Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/871 E. 2022/960 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/871
KARAR NO: 2022/960
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 29/06/2021
NUMARASI: 2021/167 E. – 2021/172 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tedbir talep eden vekili başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Afyonkarahisar merkezinde PVC şişe, kavanoz ve plastik üretimi sektöründe faaliyetini sürdürdüğünü, “…” isimli şişe kapağını TPMK nezdinde … numarası ile tescil ettirdiğini, aleyhine tespit – tedbir talep edilen tarafından müvekkilinin … isimli şişe kapağının ayırt edilemeyecek kadar benzerinin üretiminin yapılarak tasarıma tecavüzün gerçekleştiğini beyan ederek, karşı yana tebligat yapılmaksızın sunulan orijinal ürün ile taklit ürünler ve deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, taklit ve tecavüz mahsulü ürünler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilerek ürünlere el konulmasına ve bunların yediemine tevdi edilmesini, ikame edilecek davanın sonuçlanmasına kadar yedieminde muhafazası, toplatılması, gümrüklerde, depolarda konularak yediemine tevdiine, ithalat ve ihracatının durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 29.03.2022 tarihli ara karar ile; ” Bilirkişi kök ve ek raporlar dikkate alınarak, yaklaşık ispat koşulu ve ihtiyati tedbir talebi şartlarının oluşmadığından bahisle tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir. Tedbir talep eden taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda yapılan teknik değerlendirmelerin eksik ve hatalı olduğunu, karşı tarafın üretimlerinin müvekkilinin ürettiği ürünlere ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, rapora yapmış oldukları itirazların ek raporda değerlendirilmediğini, talep konusu kapak tasarımında seçenek özgürlüğü varken, karşı tarafın taklit üretim yaptığını, karşı tarafın eylemlerinin, tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil ettiğini beyan ederek, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, İlk Derece Mahkemesince verilen 29.03.2022 tarihli ”ihtiyati tedbir talebinin reddine” ilişkin ara kararın istinafen incelenmesi talebinden ibarettir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, yukarıda içeriği açıklanan deliller dikkate alındığında, somut olayda; tedbir talep eden, karşı tarafın kapak tasarımından doğan haklara tecavüz ettiğini ileri sürmüş olup, bilirkişi kök ve ek raporunda yapılan “Tescilli tasarım ile Karşı Tarafa ait “kapak” ürününün teknik zorunluluktan kaynaklanan taban kesitindeki dairesel formunun dışında genel ve kapak yüzeyi ile ilgili detaylarında, kapak yüzey tasarımlarının farklı olduğu, bütünsel görünümde kapak tasarımlarının farklı algılandığı, delil ürün ile tescilli tasarım arasında karıştırılmaya sebebiyet verebilecek bir benzerliğin bulunmadığı, taraflara ait tasarımların bilinçli tüketici nezdinde farklı olarak algılanacak nitelikte olduğu” şeklindeki değerlendirmeler dikkate alındığında, tedbir talebi bakımından yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği, iddiaların yargılamayı gerektirdiği, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/06/2021 tarih ve 2021/167 E., 2021/172 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2022