Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/975 E. 2022/1104 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/975
KARAR NO: 2022/1104
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/192 E.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İstirdat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili 09/03/2022 tarihli dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkilleri hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğunu, müvekkilleri ile davalı şirket arasında iş sözleşme veya hizmet para alımı şeklinde bir alacak ilişkisinin olmadığını, takibe konu olan bononun somut bir alacağa karşılık olarak düzenlenmemiş olduğunu, müvekkillerinden birinin sağlık kurulunda hemşire olarak çalışmakta olduğunu, diğerinin de ev hanımı olduğunu, alacaklı şirketin müvekkillerinden birinin kocası, diğerinin de babası olan .. hakkında icra takibi yapmış olduğunu, alacaklı şirketin ev eşyalarının haczi için müşterek eve gelindiğini, ev eşyalarının kaldırılacağını söyleyerek müvekkillerini baskı altına alarak bono ve anlaşma imzalatıldığını, bu bono ve anlaşmanın müvekkillerinin kendi hür iradeleri ile değil de baskı olarak imzalatılmış olduğunu, müvekkilinin icra hukuk mahkemesinde icra takibinin iptali için dava açıldığını, bu davanın usulden red olarak sonuçlandığını, yukarıda açıklanan sebeplerle; takibin iptalini, takip konusu bonoların iptalini, tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasını, takibin ve takip konusu bonoların iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 30/03/2022 tarihli ara kararıyla; “Davacı vekilinin icra takibinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin İİK’nın 72/3 maddesi gereğince reddine,” karar verilmiştir. Davacılar vekilinin, 29/05/2022 tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkilleri hakkında icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 30/05/2022 tarihli ara kararıyla; “Davacı vekilinin icra takibinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin İİK’nun 72/3. maddesi gereğince reddine,” karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Borçlu …ın adresine gidilerek haciz yapıldığını, haciz sırasında Avukatın müvekkillerinin önüne bonoları koyarak bunları imzalamazsanız kocanız hapse girecek ve malları kaldıracağız dediğini, bu durumda İcra Memurunun gözü önünde bu işlem yapıldığını, bu durumun hem meslek etiğine aykırı olduğunu ve hemde baskı altında alınan bu bonoların geçerli olmadığını, Mahkeme kararının bozularak tedbire karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İhtiyati tedbir isteyen davacı taraf, davaya konu bononun tehdit ve baskı altında imzalatıldığı ve edimler arası aşırı oransızlık sebebiyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti davasında 2004 Sayılı İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca senedin ödenmesinin durdurulması ve 3.kişilere ciro edilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. maddesi ise, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir, şeklindedir. HMK’nın 390/2. maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Davacı tarafça, dava konusu bononun tehdit ve baskı altında imzalatıldığı beyan edilmiş olup, icra dosyasında bu yönde bir ihtirazi kaydın bulunmadığı, davacının iddiaları yargılamaya muhtaç olup, icra memurunun tanık olarak dinlenmesi de yargılama gerektirir olduğundan, sunulan deliller yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat için yeterli değildir. Yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediğine göre mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sonuç olarak tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin ara kararının esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2022 tarih ve 2022/192 E. sayılı ara kararına karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- İhtiyati tedbir talep eden davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022