Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/837 E. 2022/981 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/837
KARAR NO: 2022/981
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 20/04/2022
NUMARASI: 2021/394 E. – 2022/79 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, … Tic. Ltd. Şti. adına tescilli ¸ve ¸şekil ibareli markaları ile marka başvurusu yapılan¸ve ¸ şekil ibareli markalar ile, davalının ”…” adlı işletmesinde, tanıtım ve reklamlarda, sosyal medyadaki kullanımların ifade, şekil ve işitsel bakımından davacı markalarını taklit eder nitelikte olduğunu, ibarelerin davalının “… Cad. No:… Fatih/lstanbul” adresinde bulunan ’’…” adlı işletmesinde, işletme tabelasında, işletme ekipmanlarında, tanıtım ve reklamlarında, işletme dışı ve içi görüntülerde, fış fatura vb. belgelerde, davalıya ait İnternet mecrasında ve sosyal medya hesaplarında kullanıldığının öğrenildiğini, bu sebeple taraflarınca davalı aleyhine Beyoğlu …Noterliği kanalı ile 20.10.2021 tarih. … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek, davalı tarafından müvekkil şirkete ait tescilli bulunan markanın izinsiz, haksız ve hukuka aykırı kullanımına 3 gün içinde son verilerek satış mağazası tabelasından, satış mağazası ekipmanlarından, tanıtım ve reklamlarından, mağaza dışı ve mağaza içi görüntülerden, satış belgelerinden, davalı tarafa ait tüm sosyal medya hesaplarından, internet sitesinden ve yine internet üzerinden alışveriş yapılan sitelerden kaldırılması, buna ilişkin herhangi bir ibarenin yer almaması aksi takdirde taraflarınca şikâyet ve yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, davalı tarafın keşide etmiş olduğu, İstanbul … Noterliğinin 25.10.2021 tarihli … yevmiye numaralı cevabi İhtarında markasal kullanımlarının müvekkil şirket markaları ile iltibas teşkil etmediği, ısrarcı olunması halinde ise kullanımın “…” olarak değiştirilebileceğinin ifade edildiğini, ancak belirtilen kullanım da, müvekkil şirket adına tescilli “…” markası ile iltibas suretiyle marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, iltibas, piyasada tanınan bir markanın isminden, şeklinden, ambalajının renk ve kompozisyonundan yararlanılarak, başka bir kişi adına tescilli markayı aynen taklit etmek veya benzerlik yaratmak suretiyle, karışıklığa ve yanılmaya sebebiyet vererek başka bir kişinin emeği ve itibarından haksız olarak yararlanma şeklinde ortaya çıkacağını, Yargıtay kararları ve doktrinde markalar arasında karıştırılma ihtimalinin tespiti için markaların aynı veya benzer olması ve markaların kullanıldığı malların veya hizmetlerinin aynı ya da ilişkili olmasının arandığını, somut olayda davaya konu markaların aynı mal ve hizmet sınıfında kullanıldığının sabit olduğunu, davalının, keşide etmiş olduğu İstanbul … Noterliğinin 25.10.2021 tarihli … yevmiye numaralı cevabi ihtarında, şirket ortaklarının soyadının “…” olmasını haksız marka kullanımlarına gerekçe olarak gösterildiğini, gerek “…” ibareli marka tescilleriyle gerekse de sektördeki uzun yıllardır süregelen faaliyetleriyle müvekkili şirketin dava konusu “…” ibaresinin gerçek hak sahibi olduğunu, dolayısıyla davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, davaya ilişkin somut olayda; marka hakkına tecavüz fiilinin, davalı tarafından gerçekleştirildiği açık bir şekilde görüldüğünü, tecavüz fiili bu kadar açıkken, yargılama neticeleninceye dek, tecavüz fiili unsurlarının sosyal medya hesaplarında, mağaza tabelasında, reklam ve tanıtımlarda, katalog vb. ekipmanlarda iltibas yaratır bir şekilde kullanımına devam edilmesi müvekkil şirket adına telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olacağını, müvekkil şirketin marka hakkına tecavüzün durdurulması ve önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir karan verilerek, davalının tecavüz teşkil eden İbarelerin yer aldığı https://…com/… adlı internet sitesi ve tespit edilecek diğer internet sitelerine erişimin engellenmesi, tecavüz konusu işyeri tabelalarının, reklam ve tanıtımların, vb. ekipmanların ‘… Cad. No:… Fatih/îstanbul” adresinde ve bu adreslerle sınırlı olmamak üzere diğer adreslerde tecavüz teşkil eden ibarelerin kullanıldığı ürünlerin ve bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtaların, tabela, reklam ve tanıtımların, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya; bölge gibi alanlar dâhil, bulundukları her yerde el konulması ve piyasan toplatılması gerektiğini, marka hakkına tecavüzün önlenmesi adına; teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek, “… Cad. No:… Fatih/İstanbul” adresinde ve diğer adreslerde tecavüz teşkil eden ibarelerin kullanıldığı tabela, reklam ve tanıtım vasıtalarına ve ekipmanları ve bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara bulundukları yerde el konularak karar kesinleşene kadar satışının ve kullanımının durdurulmasına, https://…com/…, “…” adlı Instagram hesabının İnternet sitesi ve tespit edilecek diğer internet mecralarının erişiminin engellenmesine, kapatılmasına veya dava konusu tecavüze ilişkin içeriklerin kaldırılmasına. el konulan tüm bu ekipmanlardan tecavüz teşkil eden ibarelerin silinmesine, bu mümkün değilse bunların imha yoluyla tasfiyesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin haksız fiilleri ile davanın açılmasına sebebiyet veren davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 28.02.2022 tarihli ara karar ile; “Talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğu gerekçesiyle tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, karara yapılan itirazın duruşmalı incelemesinde, aynı gerekçelerle itirazın reddine karar,” verildiği, ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine ilişkin 22.04.2022 tarihli ara karara yönelik olarak karşı taraf vekilince istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sahibinin isminin “…” olduğunu, dosyaya sunulan faturalardan da görüleceği üzere, “…” ünvanının yıllardır müvekkili tarafından soyadı maksatlı olarak kullanıldığını, müvekkilinin bulunduğu lokasyonda yaklaşık 20 yıldır hizmet verdiğini, bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere “…” ismini marka olarak kullanan davacı şirketin bu davayı açtığı süreçle bağlantılı olarak “…” ismini de marka olarak tescillemek istediğini, bu konuda gerekli itirazların yapıldığını, Eldeki dava dosyasının aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/383 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini, birleştirilen dosyada yaklaşık ispat koşulu sağlanamadığı gerekçesiyle tedbir kararı verilmediğini, bilirkişi raporunun lehlerine geldiğini, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere “…” açısından herhangi bir şekilde ne fonetik olarak ne görsel olarak benzerlik bulunmadığını, Davacı kayıtlı markaları ile davalı kullanımlarının görsel, işitsel ve kavramsal olarak benze olmadığını, mal ve hizmetler bakımından benzer olmadığını, bu nedenle ortalama tüketici nezdinde iltibas ihtimalinin bulunmadığını, Mahkeme kararının gerekçelendirilmediğini beyan ederek, 22/04/2022 tarihli ara karar ile tedbir kararına itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, İlk Derece Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik olarak yapılan itirazın reddine ilişkin 22.04.2022 tarihli ara kararın istinaf yasa yoluyla incelenmesinden ibarettir. Marka hakkına tecavüzün tespiti ve men’i talepli davada uyuşmazlığın; davalının ”…” ibareli kullanımlarının, davacı adına marka başvurusu yapılan ¸ ve ¸ şekil ibareli markalar ile davacı şirket adına tescilli ¸ ve ¸şekil ibareli markalar yönünden iltibasa yol açıp açmadığı noktasında toplandığı görülmekte olup, Mahkemece verilen 2021/394 esas, 2022/79 karar sayılı karar ile; eldeki dava dosyasının, aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/383 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, birleşen dava dosyasına konu olayın aynı olay olduğu, davacının eldeki dava dosyasına konu taleplerinin yanında haksız rekabetin tespiti ile davalı ticaret ünvanındaki ”…” ibaresinin terkinine karar verilmesini talep ettiği, bu dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile mevcut deliller değerlendirildiğinde, eldeki dosya açısından bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığı, gerçek hak sahipliği iddialarının yargılamayı gerektirdiği, bu nedenle 6769 sayılı Kanun’un 159.maddesi ve HMK’nun 389.maddesi uyarınca tedbire itirazın reddine yönelik kararda bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından itiraz eden davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 20/04/2022 tarih ve 2021/394 E., 2022/79 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2022