Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/855 E. 2022/1016 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/855
KARAR NO: 2022/1016
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2019/595 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin talep dilekçesinde özetle; Davalının icra takibinin dayanağı bono sebebiyle İstanbul Anadolu 7 Ağır Ceza Mahkemesinden mahkumiyet kararı verildiğini, davalı alacaklının davacının taşınmazlarının satışı için işlemlere başladığını, İİK 72/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini talep ettiğini, Mahkemenin 19/01/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin talebinin kabulü ile; dava değeri olan 2.205.675,36 TL üzerinden İİK 72/3. gereği yatırılacak %15 teminat mukabilinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmesinin önlenmesine karar verildiği, bunun üzerine davalı vekilinin 27/01/2022 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir. Davalı vekili 27/01/2022 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Takip ve dava konusu olan alacak olan 389.008 USD’nin 19/01/2022 karar tarihindeki (389.008USD X13.594TL=5.288.174.75TL karşılığı yerine, huzurdaki davanın açılış tarihindeki harca esas değerini saptamak için hesaplanan 389.008USD x5.670USD=.2.205.675.36TL karşılığı üzerinden belirlenen teminat karşılığında “ … icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi..” yolundaki tedbir kararının: İİK m 72/3 hükmünde öngörülen “..gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat..“ koşulu unsurlarına açıkça aykırı olduğunu, bu durumda, verilecek ek ara kararıyla; dava konusu 389.008USD alacağın 19/01/2022 karar tarihi itibariyle TL karşılığı olan: (389.008USD X13.594TL): 5.288.174.75 TL alacak üzerinden belirlenecek teminat ve ayrıca “..gecikmeden doğan zararları karşılamak..” için ilave teminatla tedbir taleplerinin kabulünü, aksi halde kararın kaldırılarak iptalini talep etmiş olduğu görüldü. İlk derece mahkemesince 19/01/2022 tarihinde …nın 72/3. maddesine göre verilen tedbir kararında alınan teminat tutarının usule uygun olduğu, davacının takip tutarı kadar talebini harçlandırdığı ve mahkememizce de dava tarihindeki kur üzerinden %15 oranında teminat alınmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin 03/02/2022 tarihli ara kararıyla; “İtiraz eden davalının talep tarihindeki USD kurunun esas alınmasına dair itirazda isabet olmadığı anlaşılmakla, davalının tedbire itirazlarının reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -“..gecikmeden doğan zararları karşılamak..” yönünden teminat istenmemesinin yasaya aykırı olduğunu, Mahkemenin sadece alacağın %15 oranında teminat istemekle yetindiğini “..gecikmeden doğan zararları karşılamak..” üzere ayrıca teminat takdiri düşünülmediğini, Yasanın açık lafzıyla öngürüldüğü üzere “..alacağın yüzde onbeşinden …” başka “..gecikmeden doğan zararları karşılamak..” için de ilave teminat istenmesi gerektiğini, -389.008 USD olan alacak üzerinden değil de harç ödemesi için takip tarihi itibariyle hesaplanan TL karşılığı üstünden teminat takdirinin İİK m 73/ıı hükmüne aykırı olduğunu, -BK M 99 hükmüne de aykırı olduğunu, Eski Borçlar Kanunumuzun 83. maddesine yapılan ekleme ve yeni BK m 99 ile getirilmiş bulunan: “..aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla ödenmesini isteyebilir” düzenlemesiyle; yabancı para cinsinden olan alacakların da, aynen ya da fiili ödeme günü rayicinden talep ve takibinin mümkün hale geldiğini(EBK m 83, BK m 99). -Davacı tarafın, mahkumiyet kararı verildiğini vurgulayarak her vesileyle sözünü ettiği İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi 12.11.2020 gün, E.2019/294 ve K.2020/351 sayılı ilamın kesinleşmiş olmadığını, -Takip ve dava konusu olan alacağın 389.008USD iken ve 19012022 tedbir kararı tarihindeki TL karşılığı da (389.008USD X13.594TL=5.288.174.75TL iken ve kabul edilecek ihtiyati tedbir için öngörülen % 15 teminatın da bu tutar üzerinden hesaplanması gerekirken: takip açılış tarihindeki harca esas değeri olan 389.008USD x5.670USD=.2.205.675.36TL karşılığı üzerinden belirlenen ve tedbir kararı tarihindeki alacağa göre % 5 gibi bir orana karşılık gelen teminat karşılığında “ … icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi..” yolundaki tedbir kararının İİK m 72/3 hükmünde öngörülen “..gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat.. “ koşulu unsurlarına açıkça aykırı olduğunu, BK m 99 ile düzenlenen yabancı para birimiyle belirlenmiş alacağın tahsili usul ve esaslarına da aykırı olduğunu, bu sebeplerle 1901022 t.li tedbir ve tedbire yaptığımız itirazın reddine dair 03/02/2022 t.li “ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara karar”ının istinaf yoluyla kaldırılarak, tedbir karar tarihi olan 19012022 tarihi itibarıyla dava konusu 389.008USD alacağın TL karşılığı olan: (389.008USD X13.594TL): 5.288.174.75.TL alacak üzerinden belirlenecek %15 oranındaki teminat ve ayrıca “..gecikmeden doğan zararları karşılamak..” için ilave teminatla tedbir taleplerinin kabulü, aksi halde kararın iptali yönünde karar oluşturmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK’nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. 2004 Sayılı İİK’nın 72. madde menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir ile ilgili özel düzenleme olup davanın takipten önce veya sonra açılması, verilecek tedbirin şekli yönünden değişikliğe yol açmaktadır. 2004 Sayılı İİK’nın 72. maddenin 3. Fıkrasında “….İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Maddenin düzenleniş biçimi nazara alındığında, düzenlemeyle borçluya alacaklının gecikmeden doğan zararlarını karşılamak üzere teminat yatırarak, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödememesini isteme hakkı tanınmıştır. Dolayısıyla bu durumda mahkemenin tedbir hususunda takdir hakkı bulunmamakta, sadece teminat tutarını belirlemede takdir hakkı bulunmakta, ilk derece mahkemesince verilen tedbir kararının yasaya uygun olduğu ve alınan teminat miktarının yasaya ve uygulamada alınan teminat miktarı ile uyumlu olduğu, Mahkemenin takdir hakkı içinde kaldığı anlaşılarak davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili Ceza Mahkemesi kararının kesinleşmemiş olduğunu beyan etmiş ise de, tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmiş olmasının yeterli olduğu, koruyucu önlemlerin alınması için kesinleşmiş kararın bulunmasının gerekmediği bu konudaki istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, belirlenen teminat miktarının Hakim takdirine bırakıldığı, teminat mukabilinde icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesinin 2004 Sayılı İİK’nın 72/3. maddesine göre usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2022 ve 2019/595 E. Sayılı ara kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/06/2022