Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/993 E. 2022/1503 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/993
KARAR NO: 2022/1503
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 24/11/2021
NUMARASI: 2021/252 Esas – 2021/407 Karar
DAVANIN KONUSU: Tedbire Muhalefetin Cezalandırılması (HMK m.398- Şikayet)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tekstil sanayinde tasarım faaliyetinde bulunduğunu, tasarımlarının Türk Patent Enstitüsüne 16.04.2019 tarihinden itibaren … tescil numarası ile tescil başvurusunda bulunulduğunu, … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından “…” markası adı altında üretim ve satışı yapıldığını, İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D.İş sayılı dosyası ile … Tekstil’in iş yerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını, alınan bilirkişi raporu ile tasarım hakkına tecavüzün varlığının tespit edildiğini, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D.İş sayılı dosyasından alınan 24.06.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının infazı için icra takibi başlatıldığını, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D.İş sayılı dosyasından alınan 24.06.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının infaz edilmesinden sonra süresinde 09.07.2019 tarihinde … aleyhine İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esasıyla birlikte dava açıldığını, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esas sayılı dosyasından alınan 15.07.2019 tarihli ön inceleme tensip zaptının 14 nolu ara kararı ile İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D. İş sayılı dosyasından verilen tedbirin aynen devamına karar verildiğini, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esas sayılı dosyasının 23.02.2021 tarihli duruşmasında davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve tedbirin devamına karar verildiğini, … Tekstil aleyhine İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esas sayılı dosyası ile devamına karar verilen İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/120 D.İş sayılı dosyasından verilen tedbir kararının devam ettiğini, müvekkilinin tasarımlarının taklitlerinin … tekstil tarafından devam etmekte olan tedbir kararına rağmen ”…” markası ile üretim ve satışına devam edildiğini, … tarafından üretim ve satışı yapılan … markalı taklit ürünlerin … ve … ‘ın işletmeciliğini yaptığı ”…” adlı işyerinde ve yine söz konusu kişilere ait @…com.tr, @…, @…, @…, @…, @…, @…, @…, @…, @…, @…, @…com.tr, @… adlı instagram sayfalarında ve https://www…com.tr/…” adlı internet satış sayfasında satışının gerçekleştirildiğini, satın alınarak temin edilen ve internet sitelerinde yer alan taklit ürün görselleri ile müvekkilinin tedbir kararına konu tasarımı karşılaştırıldığında aralarında bir fark bulunmadığını, birebir aynı olduklarını, taklit ürünün gönderici kısmında “…” yazdığını, söz konusu kargo açıldığında içerisinde bulunan taklit ürünün etiket kısmında “…” markasının yazılı olduğu, tedbir borçlusu … Tekstilin devam etmekte olan tedbir kararını ihlal ettiğini, hakkında tedbir kararı verilen tüzel kişiliğin tedbir kararına muhalefet eylemini, tedbir kararını ihlal eden davalı tarafların cezalandırılmalarını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin şikayet olunanlar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uzun yıllardır bayan giyim tekstili alanında faaliyet gösterdiğini, tüm marka ve tasarımlarını TPE nezdinde tescil ettirdiğini, başkasına ait olan tasarım veya marka ile ilgili kopyalamak suretiyle üretim yapma ihtiyacında olmadığını, hem yurt içine hem de yurt dışına ticareti olan bir firma olduğunu, İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esas dosyası aracılığıyla tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davası açmış olduğunu, ürünlerin yeni ve ayırt edici olmadığına dair de karşı dava açıldığını, tedbir amaçlı 04.07.2019 tarihinde İstanbul …. İcra Dairesi’nin … Esas dosyası aracılığıyla ürünlerin mağazada olup olmadığının kontrol edildiğini, tescile konu ürünlerin mağazada olmadığını, satışının yapılmadığını, müvekkilinin ve yetkililerinin ihtiyati tedbiri ihlal etmediğini, şirket yetkililerinin mağazada satılan tüm ürünlerden ve üretimin ne kadar yapıldığından o malın üretilip üretilmediğinden haberlerinin olmadığını, 01.08.2019 tarihinde İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası tarafından talimat yazılmak suretiyle Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Talimat dosyası aracılığıyla … firmasına gitmiş olunduğunu, ürünlerin bulunamadığını satışının yapılmadığını, iş yerinde tescilli model bulunsa dahi müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, davacı tarafın 01.08.2019 tarihinde İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas dosyası tarafından talimat yazılmak suretiyle Bakırköy … İcra Dairesi’nin … Talimat sayılı dosyası aracılığıyla … San. Tic. Ltd. Şti.’ne tedbir kararı doğrultusunda işlem yapıldığını, bu iş yerinde de 17 adet bulunduğunu ve yeddiemine teslim edildiğini, … Tic. Ltd. Şti.’nin sattığına dair herhangi bir delil mevcut olmadığını, satıldığı kabul edilmemekle birlikte satılmış olsa dahi bu satış işlemi tedbir kararından önce ve tespit işlemine gelindiği tarihten önce bu satış işlemlerinin yapıldığını, müvekkili şirketin instagram sayfalarının sahibi olduğu işletmelere herhangi bir satış yapmadığını, bu iddiaların soyut iddialar olduğunu ve kanıtlanması gerektiğini, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/93 D. İş sayılı dosyası aracılığıyla tespit işlemi yapıldığını ancak bu tespit işlemi neticesinde rapor tanzim edilmediğini, davacı tarafın iddia ettiği tespit işlemi neticesinde elde edilen ürünlerin benzer olması tecavüzün varlığı hali müvekkili şirketi ilgilendirmediğini, bu ürünlerin müvekkili şirketin bünyesinde değil farklı bir şirketin bünyesinde tespit edildiğini, müvekkil şirket ve yetkililerinin davacının tescilli tasarımını … ve … ‘a satışını yapmadığını, tedbir tarihinden sonra bu ürünün üretiminin yapılmadığını, müvekkili şirketin markasının ürüne basılmış olmasının müvekkilinin marka haklarına tecavüz edildiğini gösterdiğini, müvekkili şirketin kapalı bayan giyim sektöründe … markasıyla ün yaptığını, iddialarınn delile muhtaç hukuki dayanaktan yoksun iddialar olduğunu, iddiaların ispat yükünün davacıda olduğunu, … firmasına ait https:/… sayfasında paylaşılan ürünlerin müvekkil, şirketle ilgisi olmadığını, müvekkiline ait etiketin İstanbul ilinde bulunan birçok matbaacı aracılığıyla yapılıp ürünlere eklenebileceğini, davacının davasının reddini, müvekkillerinin tedbiri ihlal etmediklerinden cezalandırılmalarının yersiz olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını savunmuştur. Davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarda özetle; Müvekkilinin … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmediğini, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin … numaralı tasarımının yenilik ve ayırt ediciliği tespit edilerek davalı … Tekstil’in müvekkilinin … numaralı tasarımına yönelik açmış olduğu karşı hükümsüzlük davasının reddine karar verildiğini, bu sebeple davalının bu yöndeki iddiasının reddinin gerektiğini, müvekkilinin … numaralı tasarımını ise yayıma itirazı neticesinde Türk Marka ve Patent Kurumunun 24.01.2020 Tarih ve … sayılı kararı ile iptal edildiğini, söz konusu kurum işleminin iptali için Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/55 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve yargılamasının devam ettiğini, tedbir kararının ihlalinden davalı tüzel kişiliğin müdürleri olan diğer davalı gerçek kişilerin sorumlu olmadıklarını iddia etmelerinin mümkün olmadığını, tüzel kişilikler organları aracılığı ile eylemde bulunduklarını, hakkında tedbir kararı verilen tüzel kişiliğin tedbir kararına muhalefet eylemini tüzel kişiliğin yönetici olan şirket müdürleri … ve … tarafından gerçekleştirildiğini, davalı gerçek kişi müdürlerinin tedbir kararının ihlalinden sorumlu olmadıklarını iddia etmelerinin mümkün olmadığını, şikayetin süresinde yapıldığını, müvekkilinin tasarımlarının taklitlerinin … Tekstil tarafından tedbir kararının varlığına rağmen üretim ve satışına devam edildiğini, şikayet olunanların birlikte müdürlüğünü yaptıkları … Tekstil tarafından üretim ve satışı yapılan … markalı taklit ürünlerin … ve …’ın işletmeciliğini yaptığı … adlı işyerinde ve yine söz konusu kişilere ait @…com.tr, @…, @…, @…, @… @…, @…, @…, @…, @…, @…, @…com.tr, @… adlı instagram sayfalarında ve “https://www…” adlı internet satış sayfasında satışlarının gerçekleştirildiğini, … Tekstil tarafından üretim ve satışı yapılan … markalı taklit ürünlerin, … ve … ‘ın işletmeciliğini yaptığı … adlı iş yerinden birer adet satın alınarak,… adlı iş yerinden ve az evvel belirtilen internet siteleri üzerinde Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/93 D.İş sayılı dosyası keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, satın alınarak temin edilen ve internet sitelerinde yer alan taklit ürün görselleri ile müvekkilinin tedbir kararına konu tasarımı karşılaştırıldığında aralarında bir fark bulunmadığını, birebir aynı olduklarını, müvekkilince aleyhine delil tespit isteminde bulunanlara ait söz konusu internet satış sayfasından taklit ürün satın alındığını, alınan taklit ürünün gönderici kısmında “…” yazdığını, söz konusu kargonun açıldığında içerisinde bulunan taklit ürünün etiket kısmında “…” markasının yazılı olduğunu, “…” markasının yazılı olduğunun müvekkilince video ile kayıt altına alındığını, şikayetin süresinde yapıldığını, tedbir kararının 24.06.2019 tarihinde verilmiş olup davalının 2 yıl sonra üretim ve satışını gerçekleştirdiği ürünlere tedbirden önce satışı yapılan ürünler olduğunu iddia etmesinin suçluluk psikolojisinden kaynaklandığını, 6100 sayılı HMK’nın 398. Maddesi uyarınca İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esas sayılı dosyasından devamına karar verilen İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D.İş sayılı dosyasından verilen tedbir kararını ihlal eden şikayet olunanlarının cezalandırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin şikayet olunanlar üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir. İlk Derece Mahkemesince ” … Davacı Bakırköy 2. FSHHM’nin 2021/93 diş dosyası üzerinden yapılan tespit sonucunda tedbire konu ürünlerin dava dışı kişiler tarafından davacı markası ile satıldığı, bir kısım sosyal medya hesapları üzerinden satışın sürdüğü iddiasında bulunmuş olup bu sitelerin davalıya ait olmadığı, yine iddiaya konu ürünlerin tedbir öncesi piyasaya sunulan ürünler olup olmadığı hususları tartışmalıdır. … Davalı şikayet olunan … yetkilisi ve asil … – … duruşmadaki beyanlarında; “Ben davalı şirket yetkilisiyim, bünyemizde 30’un üzerinde tasarımcı çalışmakta olup kendi uhdemizde tasarımlarımızı gerçekleştiriyoruz, verilen tedbir kararından ben doğrudan haberdar değildim, şirket yöneticisi olmam hasebi ile şirketimiz bünyesinde üretilen tasarımların neler olduğu noktasında birebir haberdar olmam söz konusu değildir, biz ticaret kısmı ile ağırlıklı olarak ilgilenmekteyiz, firmamız sektörde uzun yıllardır bulunan öncü bir firmadır, bizim herhangi bir suretle tedbir sonrası üretim ve satışımız söz konusu değildir, davanın reddini talep ediyorum,” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmış, diğer şirket yetkilisinin dinlenmesinin esasa etkili olmayacağı kanaatiyle dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verilmiştir. … her ne kadar davalı şirket yetkililerinin mahkememizin 2019/120 D.İş sayılı dosyasından verilen 24.06.2019 tarihli tedbir kararına muhalefet ettiklerinden bahisle şikayetçi olunmuş ve iş bu dava açılmış ise de davacı şikayetçinin iddialarının 3. Kişi nezdinde gerçekleştirilen tespite dayalı olduğu, yine 3. Kişilere ait internet sitelerindeki paylaşımlardan davalıların sorumlu tutulamayacağı kaldı ki tespit ve paylaşıma konu ürünlerin tedbir öncesi piyasaya sunulan ürünler olup olmadığı noktasında herhangi bir delil sunulmadığı gibi tedbire muhalefet yargılaması yönünden esas davadaki yargılama süreçlerinin ele alınarak bilirkişi incelemelerinin yapılmasının usul ekonomisine uygun düşmeyeceği, şikayetçi davacının tecavüze dayalı 3. Kişilere açtığı davalar sonucuna ya da buna ilişkin delil tespitiyle birlikte davasını açması gerekirken soyut iddiaya dayalı ve davayı tecavüz davası niteliğine dönüştürecek inceleme süreçlerinin izahı yapılan kanuni düzenlemenin ruhuna uygun düşmeyeceği, 3. Kişiler nezdinde meydana gelen tecavüz eylemlerinden davalıların sorumlu tutulamayacağı …” gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Müvekkilinin tekstil sanayinde tasarım faaliyetinde bulunduğunu, tasarımlarının tescili için Türk Patent Enstitüsüne 16.04.2019 tarihinden itibaren … tescil numarası ile başvuruda bulunduğunu, 9.1 ve 14.1 numaralı tasarımların taklitlerinin davalı … şirketi tarafından “…” markası adı altında üretim ve satışının yapılması sebebiyle İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D.İş sayılı dosyası ile… Tekstil’in iş yerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını, iş bu delil tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tasarım hakkına tecavüzün varlığının tespit edildiğini, bunun üzerine İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D.İş sayılı dosyasında alınan 24.06.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile 10.000-TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararının verildiğini, tedbir kararının infazı için 28.06.2019 tarihinde temianatın dosyaya yatırılarak tedbirin infazının talep edildiğini, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D.İş sayılı dosyasından alınan 24.06.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının infazı için icra takibi başlatıldığını, 04.07.2019 tarihinde tedbir borçlusu olan … şirketinin “… Mah. … Sok. No:… Şişli/ İSTANBUL” adresine gidilerek mahkemece verilen tedbir kararının tebliğ edildiğini, tedbir kararına konu ürünlerin üretim ve satışının mahkemece verilen tedbir kararı ile durdurulduğunun tebliğ edildiğini, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan 04.07.2019 tarihli haciz tutanağında “İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ihtiyati tedbir 2019/120 D. İş 24.06.2019 tarihli ara karar kendisine tebliğ edildi.” denildiğini, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D.İş sayılı dosyasından alınan 24.06.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının infaz edilmesinden sonra süresinde 09.07.2019 tarihinde … Tekstil Aleyhine İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esasıyla birlikte esas hakkında dava açıldığını, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esas sayılı dosyasının 23.02.2021 tarihli duruşmasında davanın kısmen kabulüne karar verilerek yine tedbirin devamına karar verildiğini, bu bakımdan … Tekstil aleyhine İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esas sayılı dosyası ile devamına karar verilen İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D.İş sayılı dosyasından verilen tedbir kararının ayakta olduğunu, tedbir kararının davaya konu şikayet yapıldıktan sonra da şikayet olunanlarca ihlal edildiğinin tespit edildiğini, bu sebeple ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf istemleri doğrultusunda kararın kaldırılmasını, şikayet olunanlarca tedbir kararının ihlal edildiğinin sabit olmasına karşın, mahkemece söz konusu ihlalin 3. kişiler nezdinde meydana gelen tecavüz eylemleri olduğundan bahisle davalıların sorumluluğu olmadığına ilişkin kurulan hükmün hatalı olduğunu, 3. kişilere ait internet sitelerindeki paylaşımlardan davalıların sorumlu tutulamayacağı değerlendirmesi yapılmışsa da bu değerlendirmenin hatalı olduğunu, davalı … tekstil tarafından üretim ve satışı yapılan … markalı taklit ürünlerin … ve … ‘ın işletmeciliğini yaptığı … adlı iş yerinden birer adet satın alınarak, … ve … ‘ın işletmeciliğini yaptığı … adlı iş yerinden ve belirtilen internet siteleri üzerinde Bakırköy 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/93 D.İş sayılı dosyası keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, Bakırköy 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/93 D.İş sayılı delil tespit dosyasına henüz bilirkişi raporu ibraz edilmemişse de satın alınarak temin edilen ve internet sitelerinde yer alan taklit ürün görselleri ile müvekkilinin tedbir kararına konu tasarımı karşılaştırıldığında, çıplak gözle dahi aralarında bir fark bulunmadığını, birebir aynı olduklarının görüleceğini, aynı zamanda alınan taklit ürünün etiketinde “…” markasının yazılı olduğunun müvekkilince video ile kayıt altına alındığını, dolayısıyla taklit ürünlerin üzerinde şikayet olunanlara ait “…” markalı etiket bulunduğunun açıkça görüldüğünü, müvekkilinin tasarım hakkına tecavüze konu taklit ürünlerin şikayet olunanlarca üretim ve satışının yapıldığının ortada olduğunu, 3. kişilerce satışı yapılan taklit ürünlerin üretim ve satışının şikayet olunanlarca yapıldığını, bu halde şikayet olunanlarca üçüncü kişilerce satışı yapılan ürünlerin üretimini ve satışını yapmak, ticari amaçlı kullanmak suretiyle müvekkilinin tasarım hakkının ihlal edildiğini, bununla birlikte İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/120 D.İş sayılı dosyasından verilen tedbir kararının davaya konu şikayet yapıldıktan sonra da şikayet olunanlarca ihlal edildiğinin tespit edildiğini, müvekkiline ait … numaralı tasarımın taklitlerinin şikayet olunanlarca … Markası ile üretim ve satışının yapılmış olması sebebiyle Sakarya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/34 D. İŞ sayılı delil tespit dosyası ile yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde 17.09.2021 tarihinde yapılan keşifte müvekkiline … numaralı tasarımının taklidi olan … markalı 2 adet taklit ürün tespit edildiğini, anılan delil tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile de 17.09.2021 tarihindeki keşifte tespit edilen … markalı ürünlerin müvekkili tasarımının benzeri olduğunun tespit edildiğini, bu durumda şikayet olunanların tedbir kararını ihlal ettikleri ve hatta eldeki şikayetin yapılmış olmasına rağmen eylemlerine devam ettiklerini gösterdiğini, beyanla istinaf istemleri doğrultusunda kararın kaldırılmasını, şikayet olunanların cezalandırılmasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin şikayet olunanların üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacı tarafın kötü niyetli olarak hem yurt içine hem yurt dışına ihracat ve ithalat yapan bir firmanın yetkililerini hukuki dayanaktan yoksun iddialarla tazyik hapsi ile korkutarak daha fazla tazminat koparma derdine düştüğünü, İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/215 Esas sayılı dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, mahkemenin vermiş olduğu ret kararın hukuka ve hakkaniyete uygun olduğunu ancak davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, bu sebeple kararın düzeltilerek müvekkilleri lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre her bir müvekkili açısından ayrı ayrı olmak üzere vekalet ücretlerine hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilleri lehine Asgari Ücret Tarifesine göre ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmediğinden dolayı istinaf istemlerinin kabulünü, vekalet ücreti kısmının da karara eklenerek onaylanmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin şikayet edenin üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Şikayete konu talep, İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/120 Değişik İş sayılı dosyasında, davacının tescilli tasarımlarının davalılarca üretiminin ve satışının yapılmamasına yönelik davacı lehine verilen ihtiyati tedbirin, İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/215 Esas sayılı dosyasında devamına karar verilmesine karşın davalılarca tedbire aykırı şekilde üretim ve satışının yapıldığının tespit edildiği iddiası ile, 6100 sayılı HMK m.398’den kaynaklanan, tedbire muhalefetin cezalandırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK m.398 ” (1) İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren altı ay içinde şikâyet edilmesi üzerine, altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki dava henüz açılmamışsa, ihtiyati tedbir kararı veren mahkeme; esas hakkındaki dava açılmışsa, bu davanın görüldüğü mahkemedir. (2) Şikâyet olunana, şikâyet dilekçesi ile birlikte duruşma gün ve saatini bildiren davetiye gönderilir. Davetiyede, savunma ve delillerini duruşma gününe kadar bildirmesi ve duruşmaya gelmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunarak karar verileceği ihtar edilir. (3) Mahkeme duruşmaya gelen şikâyet olunana, 5271 sayılı Kanunun 147 nci maddesinde belirtilen haklarını hatırlatarak savunmasını alır. (4) Mahkeme, dosyadaki delilleri değerlendirerek gerekli araştırmayı yapar. Yargılama sonunda şikâyet olunanın ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymadığı veya tedbir kararına aykırı davrandığı tespit edilirse, birinci fıkra uyarınca disiplin hapsi ile cezalandırılmasına; aksi takdirde şikâyetin reddine karar verilir. (5) Taraflar, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde karara itiraz edebilir. İtirazı, o yerde hükmü veren mahkemenin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisinden sonra gelen daire; son numaralı daire için bir numaralı daire; o yerde hükmü veren mahkemenin tek dairesi bulunması hâlinde en yakın yerdeki aynı düzey ve sıfattaki mahkeme inceler. (6) İtiraz merci, bir hafta içinde kararını verir. Merci, itirazı yerinde görürse işin esası hakkında karar verir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. (7) Bu madde uyarınca verilen disiplin hapsi kararları kesinleşmeden infaz edilemez. Kesinleşen kararların infazı Cumhuriyet başsavcılığınca yapılır. (8) Tedbir kararına aykırı davranışın sona ermesi veya tedbir kararının gereğinin yerine getirilmesi ya da şikâyetten vazgeçilmesi hâlinde, dava ve bütün sonuçlarıyla beraber ceza düşer. (9) Disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilemez.” hükmünü haizdir. Saptanan hukuksal durum bu olunca, eldeki davada, şikayetin reddi kararına karşı mezkur yasanın 398/5. emredici hükmü gereği ”itiraz” yoluna başvurulabilir. Yanılgılı olarak ilk derece Mahkemesi tarafından şikayetin reddi kararına karşı ”istinaf” kanun yolu taraflara gösterilmiştir. Taraflarca istinafa başvurulmuş ise de, kararın istinafı kabil kararlardan olmadığının tespit edilmesi karşısında tarafların istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 341. ve 398/5. gereğince usulden reddine, tarafların başvurularının itiraz kapsamında değerlendirilmek üzere kararı veren Mahkemesine gereği için gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı ve davalılar vekillerinin İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/252 Esas- 2021/407 Karar sayılı 24.11.2021 tarihli kararına karşı istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 341. ve 398/5. maddeleri gereğince ayrı ayrı USULDEN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davalılar tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4- 6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, 5- 6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3. maddesi gereğince kararın kesin olması sebebiyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/10/2022