Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/968 E. 2022/1053 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/968
KARAR NO: 2022/1053
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 14/04/2022 (Ara karar)
NUMARASI: 2021/176 E.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili özetle ; Davalının, inşaatlarda kullanılan ve ”kör kalıp” olarak nitelendirilen müvekkiline ait … sayılı tescil kapsamındaki 2 numaralı tasarımının genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini ürettiğini, piyasaya sunduğunu, ticaret alanına çıkardığını ve sattığını beyan ederek, tasarıma tecavüz oluşturan davalı ürünlerinin üretiminin, tanıtımının, dağıtımının, satışının tedbiren önlenmesi durdurulmasına, işbu davalı ürünlerine ve münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan üretim kalıbı, cihaz, makine ve sair araçlara davalının diğer ürünlerinin üretimin engellemeyecek şekilde tedbiren el konulmasına ve saklanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 02.03.2022 tarihli ara karar ile, “Bilirkişi raporu esas alınarak, ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, tedbir talep eden eden tarafından karar tebliğ tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 100.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu depo edildiğinde; 2019/01005-2 numaralı tasarıma tecavüz oluşturan davalı ürünlerinin üretiminin, tanıtımının, dağıtımının, satışının tedbiren önlenmesine, durdurulmasına, işbu davalı ürünlerine el konulmasına ve saklanmasına, el konulan ürünlerin yediemine teslimine,” karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince duruşmalı olarak yapılan incelemede, 14.04.2022 tarihli ara karar ile; “ihtiyati tedbire itirazın kısmen kabulüne, daha önce verilen 02.03.2022 tarihli tedbir kararının ters tedbir olarak değiştirilmesine, ters tedbir teminat miktarının 200.000 TL olarak takdirine, davalı vekiline ters teminat bedelini yatırması için bir hafta kesin süre verilmesine, bir hafta içinde yatırılmadığı takdirde 02.03.2022 tarihli tedbirin aynen devam edeceğinin ihtarına karar.” verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Davalının, bilirkişi raporunda tecavüzün varlığına dair yapılan tespiti zımni olarak kabul ettiğini, tasarım tescilinin geçersizliğinin, ancak hükümsüzlük davası açılmak suretiyle ileri sürülebileceğini; tecavüz davasında itiraz olarak dermeyan edilemeyeceğini, Mahkemece hükümsüzlüğe karar verilmedikçe, sahibine tüm yasal hakları sağladığını, Mahkemece ters teminata hükmedilmesinin menfaatler dengesine aykırı olduğunu, yargılama sonlanıncaya kadar uğranılan zararın teminattan daha fazla olabileceğini, Davalının kötüniyetli davrandığını, bu durumun Mahkemece dikkate alınmadığını, davalının sistemli bir biçimde, kasten ve kötü niyetle, davacının ürünü ile iltibas yaratma projesini uygulamaya koyduğunu, önce davacının internet sitesindeki açıklamaları izinsiz olarak birebir aynen kopyalayıp kullandığını, ardından davacının tescilli tasarım taklidi olan revak kör kalıp ürününü imal edip sattığını, İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin davalının haksız yere ileri sürdüğü görünmez tasarım iddiasına itibar edip yine davalının talebi olan ters teminat ile davacı lehine verdiği ihtiyati tedbir kararını kaldırması yani davalıya taklit “revak kör kalıp” ürününü imal etmek, tanıtmak, satmak özgürlüğü tanımasının davacının mağduriyetini artıracak ve ağırlaştıracak bir durum olduğunu, 2019/01005-2 sayılı tasarıma konu ürünün, davacının en fazla satış yaptığı ürün olduğunu ve alternatifi bulunmadığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, 02.02.2022 tarihli tedbir kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Talep, 14.04.2022 tarihli ara karar ile; ihtiyati tedbire itirazın kısmen kabulüne, daha önce verilen 02.03.2022 tarihli tedbir kararının ters tedbire çevrilmesine yönelik kararın istinaf yoluyla incelenmesinden ibarettir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik sebebiyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, somut olayda, mevcut delil durumuna, kararın mahiyetine, teminatın miktarına göre, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, davacı tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/04/2022 tarih ve 2021/176 E. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/06/2022