Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/867
KARAR NO: 2022/961
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 15/03/2022
NUMARASI: 2020/333 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İlk derece Mahkemesi 02.11.2020 tarihli ara karar ile; “Davacı adına tescilli … … ibareli markanın davalı tarafça kullanıldığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği gerekçesiyle davacı adına tescilli olan … tescil numaralı … ibareli markanın davalı tarafından internet ortamı dahil her türlü kullanımının yasaklanması yönünde teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, Bu kapsamda; Davacının … tescil numaralı “…” markasındaki “…” ibaresinin davalı tarafça kullanımının yasaklanmasına, “…” ibaresi yazan markanın, davalının her türlü tabela, döküman, reklam, ilan, afiş, broşür, evrak, emtia, belge, materyal, sair belge, materyal kullanımının ve her türlü yazışmada … ibaresini kullanmasının engellenmesine, mevcut kullanım ve kayıtların mümkünse silinmesine aksi takdirde kaldırılmasına, “…” ibaresinin davalı tarafından www…com web sitesi, facebook hesabı, instagram hesabında kullanılmasının yasaklanmasına, “…” ibaresi yazan davalıya ait tabelaların mümkünse silinmesine aksi takdirde kaldırılmasına, her türlü evrakın el konularak muhafaza altına alınmasına karar verilmiştir. Verilen karara karşı, aleyhine tedbir kararı verilen davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine, Mahkemece 26.11.2020 tarihli ara karar ile; Dosyaya sunulan, dava dışı … Ltd. Şti ile davalı arasında düzenlenen 01.10.2019 tarihli lisans sözleşmesine göre, dava dışı … Ltd.Şti’ne ait … numaralı ”…” isimli markanın kullanımının 5 yıl süre ile davalı şirkete verildiği, işbu sözleşmenin 11.11.2020 tarihinde sicile kayıt edildiği, lisansa konu marka ile davacı markası karşılaştırıldığında esas unsurun ”…” kelimesi olduğu, uyuşmazlığın da buradan kaynaklandığı, bu aşamada geçerli olarak değerlendirilen bir lisans sözleşmesinin varlığı nedeni ile davalının kullanımının yasal bir kullanım olarak değerlendirilebileceği fakat davalının markayı kullanımının da lisans sözleşmesine konu markadan farklı olarak ”…” şeklinde olduğu, bu durumda gerek lisans sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, kullanımın lisans sözleşmesine uygun olup olmadığı, davacı markasına yakınlaştırılma şeklinde bir kullanım olup olmadığı, tecavüz ve haksız rekabet olup olmadığı gibi hususların taraflar arasında öteden beri gelen çeşitli davalar ve marka tescil başvuruları ve itirazlar da değerlendirilmek sureti ile kapsamlı bir yargılamayı gerektirdiği, verilen tedbir kararının sonuçlarının ağır olabileceği fakat davacının da zarara uğrama ihtimali dikkate alınarak HMK’nun 389 vd. maddeleri ile SMK’nun 159/2-c maddeleri uyarınca, davacının olası zararlarının önüne geçilmesi, taraf menfaatleri arasında ciddi bir denge kurulması gerektiği gerekçesiyle, davalı tarafından 100.000,00 TL teminat yatırılması karşılığında ters tedbir kararı verilmesinin yerinde olacağı kanaatiyle, 02.11.2020 tarihinde verilen tedbirin ters teminat tedbirine çevrilmesine, teminat miktarının olası zararları da gözetilerek 100.000,00 TL olarak belirlenmesine, bir haftalık kesin süre içinde 6769 Sayılı SMK. 159/2-c maddesi gereğince 100.000,00 TL teminat yatırılmadığı takdirde verilen ihtiyati tedbirin devamına,” karar verilmiştir. Mahkemece verilen karara karşı her iki taraf da istinaf yoluna başvurmuş, bu defa Dairemizin 26.03.2021 tarih, 2021/278 Esas, 2021/330 Karar sayılı kararıyla, taraflarca yapılan istinaf başvurusunun, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Daha sonra, konuya ilişkin suç duyurusu neticesinde, İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’nın 2020-159017 no’lu soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporu ve verilen takipsizlik kararı dayanak gösterilerek, davalı vekilince tedbir kararının ve davacının www…com.tr isimli internet sitesinde davayı kazanmış gibi yaptığı ilanın kaldırılması talep edilmiş, İlk Derece Mahkemesince 15.03.2022 tarihli ara karar ile, ”… mahkememizde süren davanın halen devam ettiği, kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın mahkememiz bakımından bağlayıcılığı olmadığı, mahkememiz tarafından verilen 02/11/2020 tarihli ters tedbir şeklindeki ihtiyati tedbir koşullarında bir değişiklik olmadığı, ihtiyati tedbir kararlarının kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar verildiği ve devam ettiği, bu aşamada tedbirin kaldırılmasını gerektirecek dosyamız bakımından herhangi bir husus olmadığından, davalı vekilinin taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” şeklinde gerekçeyle talebin reddine karar verilmiş, bu karar istinaf başvurusuna konu edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK 396. maddesinin, “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.” hükmünü içerdiğini, İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’nın 2020-159017 no’lu soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunun, eldeki dava dosyasına aldırılan bilirkişi raporu ile zıt görüşleri içerdiğini ve soruşturma dosyasında verilen takipsizlik kararına göre, eldeki dosyada verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, diğer yandan davacının www…com.tr isimli internet sitesinde davayı kazanmış gibi yaptığı ilanların kaldırılması gerektiğini beyan ederek, bu taleplerinin reddine ilişkin 15.03.2022 tarihli Mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, İlk Derece Mahkemesince verilen 15.03.2022 tarihli ara kararın istinafen incelenmesi talebi olup, uyuşmazlık; İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’nın 2020-159017 no’lu soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporu ve verilen takipsizlik kararına göre, daha önce verilen ve sonrasında ters teminata çevrilen tedbir kararının kaldırılması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.Ceza soruşturması neticesinde verilen takipsizlik kararının, eldeki dosya bakımından kesin maddi vakıa değerlendirmelerine dayanmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi açısından bağlayıcı olmadığı, Dairemizin önceki kararında da vurgulandığı üzere, davalının lisans sözleşmesi ile hak sahibi olduğu markanın ayırt edici unsurunun ne olduğu, kullanımının tecavüz teşkil edip etmediği ve üstün hak iddialarının yargılamayı gerektirdiği, mevcut bilgi, belge ve delillere göre, Mahkemece daha önce verilen tedbirin ters teminata çevrilmesine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın verilmesini gerektiren koşullarda bir değişiklik bulunmadığı, bu nedenle 15.03.2022 tarihli ara kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/03/2022 tarih ve 2020/333 E., sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2022