Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/944 E. 2022/1129 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/944
KARAR NO: 2022/1129
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2022
NUMARASI: 2021/150 E. – 2022/46 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Alım Satım)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu … adına İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının eşinin 2005 yılında vefat ettiğini, eşinin babası olan …’in ise 2017 tarihinde vefat ettiğini, çocukları olan … ve …’in müteveffanın yasal mirasçıları olup, muristen kalan mirası çocukları adına velayeten aktif ve pasifleri ile kayıtsız şartsız reddettiğini, bu kapsamda Şefaatli Sulh Hukuk Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli 2017/193 esas ve 2017//227 karar sayılı mirasın gerçek reddi dosyasında verilen kararda 13/02/2018 tarihinde kesinleştiğini, müteveffa Ölen …’in borçlu olduğu icra takip dosyalarında tarafına herhangi bir tebligat yapılmadığı için borçlardan haberdar olmadığını, çocukları hakkında reddedilen mirasa dayalı olarak haksız ve mesnetsiz olarak devam eden işbu takip dosyasından çocukları yönünden iptalini, ayrıca bu icra takibi dolayısıyla çocukları adına dosyada yapılmış tüm haciz vb.işlemlerin kaldırılmasını talep etme zorunluluğu doğduğunu beyanla, davanın kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasında çocukları … ve …’in davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyetle hareket eden davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin haksız olduğunu, davacı tarafından mirasın reddedilmesi halinde, murisin vefatından önceki beş yıl içinde muristen almış olduğu ve mirasın paylaşılmasında geri vermekte yükümlü olacağı değer ölçüsünde davacı mirasçıların, davalıya karşı sorumlu olduklarını, TMKnun 618/1.maddesinde bu hususun düzenlendiğini, davacının kötü niyetli olduğu, davacının huzurdaki davayı borçtan kurtulmak için açtığını, davacının icra takip dosyasından haberdar olmadığına dair ifadelerin gerçeği yansıtmadığını beyanla, haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise gerek davanın mahiyeti gerekse de mirasın reddi hususunun bilinmesi mümkün olmadığından tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmemesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dosyamız davalısı … Ltd Şti tarafından borçlu … aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, başlatılan icra takibinde borçlu …’in vefat ettiğinin anlaşılması üzerine borçlunun mirasçılarına ödeme emrinin gönderilerek takip yapıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ise borçlu … mirasçıları tarafından mirasın reddi sebebi ile borçlu olunmadığı belirtilerek işbu menfi tespit davasının açıldığı, dosyaya sunulan Şefaatli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/193 esas 2017/227 karar sayılı 26/12/2017 tarihli kararının incelenmesinde … ve … tarafından mirasın gerçekten reddine karar verildiği ve kararın 13/02/2018 tarihinde kesinleştiği, mirasın reddi sebebiyle borçlu …’in mirasçısı olarak borçtan sorumlu olamayacakları anlaşıldığından, davacının davasının kabulü ile davacıların İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası ve takibe konu borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Yerel Mahkeme, dosyaya sundukları delilleri celp etmeden ve bu kapsamda inceleme ve araştırmada bulunmadan hüküm tesis etmiş olup, bu haliyle yargılama eksik incelemeyle oluşturulduğunu, 2- Tüm bunların ötesinde, yerel mahkemenin yargılama giderleri ve de vekalet ücreti bakımından müvekkili aleyhine karar tesis etmesi ve müvekkilinin sorumluluğuna karar vermesinin de hukuken hatalı olduğunu, 3- Ayrıca iş bu dava her ne kadar icra takip dosyasının kambiyo senedinden kaynaklanması gerekçe gösterilerek, Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış ise de, davanın hukuki temeli mirasın reddine dayandığını, neticesinde bu davayı genel bir menfi tespit davası olarak görmenin ve değerlendirmenin mümkün olmadığını, davanın hukuki ana temeli mirasın reddine dayandığından bu türden davalarda ise yargılama giderlerine ve de vekalet ücretine hükmedilmeyeceği yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiğinden, yerel mahkeme kararının bu yönüyle hatalı olduğunu,belirterek yukarıda arz ve izah edilen sebepler ve re’sen dikkate alınacak hususlar karşısında yerel mahkemenin anılan kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, davanın reddine, bu talebinin kabul edilmemesi halinde ise, müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve de vekalet ücreti hükmedilmemesine dair karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, İİK 72. maddesi gereğince açılan menfi tespit davasıdır. Davacılar , murisleri aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki icra borcundan sorumlu olmadıklarını, murisin mirasını reddettiklerini, Şefaatli Sulh Hukuk Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli 2017/193 esas ve 2017//227 karar sayılı mirasın gerçek reddi dosyasında verilen kararın 13/02/2018 tarihinde kesinleştiğini belirterek İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadan borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili, davacının taleplerinin haksız olduğunu, davacı tarafından mirasın reddedilmesi halinde, murisin vefatından önceki beş yıl içinde muristen almış olduğu ve mirasın paylaşılmasında geri vermekte yükümlü olacağı değer ölçüsünde davacı mirasçıların, davalıya karşı sorumlu olduklarını, TMKnun 618/1.maddesinde bu hususun düzenlendiğini, davacının kötü niyetli olduğu, davacının huzurdaki davayı borçtan kurtulmak için açtığını, davacının icra takip dosyasından haberdar olmadığına dair ifadelerin gerçeği yansıtmadığını beyanla, haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davanın kabulüne karar verilmesi halinde ise gerek davanın mahiyeti gerekse de mirasın reddi hususunun bilinmesi mümkün olmadığından tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmemesini talep etmiş, mahkemece, davacının davasının kabulü ile davacıların İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası ve takibe konu borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, yargılama giderleri davalıya yükletilmiş, davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’nı geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Kararın verildiği 2022 yılı itibariyle yeniden değerleme oranında artış sebebi ile kesinlik sınırı 8.000,00 TL’dir. 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince kesin bir karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece davanın kabulü kararı verilen takip ve dava miktarı 6.265,00 TL olduğundan, karar ve istinaf talep tarihi itibariyle 8.000,00 TL’si olan kesinlik sınırının altında kaldığından, 01/06/1990 günlü, 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme ilamı doğrultusunda açıklanan sebeplerle 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince davalı vekilinin istinaf dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. ve 352. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinin USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 106,00 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya iadesine, 3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. ve 352/1-b. maddeleri gereğince, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022