan biri … olması ve faktoring sözleşmesi gereği … için yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Müdürlüğü olmasından dolayı takibin yetkili olan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde açıldığını, bu sebeple yetki itirazının reddedilmesi gerektiğini, çekin, faktoring sözleşmesinin, tevsik edici faturanın ve alacak bilirim formunun ibrazı üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararının verildiğini beyanla karşı tarafın itirazının reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece Mahkemesi, karşı tarafın itirazı üzerine yaptığı mürafaa sonucu 15.11.2022 tarihinde “…ihtiyati hacze konu alacağın kesin olarak ispatı gerekmeyip, yaklaşık ispatın yeterli olduğu, ihtiyati hacze itiraz nedenleri İİK’nın 265. maddesinde gösterilmiş olup, taraflar arasındaki sözleşmenin 30. Maddesi gereğince İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu ve taraflar arasındaki 30.09.2022 keşide tarihli, 300.000-TL bedelli çekin ve factoring sözleşmesinin geçerliliği yönündeki itirazın İİK’nın 265/1. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri arasında bulunmadığı, bu iddiaların ancak açılacak bir menfi tespit davasının konusu olabileceği, bu itibarla, dosya mevcuduna göre talep dilekçesi ekinde sunulan belgelerin alacağın varlığı hususunda kanaat uyandırıcı ve yaklaşık ispata yarar nitelikte olduğu, dolayısıyla 2004 sayılı İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmış…” gerekçesi ile ihtiyati haczin kabulü kararına karşı itirazın reddine karar vermiştir. Karşı taraf … Tic. Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti. vekilinin ihtiyati haczin kabulü kararına karşı itirazın reddi kararına ilişkin istinaf dilekçesinde özetle; İtiraz dilekçesindeki beyanları tekrarla, yetkili mahkemenin Ankara olduğunu, imza inkarlarının bulunduğunu, borca itiraz ettiklerini, ihtiyati haciz talep edenin istihbarat çalışmasını yapmadığını, yeterli kanaatin oluşmasının mümkün bulunmadığını, takibin iptali koşullarının oluştuğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Talep eden vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Karşı tarafın itiraz dilekçesine cevaplarını tekrarla, mahkemenin yetkili olduğunu, ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunu, istinafın reddinin gerektiğini savunmuştur. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep; çek ve faktoring sözleşmesine dayanan alacağın temini için İİK 257 vd. maddeleri uyarınca karşı taraf aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İhtiyati haciz ve ihtiyati hacze itiraz 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 257. vd maddelerinde düzenlenmiştir. 2004 Sayılı İİK’nın 265/1. maddesi gereğince borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İhtiyati haciz talep eden alacaklı faktoring şirketi, talebe konu ödenmeyen çeki, faktoring sözleşmesini, yine alacağını tevsik eden faturayı ile alacak bildirim formunu dosyaya ibraz etmiş ve yasa çerçevesinde ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından yasal şartların oluştuğu kanaati ile ihtiyati hacze hükmedilmiştir. Karşı taraf … Tic. Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti.; Ankara icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de, incelenen faktoring sözleşmesinin 30. maddesinde ihtiyati haciz talep eden açısından İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırıldığından ve sözleşmenin geçerliliğinin eldeki dosyada HMK m.265/1 gereği incelenmesi mümkün olmadığından, eldeki değişik iş dosyasında talep edenin seçimlik yetki tercihi ile isabetli bir şekilde yetkili mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunduğu belirlenmiştir. Taraflar arasındaki 30.09.2022 keşide tarihli, 300.000-TL bedelli çekin ve factoring sözleşmesinin geçerliliği yönündeki itirazın İİK’nın 265/1. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri arasında bulunmadığı, bu iddiaların ancak açılacak bir menfi tespit davasının veya takibin iptali davası konusu olabileceğinin belirlenmesi de isabetli bulunmuştur. Yani davacı taraf her ne kadar esas yönünden karara karşı itiraz etmiş ise de, Mahkeme gerekçesinde değinildiği üzere talepler yargılama gerektirdiğinden bu konudaki istinaf istemi yerinde bulunmamış, borçlunun diğer itiraz sebeplerinin İİK md 265’de sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı anlaşılmıştır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati hacze itiraz eden ve itirazı reddedilen karşı taraf … Tic. Ltd. Şti. ile … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2022 tarih ve 2022/1348 E. 2022/1355 K. Sayılı kararına karşı Karşı taraf … Tic. Ltd. Şti. ile … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın Karşı taraflardan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Karşı taraflarlarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19.01.2023