Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/917 E. 2022/965 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/917
KARAR NO: 2022/965
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 10/05/2022
NUMARASI: 2022/15 E
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tespit-tedbir talep edenler vekili İstanbul 2.FSHHM’nin 2021/251 D.İş dosyasına sunduğu dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın ticari faaliyetine 1946 yılında İtalya’da başladığını ve kısa sürede … şirketler grubu olarak tüm kıtalarda ve 27 ülkede şirket kurduğunu, ürünleri ile dünyanın her noktasına ulaşmayı başardığını, yoğun üretim, pazarlama ve tanıtım faaliyetleri, müvekkil …’yı çikolata ve şekerleme sektöründe tüm dünya ülkelerinde tanınan, dünya çapında 4. büyük çikolata ve şekerleme üreticisi unvanına kavuşturduğunu, müvekkilin, …, …, …, …, … ve … markaları ve bu markaları taşıyan ürünleri ülkemizde de çok iyi tanındığını ve beğenilerek satın alındığını, diğer müvekkili … Ticaret Anonim Şirketi’nin eski ticaret unvanı …Anonim Şirketi olan ve 1985 yılında İstanbul’da kurulan bir şirket olup, … şirketler grubunun Türkiye’deki iştiraklerinden biri olduğunu, müvekkilinin “…” markalarının tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de uzun yıllardır tescilli olduğunu, … sayı ile tanınmış marka olarak koruma altına alındığını, “…” markalı kakaolu fındık kreması ürününün son derece orijinal ve ayırt edici olan bir kavanoz şeklinden ve etiket üzerinden yer alan özgün bir ambalaj kompozisyonundan oluştuğunu ve bu şekilde satışa sunulduğunu, müvekkilinin … markalı ürün ambalaj kompozisyonunun hem kavanoz şekli hem de etiket üzerindeki kompozisyonuyla bütün olarak bıraktığı izlenim itibariyle piyasadaki diğer ürün ambalajlarından ayrıldığını ve tüketiciler nedinde yüksek bir tanınmışlığa sahip olduğunu, ayırt edicilik sağlaması amacı ile tasarlanmış fikri emek ve çaba sonucu ortaya çıkarılmış özgün bir şekil olan KAVANOZ ve KAVANOZ KAPAĞI’nın grafik çiziminin aynı zamanda müvekkili adına marka olarak da tescil edildiğini, söz konusu şeklin ilk kez müvekkilinin yerleşik olduğu menşe olan İtalya’da 19.06.1996 tarih ve … sayı ile marka olarak tescil edildiğini, müvekkilinin … markalı ürünlerinde kullanılan ÖZGÜN KAVANOZ ŞEKLİ’nin Türk Patent nezdinde 23.12.2002 tarihinden bu yana … sayı ile koruma altında olduğunu, … markalı ürünlerinde kullanmakta olduğu ÖZGÜN AMBALAJ KOMPOZİSYONU’nun da 24.01.2011 tarihinden bu yana … sayı ile ayrı bir marka olarak koruma altında olduğunu, müvekkilinin markasını korumak adına yaptığı araştırmalarda aleyhine tedbir talep edilene ait 17.12.2015 tarih ve … sayılı “…” marka başvurusundan haberdar olduğunu ve başvuruya 05.05.2016 tarihinde itiraz ettiğini, itirazının kabul edildiğini ve davalı şirketin karar karşı süresi içerisinde itirazda bulunmadığını, daha sonradan davalının http://…com/tr/ adresli web sitesinde ürünlerini tanıttığından haberdar olduğunu, “…” ibareli kakaolu fındık kreması ürünlerinin aleyhine tedbir talep edilen tarafından üretildiğini ve satışa sunulduğunu, bu ürünlerle davalının fuarlara katıldığının da öğrenildiğini, bunun üzerine davalıya noter vasıtası ile müvekkili aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabet yaratan nitelikteki her türlü eylemine son vermesinin ihtar edildiğini, ancak karşı tarafın noter aracılığı ile “…” marka kullanımlarını durdurmayacağını bildirdiğini, İstanbul 1.FSHHM’nin 2018/45 esas sayılı dosyası ile söz konusu kullanımlara karşı müvekkilinin 30.sınıftaki ürünler üzerinde tescilli markaları ve “…” markalı ürün ambalajlarına ayniyet derecesinde benzerlik ve iltibas yaratan “..” ibareli ürün ambalajları ile yaratılan marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi için ihtiyati tedbir ve delil tespiti talepli dava açtıklarını Mahkemece davanın kabulüne, iş bu davada aleyhine tedbir talep edilen tarafından “…” ibareli ürünleri altından gerçekleştirilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet eylemlerinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine karar verildiğini, ilgili karara karşı aleyhine tedbir talep edilen tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup dosyanın istinaf incelemesinde olduğunu, karşı tarafın Mahkeme kararına rağmen kötü niyetli olarak dava konusu ürünler üzerinde ufak değişiklikler yaparak “…” ibareli ürünleri yeniden piyasaya sunduğunu, piyasaya sürülen “…” ibareli ürün ambalajının müvekkilinin tescilli “…” kelime markasına ve ambalaj şekli markalarına iltibas yarattığını, müvekkilinin özgün ambalaj kompozisyonundan kopyalandığından bahisle, Aleyhine tedbir talebinde bulunulana ait https:/…com/ internet sitesinde ve özellikle https:/ /…com/…html linkinde kargı tarafa tebligat yapılmaksızın delil tespitinin yapılmasına,Takdiren teminatsız olarak veya teminat mukabilinde, HMK m. 389, 390 ve 391 uyarınca karsı tarafa tebligat yapılmaksızın, İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesine ve bu cümleden olmak üzere; müvekkili … ‘ya ait … markaları ve ambalaj kompozisyonları ile karıştıracak derecede benzer olan “…” ibareli ürünlere ilişkin olarak aleyhine tedbir talep edilenin tüm kullanımlarının engellenmesine, tedbir talebine konu “…” ibareli ürün ve ürün ambalajlarının üretiminin, her kanaldan satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının, yurt içinde ve yurtdışında satışa sunulmasının önlenmesine, tedbir talebine konu “…” ibareli ürün ve ürün ambalajlarının https:/ /…com/ isimli internet sitesi başta olmak üzere, internet üzerindeki tüm kullanımlarının önlenmesine, bu ürünlerin ve veya bu ürünlere ait ambalajların görselini havi kompozisyonların, gerek tek başına gerekse ayırt edicilik sağlamayan sair ibarelerle birlikte, her türlü ürünler, basılı yayınlar, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, video ve sair her türlü tanıtım malzemesi, kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrak ile alan adları da dahil olmak üzere internet üzerinde, Türkiye’de ya da yurtdışında kullanılmasının önlenmesine, bu ürünlerin ve/veya bu ürünlere ait ambalajların görselini havi kompozisyonları ihtiva ederi ürünlerinin, ambalajlarının, ilan, reklam, broşür, afiş, video ve sair her türlü tanıtım malzemesinin, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin dahi bulundukları yerlerden toplanarak emin bir yerde muhafaza altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 2.FSHHM’nin 2021/251 Değişik iş sayılı dosyasında, “…6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince İhtiyati Tedbir Talebinin takdiren 50.000,00 TL (ellibintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜ İLE, Talep eden …’ya ait … markaları ve ambalaj kompozisyonları ile benzer olduğu tespit edilen … Ltd.Şti.’ne ait “…” ibareli ürünlere ilişkin tüm kullanımların engellenmesine, bu kapsamda “…” ibareli ürün ve ürün ambalajlarının üretiminin, her kanaldan satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının, yurt içinde ve yurtdışında satışa sunulmasının önlenmesine, “…” ibareli ürün ve ürün ambalajlarının https:/…com isimli internet sitesi içeriğinden çıkarılması için … Ticaret Ltd.Şti.’ne tebliğden itibaren 1 hafta kesin süre verilmesine, içeriklerin çıkarılmaması halinde bu siteye erişimin engellenmesine, …” ibareli ürünlerin ve/ veya bu ürünlere ait ambalajların görselini havi kompozisyonların, gerek tek başına gerekse ayırt edicilik sağlamayan sair ibarelerle birlikte, her türlü ürünler, basılı yayınlar, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, video ve sair her türlü tanıtım malzemesi, kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrak ile alan adları da dahil olmak üzere internet üzerinde, Türkiye’de ya da yurtdışında kullanılmasının önlenmesine, ”…” ibareli ürünlerin ve/veya bu ürünlere ait ambalajların görselini havi kompozisyonları ihtiva ederi ürünlerinin, ambalajlarının, ilan, reklam, broşür, afiş, video ve sair her türlü tanıtım malzemesinin, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin dahi bulundukları yerlerden toplanıp tedbiren el konularak yeddi emine tevdiine,” karar verilmiştir. Anılan kararın kaldırılması talebi üzerine, İlk Derece Mahkemesince 10.05.2022 tarihli ara karar ile, tedbire yapılan itirazın reddine karar verilmiştir. Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen vekili istinaf dilekçesinde; delil tespit raporunda marka bilirkişisi olmayıp sadece bilişim bilirkişisinin rapor verdiğini, bilişimci bilirkişinin herhangi kıyas yapmaksızın müvekkilinin internet sitesinde 340 gramlık 2 adet … cam ürün tespit ettiğini, bunun da sadece vaka tespiti olduğunu, Müvekkilinin cevaplarının hiçbir aşamada dikkate alınmadığını, gıyapta bu denli geniş bir tedbir verilmiş olmasının insan haklarına ve kutsal mülkiyet haklarına aykırı olduğunu, Müvekkilinin marka tescil belgeleri olan kullanımlarını kapsar şekilde bir tedbir kararı verildiğini, Türkiye’de istihdam sağlayan dürüst bir iş adamının tüm ticareti kendisine haksız olarak tescilli markalarının kullanımının yasaklanarak engellendiğini, Bir kişiye bir kelimenin tedbir adı altında yasaklanamayacağını, Müvekkillerinin cam üründeki kullanımı ile plastik ürünlerdeki kullanımının farklı olmasına rağmen sanki tek bir kullanımı varmış gibi bir bilirkişi incelemesi dahi yaptırılmadan tedbir kararı verildiğini, Tedbir kararı okunduğunda Türkiye’de ve Dünyada “tescilli” markalarını dahi kullanmasının yasak olduğu gibi bir anlam çıktığını, … kelimesinin ve ekmek, bıçak, süt görselinin yasaklanmış gibi olduğunu, ama öte yandan da plastik kova ürünlerinde süt bile olmadığını, tedbir kararının belirsiz ve geniş olduğunu, Tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın hiçbir gerekçe barındırmadığını beyan ederek Mahkemece verilen ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, İstanbul 2 Fikrî ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince 2021/251 değişik iş sayılı dosyada verilen ihtiyati tedbir kararının, eldeki davada tensiben devamına karar verilmesi üzerine, bu kararın kaldırılması talebinin reddine ilişkin 10.05.2022 tarihli ara kararın hatalı olduğu iddiasıyla, bu karara yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinden ibarettir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, yukarıda içeriği açıklanan deliller dikkate alındığında, somut olayda; daha önce taraflar arasında görülen yargılamalarda dosyalara sunulan bilirkişi raporları, emsal kararlar, tarafların iddia ve savunmaları ile mevcut delil durumuna göre, davalı markasının ve kullanımlarının davacı adına tescilli marka açısından iltibas tehlikesi doğurduğu hususunda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmiş olduğu, ilk derece mahkemesince tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, aleyhine tedbir kararı verilen tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/05/2022 tarih ve 2022/15 E., sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2022