Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/825 E. 2022/926 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/825 Esas
KARAR NO: 2022/926
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/02/2022
NUMARASI: 2022/172 D.İş. – 2022/161 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz (Finans)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati haciz talep eden tarafından sunulan dilekçede özetle; 10/01/2022 tarihli, 27.000,00 TL bedelli, … numaralı çek aslı nedeniyle borçlulardan alacağı olan (27.000,00 TL)’nın tahsilinin ifasını temin bakımından, borçlunun/borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve bu dosyadan İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İtiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; İcra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını HMK 6-(1) maddesi ” Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahmesidir” denildiğini, müvekkilinin adresinin Samsun ili olduğunu, yetkisiz icra dairesinde başlatılan hukuki dayanaktan yoksun takibe itiraz ettiklerini, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gibi, ihtiyati haciz kararının da yetkili mahkeme tarafından verilmemiş olduğunu, takibe konu çekin çalıntı olduğunu bu hususta … hakkında yakalama kararı çıkartıldığını, icra takibi hususunda Türk Ceza Kanunun Kapsamında Dolandırıcılık suçunun unsurları oluşabileceğini bu durumda müvekkilinin borçlu sıfatında olmadığını, Davacının söz konusu senedi nasıl elinde bulundurduğunun meçhul olduğunu, çek üzerindeki kaşe ve imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin dolandırılmak istediğini, çeke ilişkin Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/25758 esas sayılı dosyasında … Faktoring’in de şüpheli olarak yargılandığını, bu nedenlerle itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 24/02/2022 tarihli ek kararıyla; “Yapılan sorgulamada itiraz eden … Limited Şirketi’nin Ticaret Sicil Kaydında ki adresinin … Mah. … Cad. No: … … Samsun olduğu, diğer borçlu taraf …’in mernis adresinin … Mah. … Sok. No:… Küçükçekmece/İstanbul olduğu, çekin keşide yerinin Trabzon olduğu, bu kapsamda tespit edilen yerler itibarıyla mahkememizin yetkili olmadığı, itiraz eden vekilinin mahkememizin yetkisi yönünden yapmış olduğu itirazın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenler ile, itirazın kabulü ile Mahkememizce verilen 01/02/2022 tarihli, 2022/172 Değişik İş, 2022/161 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının itiraz eden … Limited Şirketi Yönünden Mahkememizin yetkisizliği sebebiyle kaldırılmasına” karar verilmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili özetle; -İhtiyati haczin çeke ilişkin talep edildiğini, çekin öncelikle muhatap bankaya ibraz edildiğini ancak çekte ödeme yasağı olduğu gerekçesiyle taraflarına ödeme yapılamadığını, aranacak borçlardan olan çeke dayalı borcun ödeme yasağı nedeniyle ile icra takibi yapılması gerektiğinden götürülecek borca dönüştüğünü, ödeme yerinin de alacaklının yerleşim yeri olacağını, dolayısıyla müvekkili şirketin yerleşim yeri icra dairesi olan İstanbul icra dairelerinin alacaklının yerleşim yeri olacağını, diğer davalı … ile müvekkil şirket arasında imzalanan faktoring sözleşmesinin VI-Çeşitli Hükümler başlıklı bölümün 25.maddesinde “İşbu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul ticaret Mahkemeleri ve İstanbul İcra Müdürlükleri yetkilidir.” dendiğini, dolayısıyla yetki sözleşmesi gereği de İstanbul Ticaret Mahkemeleri yetkili mahkemeler olduğunu, diğer borçlu … yönünden faktoring sözleşmesi nedeniyle yetkili olan İstanbul mahkemelerinin itiraz eden yönünden de yetkili hale geldiğini, -Müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ek kararın istinaf incelemesi ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Takip yetkili icra dairesin de açılmadığından kararın da yetkili mahkeme tarafından verilmediğini, yetkili mahkemeler ve icra dairelerinin Samsun (davalı borçlunun ikameti) olması gerektiğini, davacının … isimli şüpheli şahıs ile yapmış olduğu anlaşma ve tüm işlemler şüphe barındırmakla birlikte davacı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2022/51778 esas nosu ile şikayette bulunduklarını, müvekkilinin bu yetki anlaşması ve şahıslarla ile hiç bir bağı olmadığını istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İhtiyati haciz ve ihtiyati hacze itiraz 2004 Sayılı İİK’nın 257. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E.-2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamlarında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2019 tarih, 2019/1365 E. ve 2019/980 K. sayılı kaldırma kararında vurgulandığı üzere; muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından ve 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 Sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelecektir. Çekin götürülecek borç niteliği kazanabilmesi için bankaya ibrazı zorunlu ise de, karşılıksızdır işlemi yapılmasına gerek yoktur.Banka tarafından herhangi bir sebeple karşılıksızdır işlemi yapılmayıp çek bedeli de ödenmeyebilir. Çek süresinde ibraz edilmekle götürülecek borç niteliği kazanacaktır. Atıf yapılan Yüksek Mahkeme kararlarında da açıklandığı üzere muhatap bankaya ibraz edilerek bedeli tahsil edilmeyen talep konusu çek, artık aranacak borç olmaktan çıkarak götürülecek borç niteliği kazanmıştır. 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 Sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtildiği gibi ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirketin yerleşim yeri de yetkili hale gelmiştir. Alacaklı, borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğinden, davacı taraf, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E.-2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamları uyarınca TBK 89. maddesi uyarınca yetkili hale gelen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talepte bulunduğundan, mahkemece yetkili olduğu halde, ihtiyati hacze yetki yönünden yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi usule aykırı olduğundan, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf sebebinin kabulü ile kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, 2- İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2022 tarihli ek kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b/2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/172 D.İş, 2022/161 Karar ve 01/02/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının aynen DEVAMINA, 4- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 133,00 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına 5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.140,00 TL maktu vekalet ücretinin karlı taraftan tahsiliyle, ihtiyati tedbir talep edene verilmesine, 6- İstinaf talebi kabul edildiğinden ihtiyati haciz talep eden tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 7- İstinaf yargılaması için ihtiyati haciz talep eden tarafından yapılan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 40,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 260,70 TL’nin itiraz edenden tahsiliyle talep edene verilmesine, 8- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 9- 6100 Sayılı HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına, 10- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/06/2022