Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/803 E. 2022/1127 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/803
KARAR NO : 2022/1127
BAŞKAN: ÇETİN HANSU (38471)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 13/12/2021
NUMARASI: 2021/322 E. – 2021/322 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin plastik ve kauçuk ürünlerin üretimini ve ihracatını yaptığını , müvekkilinin piyasada ulaştığı tanınmışlık seviyesini marka ve tasarım tescilleri ile korumaya çalıştığını, müvekkilinin …, …, … ve … tasarım tescilinin sahibi olduğunu, müvekkilinin …, … tescil ve … başvuru nolu markaların sahibi olduğunu, karşı tarafın müvekkiline ait, …, … ve… tescil ve başvuru nolu markalarının dilekçede belirtilen işyeri adresi, sosyal medya hesabı ve internet sitelerinde kullandığını, karşı tarafın bu eyleminin müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, markasal kullanımların bulunduğu ürünler ve araçlar üzerinden markaların kaldırılmasını, ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan araçlara el konulmasını, sosyal medya ortamında gerçekleşen haksız kullanımların engellenmesini, internet sayfasında içeriklerinden ürünlerin tedbiren kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, “Dosya kapsamı deliller, taraf beyanları, bilirkişi rapor ve ek raporlarına göre, taraflar arasında önceye dayalı ticari ilişki gözetildiğinde; uyuşmazlığın çözümünün yargılama gerektirdiği ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği anlaşılmakla, tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-İstinaf başvurusuna konu dava, Yerel Mahkeme nezdinde tanzim edilen Bilirkişi Raporları ile aleyhine tedbir ve tespit talebinde bulunulan karşı tarafça sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde yer alan, tedbir talebinde bulunan müvekkile ait tescilli ürünlerin üretimlerinin yapıldığına ve karşı tarafın sosyal medya hesaplarında davaya konu ürünlere ilişkin paylaşımların yapıldığına dair ikrarları ile, davadaki haklılıklarının, yaklaşık ispat koşulunu da aşar nitelikte ispat edildiğini, bunun yanı sıra, 22.03.2022 tarihli dilekçesi ile, aleyhine tedbir ve tespit talebinde bulundukları şirket yetkilisi …’e ait Whatsapp durum fotoğraflarından da açıkça görüleceği üzere, tedbir talebinde bulunan müvekkili şirketin tescilli tasarıma konu ürünleri olan trafik ekipmanlarının, sanki aleyhine tedbir talebinde bulunulan şirketin kendi ürünleriymiş gibi paylaşılarak tüketiciler nezdinde algı yaratılmaya çalışıldığının da ortaya konulduğunu, tedbir talebinde bulunan müvekkili şirketin tasarım ve marka haklarına yönelik tecavüz oluşturan eylemlerde bulunulduğunun bir kez daha ispat edildiğini, 2- 24.03.2022 tarihinde tesis edilen hükmün, gerek bilirkişi kök raporu’nun hatalı değerlendirilmesi, gerekse dosya kapsamında sunmuş oldukları delillerin eksik incelenmesi sebebiyle hatalı olarak verildiğini, zira, itirazları sonucunda tesis edilen bilirkişi ek raporu’nda, her ne kadar, tedbir talebinde bulunan müvekkili şirketin uzun süre sessiz kalması sebebiyle hak kaybına uğrayabileceğinin mahkeme tarafından değerlendirilebileceği belirtilmişse de; söz konusu raporda, bu halde Yüksek Mahkemenin son zamanlarda edinmiş olduğu yerleşik içtihat çerçevesinde 5 yıldan az süreler bakımından uzun süre sessiz kalma yolu ile hak kaybından bahsedilemeyeceği sarih olmakla, huzurda bulunan ihtilaf bakımından bahse konu hak kaybının mevcut olmadığı heyetimizin kanaatleri arasındadır.” denilerek, tedbir talebinde bulunan müvekkili şirketin uzun süre sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığından söz edilemeyeceği tespitinde bulunulduğunu, 3-Tespit talebinde bulunan müvekkili … A.Ş.’ nin(kısaca … Baskı olarak anılacaktır), yetkilisi …’ın hisselerini devrettiği tarihe kadar, aleyhine tespit talebinde bulunulan … A.Ş’ nin (kısaca … A.Ş. olarak anılacaktır) yetkilisi … arasında Diyarbakır ilinde kısa süreli bir ortaklık kurulduğunu, şirketler arasında ortaklığın devam ettiği bu zaman zarfında, … A.Ş.’nin, müvekkili adına tescilli tasarım olan ve mutfak dolabı olarak kullanılan plastik dolapların üretiminde faaliyet gösterdiğini, yaşanan uyuşmazlıklar neticesinde müvekkili … Baskı yetkilisi …’ın, şirket hisselerini … A.Ş.’ nin yetkilisi … e devrederek aralarındaki ortaklığı sona erdirdiğini, şirketler arasındaki ortaklığın devam ettiği süre zarfında, aleyhine tespit talebinde bulunulan … A.Ş.’ nin merkezi Diyarbakır ilinde olmasına ve bu zaman zarfında müvekkili şirketin ortaklıkları sebebiyle üretimine izin vermiş olduğu plastik mutfak ürünlerini üretmesine rağmen, ortaklığın sona erdirilmesini takiben şirket merkezinin Mardin iline taşındığını ve tasarımların ve markanın sahibi müvekkili şirketin hiçbir şekilde izin veya icazeti olmaksızın uzun yıllardır üretip ihracatını gerçekleştirdiği tescilli endüstriyel tasarımlara konu trafik ekipmanlarının ve yine tescilli plastik dolapların üretim ve satışına başlandığını, tedbir talep eden … Baskı’ nın tescilli tasarımlarının birebir aynılarının üretilmesi ve satılması dışında ayrıca, müvekkili şirketin ticaret unvanının da fatura ve sair belgelerde ticaret unvanı olarak kullanılmaya başlandığını, 4- Özellikle, tespit ve tedbir isteyenin 90’dan fazla ülkeye ihracat yaptığı trafik güvenlik ekipmanlarıyla alakalı, tam da tespit talep edenin müşterilerini hedef alacak şekilde ihracata kalkışmasının, kendisini tespit isteyen gibi tanıtarak hatta tespit isteyenin kendisi ile özdeşleşmiş kataloğunda, reklamlarında, tanıtım faaliyetlerinde yer alan görselleri kullanmak suretiyle haksız eylemlerde bulunması sebebiyle, bu eylemlerden haberdar olunur olunmaz huzurdaki davanın ikame edildiğini, dolayısıyla, tedbir talebinde bulunan müvekkili şirketin gerçekleştirilen ihlalleri bildiğinden veya bilebilecek olduğundan bahisle, uzun süre sessiz kalması sebebiyle hak kaybına uğraması gerekeceği yönündeki yerel mahkeme tespitlerinin, tespit yargılamasının amacını aştığını, esasa giren bir yargılama sonucunu doğurduğunu,5- Aleyhine tespit talebinde bulunulan … A.Ş.’nin ortağının, tedbir talebinde bulunan müvekkili … Baskı şirketi olmadığını, aleyhine tespit istenen şirket yetkilisi … ile tedbir talebinde bulunan müvekkil şirket yetkilisi gerçek kişi …’ın Diyarbakır ilinde faaliyet gösteren işyerine ilişkin eski ortaklığından bahisle, aleyhine tespit talebinde bulunulan … A.Ş.’nin, müvekkili … Baskı adına tescilli marka ve tasarımları kullanılması hususunda hiçbir haklı sebebinin bulunmadığını, müvekkili … Baskı adına tescilli marka ve tasarımları ile yenilenmeme sebebiyle koruma süresi bitmiş olan tasarımları kullandığını defalarca ikrar eden aleyhine tespit istenilen … A.Ş., hiçbir şekilde müvekkil şirkete ait tescilli marka ve tasarımları hukuka uygun olarak, lisans, distribütörlük vb. gibi kendisine müvekkil şirket tarafından tanınan herhangi bir hakka dayanarak kullandığını ispat edemediğini, bu sebeple, aleyhine tedbir talebinde bulunulan … A.Ş.’nin yargılamanın devam ettiği süre zarfında ileri sürdüğü iddiaların, tespit ve tedbir talebinde bulunan … Baskı’nın tedbir isteğini yaklaşık ispatın ötesinde kuvvetli şekilde ispatladığının ve müvekkili şirketin haklılığının ortada olduğunu, 6- Yerel mahkeme nezdinde yapılan yargılama esnasında aleyhine tespit talebinde bulunulan … A.Ş.’nin dosya kapsamında sunmuş olduğu delillerin tamamının şirket yetkilileri arasındaki ortaklığın bulunduğu döneme ilişkin olan şirket merkezinin Diyarbakır ilinde bulunduğu dönemdeki iş yerine ait olduğunu, dürüstlük kuralına aykırı davranışlarda bulunarak haksız kazanç elde eden ve müvekkil şirketin tanınmışlığından faydalanmaya çalışan aleyhine tedbir talebinde bulunulan … A.Ş. Olduğunu, kaldı ki; davalının haksız kullanımı gerçekleştirdiği Mardin ilinde faaliyete başlayalı daha beş yıl olmadığını, üstelik davalının sessiz kalmaya dayandırdığı markasal kullanımına ilişkin sadece fatura sunabildiğini, fatura alım satım işlemin sonucundaki bir faaliyet olduğunu, eskiye dayalı ne bir katalog, tabela, internet kullanımı gibi hiçbir veriyi sessiz kalma sürecini kanıtlayacak şekilde sunamadığını belirterek, yukarıda arz ve izah etmiş oldukları ve inceleme sırasında re’ sen dikkate alınacak olan sair sebeplerle, istinaf başvurusunun kabulüne, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/322 D.İş sayılı dosyasında 24/03/2022 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin olarak tesis edilen kararın Kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır Davacı vekili, müvekkilinin …, …, … ve… tasarım tescilinin ve …, … tescil ve… başvuru nolu markaların sahibi olduğunu, karşı tarafın müvekkiline ait, …,… ve … tescil ve başvuru nolu markalarının dilekçede belirtilen işyeri adresi, sosyal medya hesabı ve internet sitelerinde kullandığını, karşı tarafın bu eyleminin müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, markasal kullanımların bulunduğu ürünler ve araçlar üzerinden markaların kaldırılmasını, ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan araçlara el konulmasını, sosyal medya ortamında gerçekleşen haksız kullanımların engellenmesini, internet sayfasında içeriklerinden ürünlerin tedbiren kaldırılması talebine bulunmuş, mahkemece, 28.01.2022 tarihli kök heyet raporu ile 23/03/2022 havale tarihli heyet ek raporu alınmış, bu raporlar ve dosyada mevcut diğer deliller ışığında tedbir talebinin reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı vekilince yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir.Her iki raporda özet olarak, aleyhine tespit istenen tarafın ürünlerinin yer aldığı … Mahallesi … Caddesi No:… Esenyurt İstanbul depo adresinde ve belirtilen facebook sosyal medya hesabında tespit isteyen tarafa ait …, … ve … no’lu tasarımların koruma kapsamında yer alan ürün tasarımlarının görsellerinin bulunduğu, her ne kadar, aleyhine tedbir istenen tarafın ürünlerinin yer aldığı … Mahallesi … Caddesi No:… Esenyurt İstanbul adresinde bulunan ürünlerin kendisine ait olduğunun aleyhine tespit talep edilen yanın kabulünde ise de, dosya mündericatında tespit talep eden yanın, aleyhine tespit talep olunan yanın markasal kullanımlarından 2016 yılından bu yana haberdar olduğu, huzurda bulunan ihtilafın yöneltildiği 08.12.2021 tarihine dek ilgili kullanımlara karşı herhangi bir dava başlatmadığı, aleyhine tespit talep olunan yanın ilgili markasal kullanımlarının tespit talep eden yanın bilgi ve kabulünde olduğu İnancı ile gerçekleştirildiğinin değerlendirilebileceği, bu çerçevede aleyhin tespit talep edilen yanın ilgili markasal kullanımları yapar iken kötü niyetli olduğunu gösterir herhangi bir verinin dosya mündericatında var olmadığı, dosyada yer alan evraklardan aleyhine tespit talep edilen yanın ilgili kullanımları huzurda bulunan davanın ikame edildiği tarihten geriye 5 yıldan uzun süredir sürdürdüğü anlaşıldığında tespit talep edenin tescil markalarından kaynaklanan tespit taleplerine konu hususlarda uzun sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığının değerlendirilebileceği belirtilmiştir. Öte yandan ek raporda ayrıca, her ne kadar tespit talep eden yanın ihtilaf konusu markalar bakımından uzun süre sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğradığı değerlendirilebilmekte ise de; tespit talep eden yan adına … tescil no’lu endüstriyel tasarım, … tescil no’lu endüstriyel tasarım, … tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarım ve … tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarımların bulunduğunu, her ne kadar tespit talep eden yanın ihtilaf konusu markalar bakımından uzun süre sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğradığı değerlendirilebilmekte ise de, tespit talep eden yan adına yukarıda bahsi geçen tescilli endüstriyel tasarımlar bakımından da aynı durumun geçerli olduğunun heyet tarafından tespit edilemediğin belirtildiği,i görsellerden de anlaşılabileceği üzere tespit isteyen tarafa ait … tescil no’lu endüstriyel tasarım belgesindeki tasarım ile tespit yapılan depoda yer alan ürünlerin ve aleyhine tespit istenen tarafın sosyal medya hesabında paylaşılan ürün tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, birbirleri ile aynı olma derecesinde benzer olarak algılandıkları tespitlerinin yer aldığı görülmektedir. 6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesi ile ihtiyati tedbir kararı, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki koruma niteliğindedir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartı gerekmektedir. Ayrıca marka hukukunda tescilli markalar bakımından 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.159’da özel bir düzenleme yer almaktadır. SMK m.159/1; “Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Maddede belirtildiği üzere dava açma hakkı olan kişiler, markanın veya tescilli tasarımının ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek biçimde kullanıldığını veya bu tecavüz halinin gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla mahkemeden ihtiyati tedbir talep edebilecektir. Somut olayda yukarıda bilirkişi tespitlerinde dikkate alındığında dosya kapsamı itibarıyla, davalının markasal kullanımlarına yönelik ihtiyati tedbir talebine ilişkin yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, bu yönden mahkeme kararının markasal kullanıma ilişkin tedbir talebinin reddi kararının dosya kapsamına uygun olduğu, ve bu yönden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen reddi gerektiği, fakat davalıya ait tescilli tasarımlarının izinsiz ve iltibas yaratacak şekilde davalı taraf kullanımları konusunda dosyada yaklaşık ispatın varlığına delalet edecek miktarda delil bulunduğu, tescilli tasarımlar yönünden davacı vekilinin tedbir talebinin kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğu anlaşıldığından davacı vekilin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle HMK 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, fakat bu hata yeniden yargılamayı gerektirmediğinden resen davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, Davacının davalının markalarına yönelik tecavüzden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacı adına tescilli … tescil no’lu endüstriyel tasarım, … tescil no’lu endüstriyel tasarım, … tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarım ve … tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarımlarına yönelik kullanımlarına ilişkin tedbir talebinin kabulüne, Tespit isteyenin tasarım haklarına tecavüz tespit edilen ürünlere el konulmasına, özellikle ürün kalıpları ve üretim araçlarına el konulmasına, Tespit isteyene ait eser niteliğindeki katalogların izinsiz kullanılması sebebiyle çoğaltma hakkına tecavüzün önlenmesine, aleyhine tespit istenenin endüstriyel tasarımlarına ilişkin tecavüz teşkil eden tanıtım unsurlarını her türlü ticari evrak ve yazışmalarda ve sair mecralarda kullanımının engellenmesine, Sosyal medya ortamında gerçekleşen haksız kullanımların engellenmesine, İnternet sayfası içeriklerinden ürünlerin kaldırılmasına, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Tedbir talep eden vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile, 2- Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 13/12/2021 tarih, 2021/322 E., 2021/322 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabul kısmen reddine, 4- Davacının davalının markalarına yönelik tecavüzden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacı adına tescilli … tescil no’lu endüstriyel tasarım, … tescil no’lu endüstriyel tasarım, … tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarım ve … tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarımlarına yönelik kullanımlarına ilişkin tedbir talebinin kabulüne, 5- Tespit isteyenin tasarım haklarına tecavüz tespit edilen ürünlere el konulmasına, özellikle ürün kalıpları ve üretim araçlarına el konulmasına, 6- Tespit isteyene ait eser niteliğindeki katalogların izinsiz kullanılması sebebiyle çoğaltma hakkına tecavüzün önlenmesine, 7- Aleyhine tespit istenenin endüstriyel tasarımlarına ilişkin tecavüz teşkil eden tanıtım unsurlarını her türlü ticari evrak ve yazışmalarda ve sair mecralarda kullanımının engellenmesine, 8- Sosyal medya ortamında gerçekleşen haksız kullanımların engellenmesine, 9- İnternet sayfası içeriklerinden ürünlerin kaldırılmasına, fazlaya dair talebin reddine, 10- İhtiyati tedbire ilişkin karar uygulamasının ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 11- 6100 sayılı HMK’nın 393/1 maddesi gereğince işbu kararın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde tedbirin uygulanması için başvurulması aksi halde tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağının ihtarına, 12- 6100 sayılı HMK’nın 393/2 maddesi gereğince işbu tedbirin, görevli ve yetkili İcra Dairesi aracı kılınarak infazına, 13-HMK 398. md. uyarınca ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimsenin bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılacağı hususunun ihtarına, 14-Kararın infazında bir marka uzmanı bilirkişinin de hazır bulundurulmasına, 15- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 133,00 TL harçtan peşin alınan 97,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,30 TL harcın tedbir isteyen tedbir talep edenden tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 16- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre 1.140,00 TL maktu vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiliyle, ihtiyati tedbir talep edene verilmesine,17- İstinaf talebi kabul edildiğinden talep eden tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,18- İstinaf yargılaması için talep eden tarafından yapılan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 128,10 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 348,80 TL’nin karşı taraftan tahsiliyle talep edene verilmesine,19- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,20- 6100 Sayılı HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına, 21- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022