Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/1008 E. 2023/773 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2023/1008
KARAR NO: 2023/773
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17.04.2023
NUMARASI: 2023/275 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili adli yardım talepli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu takipten önce kendi iş yerini ve evinin kira, fatura ve işçilik ödemelerini ancak ikame ettiğini, ancak haksız ve hukuksuz başlatılan ihtiyati haciz ve kesin haciz müvekkilinin yoksulluk haline düşürdüğünü, 03.03.2023 tarihinde tesis edilen ihtiyati haciz neticesinde banka hesaplarına haciz uygulandığını, iş yeri kirasını ödeyemez hale geldiğini, yeni malzeme temin edememiş ve işçilerin maaşlarını ödeyemediğini, işçileri işten çıkartmak durumunda kaldığını, bu aşamada müvekkilinin geçimini el emeğiyle tek başına çalışarak ve yakınlarının yardımları ile yaptığını, müvekkilinin taşınmazlarına, aracına ve banka hesaplarına haciz işlemi tesis edildiğini, yargılama giderlerini ödeyecek durumda olmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince 17.04.2023 tarihli ara karar ile; “adli yardım talebinin HMK’nun 334. vd maddelerine göre devamına,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK’nun 334.maddesine göre, adli yardımdan yaralanacak kişinin gerçek kişi olması gerektiğini, davacı tarafın şahıs şirketi olup iş yerinde de dört işçi çalıştırdığını ve iş yerinin bir günlük cirosuyla dahi yargılama giderlerini karşılayabilecek maddi güce sahip olduğunu, Davacı tarafça, mali durumunun kötü olmasına ilişkin usul ve hakikate uygun herhangi bir belge de sunulmadığını, Davacının dava dilekçesindeki beyanlarının gerçek olmadığını beyan ederek, adli yardım talebinin kabulüne yönelik ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Talep; İlk Derece Mahkemesince adli yardım talebinin kabulüne yönelik ara kararın istinaf yoluyla incelenmesinden ibarettir. 6100 sayılı HMK’nun 334 ve devamı maddeleri uyarınca, adli yardım talebinin kabulü kararlarına karşı yasa yolu düzenlenmemiş olup, somut İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nun 341.maddesi kapsamında istinafı kabil kararlardan olmadığı anlaşılmakla, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usûlden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/4. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/1/b. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde yatırana iadesine,3- 6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA, 4- 6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA,5- 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE,6- 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE, Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/07/2023