Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/801 E. 2022/925 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/801
KARAR NO: 2022/925
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2022
NUMARASI: 2021/546 E. – 2022/151 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, takibin dayanağının “9000 metre Amerikan ceviz kaplama mal avansı” olarak 26/11/2015 tarihinde gönderilen 70.000,00 TL tutarındaki avans karşılığı davalının mal teslimi yapmadığından iadesine ilişkin olduğu bu sebeple haksız olarak yapılan itirazın iptaline ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının takibe dayanak yaptığı ödemenin taraflar arasındaki hukuki veya ticari ilişkiye dayalı olmadığını, davacının kardeşine teslim edilen çekin karşılığı olarak gönderildiğini … Yenibosna 30/11/2016 keşide tarihli aynı meblağlı çekin … Mobilya A.Ş. ile cirantaları … ile takip alacaklısı görünen şahsın dayısı …’ın ortağı olduğu … Ltd. Şti.’nin kambiyo senedi ilişkisi çerçevesinde, müvekkili şirkete karşı zincirleme zorunluluklarının ifası gereği, çek bedelinin bankaya ibrazdan önce ödenmesi sebebiyle, çekin davacının kardeşine teslim edilmiş olup, davacının tek taraflı irade beyanında belirtilen ödeme makbuzunda ki kaydın yeterli olmadığını, taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığını, müvekkiline zarar vermek kastıyla bu ibarenin yazıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Dosya tüm deliller ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin karar ilamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 2016/29290 Soruşturma sayılı dosyasının mahkememiz dosyasının tarafları ile ilgisi bulunmadığı anlaşılmış davalıya yemin delili hatırlatılmış yemin metni ile davacıya usulüne uygun yemin davetiyesi gönderilmiş 10.11.2021 tarihli duruşmada davacı asilin yemin tahtında beyanı alınmış olup, BAM Kaldırma ilamında da açıklandığı üzere Yargıtay 13. HD’nin 03/10/2013 Tarih, 2013/11284 E.,2013/24182 K. sayılı kararında ve yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere havale, kural olarak bir ödeme vasıtasıdır. Bir başka deyişle havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu karinenin aksini iddia eden taraf yazılı delil ile ispat etmek zorundadır. Davacı, havale gönderirken avans olarak havalenin gönderildiğine ilişkin kayıt düşmüş olmakla kendi üzerine düşen ispatı yerine getirmiştir. Hukuken bir ödeme aracı olan çek, kural olarak mevcut bir borcun ödenmesi için verilir. Bunun aksini iddia eden bu iddialarını ispatla yükümlüdür. Davalı tarafın açıklanan nitelikteki çek hususlu ikrarı, “bağlantısız bileşik ikrar” niteliğinde olduğundan ispat yükünü üzerine almış ise de dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile kati deli olan yeminle de iddiasını ispatlayamadığından açılan davanın kabulüne, davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacağın likit olması sebebi ile alacağın %20 si oranında (14.000,00 TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Toplanan deliller bakımından eksik inceleme yapılarak hatalı olarak hüküm kurulduğunu, 10.11.2021 tarihli celsede; taraflarınca sunulmuş olan yemin metninin davacıya yöneltildiğini ve davacının açıkça gerçeğe aykırı beyanlarının detaylı olarak değerlendirilmediğini, çek fotokopisi üzerinde yer alan “çekin aslını aldım” ibaresinin ve imza davacının kardeşi … T.C. kimlik nolu …’a ait olması ve söz konusu çek davacı adına gelen kardeşine bu ödeme karşılığında elden teslim edilmiş olması hususu değerlendirilmeyerek davacının gerçeğe aykırı olarak çekin kardeşi …’a teslim edilmediği yönündeki beyanlarına itibar edilerek davacının beyanı ile celp edilen çek sureti birlikte değerlendirilmeyerek hatalı ve hukuka aykırı hüküm kurulduğunu, kambiyo evrakının konusuz kaldığını, … seri numaralı çekin aslının, davacı tarafından yapılan bu ödeme mukabilinde davacının kardeşi olan … TC kimlik numaralı … tarafından takibe konu ödemeye karşılık olarak elden teslim alındığını, davacı yemin beyanında her ne kadar bu hususta aksi yönde beyanda bulunmuş ve inkar etmiş olsa da ilgili bankadan gelen müzekkere cevabı ile gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğunun ve işbu davanın haksız olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını, müvekkili şirket hesabına yapılan ödemenin davacının iddiasının aksine “… Amerikan Ceviz Kaplama Mal Alış” ilişkisi olmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında böyle bir iş ilişkisinin veya sözleşmenin bulunmadığını, aksini ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının tek taraflı beyanı ve aynı mahiyetteki müvekkilinin etki ve kontrol alanı dışında olacak şekilde banka dekontuna yazdırdığı açıklamanın somut gerçekleri değiştirmeyeceğini, -Sunulan itiraz ve beyanlar dikkate alınmayarak davacı beyanları doğrultusunda tek taraflı yargılama yapıldığını, delillerin toplanması ile yetinilerek delillerin içeriği incelenmeyerek yargılamanın içinin boşaltıldığını, -İşbu uyuşmazlığın ortaya çıkmasına sebep olan …’ın benzer işlemleri sebebiyle hakkında işlem başlatıldığını, …’ın söz konusu hukuka aykırılıkları defalarca gerçekleştirdiğinin ortada olduğundan davacının beyanlarına itibar edilemeyeceğini -İcra inkar tazminatının haksız ve mesnetsiz olduğunu, takibe konu edilen alacağın takip tarihinde muaccel ve likit olmadığı, yargılama gerektirdiği göz önüne alınarak icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekeceğini kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dairemizin 2020/394 Esas, 2021/607 karar sayılı karar kapsamında verilen karar uyarınca yargılama yapılmış olup, … seri numaralı çekin aslının, davacı tarafından yapılan bu ödeme mukabilinde davacının kardeşi olan … TC kimlik numaralı … tarafından takibe konu ödemeye karşılık olarak elden teslim alındığı iddiasının kesin deliller ile ispatının gerektiği ancak dosya içerisinde yazılı bir belge bulunmadığı bu sebeple davalının bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerektiği anlaşılmıştır. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal eden soruşturma dosyası ile dava dosyasıyla bağlantılı Büyükçekmece … İcra Md.’nün … sayılı dosyasının incelendiği ve bağlantı bulunmadığının anlaşılmış olması yönündeki İlk Derece Mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı icra inkar tazminatı yönünden aykırılık bulunduğunu iddia etmiş ise de, mevcut dosya kapsamı itibariyle alacak likit olup bu yönde hüküm kurulmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır. Sonuç olarak tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/02/2022 tarih ve 2021/546 E., 2022/151 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.781,70 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 1.195,42 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.586,28 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/06/2022