Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/682 E. 2022/747 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/682
KARAR NO: 2022/747
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 05/11/2021
NUMARASI: 2021/165 E. 2021/379 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin medya hizmet sağlayıcısı olduğu “…” logolu internet ve radyo platformunun müvekkili şirkete bağlı olarak yayın hayatını sürdürdüğünü, davalının müvekkili şirketin izni olmaksızın, müvekkilinin sahibi olduğu platformdan haksız kazanç sağladığını belirterek, müvekkiline ait markanın kullanımının engellenmesi ve ilgili sitenin yayının durdurulması suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve davalı tarafından gerçekleştirilen marka tecavüzünün önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüzün önlenmesine ilişkin olduğu, Davalının adresinin tespitine ilişkin tensip tutanağının 13. maddesi gereğince, davacı vekiline, “Taraf teşkilinin sağlanması açısından; davalının açık kimliği (ad, soyad, TC kimlik numarası yahut tüzel kişilik ise adı ve vergi/mersis numarası) ile adres bilgilerinin tespit edilerek 2 haftalık kesin süre içinde mahkememize bildirmeniz, aksi halde HMK’nın 119/2 maddesi uyarınca verilen kesin süre içinde gerekli işlemlerin yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına” şeklindeki ihtaratın tensip tutanağının tebliği ile yapıldığı, davacı vekilinin, davalı kimlik ve adresinin tespit edilmesi yönünden uzman bir bilirkişiden rapor alınarak taraf teşkilinin sağlanmasını talep ettiği, bilişim uzmanından alınan bilirkişi raporunda dava konu sitenin içerik sağlayıcısının “…” adresinin … Mah. … işhanı, … Sok. No:…, Merkez/AKSARAY” adresi olduğunun tespit edildiği, Bilirkişi raporu ve davacı vekilinin talebi doğrultusunda …’a yazılan müzekkereye rağmen sonuç alınamadığı, gelinen aşamada davalının ad ve soyadının bulunmadığı ve ilanen tebliğin mümkün olmadığı, davalının kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilemediği, bu nedenle tebligat işlemlerinin yapılamadığı, davacı vekilince de davalı internet sitelerine ilişkin adres ve kimlik bilgisinin bildirilmediği, davaya ilişkin eksikliklerin giderilemediği anlaşılmakla, HMK 119/2 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin 17.06.2021 tarihli ön inceleme tensip tutanağı ile; davalının açık kimliği ile adres bilgilerinin tespit edilerek mahkemeye bildirilmesi için süre verildiğini, ara karara karşı 24.06.2021 tarihinde davalının kimlik bilgilerine vakıf olunması mümkün olmadığı belirtilerek, bu hususta konusunda uzman teknik bir bilirkişiden rapor alınmasının talep edildiğini, alınan bilirkişi raporunda davalının özel ya da tüzel kişilik olduğu belirtilmiş ise de buna ilişkin detaylı bir değerlendirme yapılmadığını, sitede içerik sağlayıcının … adıyla internet ortamında çok sayıda Yeniden İletim Sağlayıcı listesinde kayıtlı halde yayın yaptığı gözlenen ve iletişim bilgilerinin Adres: … Mah. … İşhanı, … Sok. No:… Merkez/Aksaray Telefon: … ile … olduğunun açıkça tespit edildiğini, 30.07.2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporunda belirtilen telefon numarasının adına kayıtlı olduğu kişinin tespiti için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasının talep edildiğini, Yerel Mahkemece … A.Ş.’ye yazılan, yazı cevabında doğru bilgi ve belgelerin gönderilebilmesini teminen istenen tarih, dönem ya da kişi bilgilerinin belirtilmesinin istendiğini, mahkeme tarafından gelen yazı cevabındaki hususlar araştırılmadan, yazılan müzekkereye rağmen sonuç alınamadığı tespitiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. mddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Karar aleyhine davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava dilekçesinde bulunması gereken hususları düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 119/1-b maddesinde; Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri ve 119/2.maddesinde “(2)Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır düzenlemesine yer verilmiştir. Dava dilekçesinde davalının tebligata yarar adresi bulunmadığından, mahkemece tensip zaptının 13.maddesinde “Taraf teşkilinin sağlanması açısından; davalının açık kimliği (ad, soyad, TC kimlik numarası yahut tüzel kişilik ise adı ve vergi/mersis numarası) ile adres bilgilerinin tespit edilerek 2 haftalık kesin süre içinde mahkememize bildirmeniz, aksi halde HMK’nın 119/2 maddesi uyarınca verilen kesin süre içinde gerekli işlemlerin yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun davacı yana ihtaratlı davetiye ile tebliğine,” karar verildiği, ara kararının gönderildiği e-tebligatın 23/06/2021 tarihinde açılmış sayılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 25/06/2021 tarihli dilekçesi ile kimlik bilgilerine vakıf olunması mümkün olmadığından, teknik bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile; internet alan adının aksaravkralfm.com ve iletişim bilgilerinin Adres: … Mah. … İşhanı, … Sok. No:… Merkez/Aksaray Telefon: … ile … olduğunun, kütük kaydına göre, internet alan adını namına tescil ettirenin gerçek veya tüzel kişilik kimlik bilgisinin kayda işlenmediği veya gizlendiği gözlenmiş olmakla, SİTE’nin internet alan adı tescilinde aracılık eden Hizmet Sağlayıcının yerli menşeili “… A.Ş” ve Yer Sağlayıcının yerli menşeili “… Ltd. Şti.” oldukları, anılan Sağlayıcıların siteyi namına tescil ettiren kişilikle hizmetlerine mukabil mali etkileşimlerinin bulunduğu ve kimlik verisini sözleşme, banka hesabı ve/veya kredi kartı ile ödeme bilgilerine sahip olabileceklerinin tespit edildiği, davacı vekilinin 03/08/2021 tarihli dilekçesinde, … numaralı hattın adına kayıtlı olan şahıs yada tüzel kişinin tespiti için …’a müzekkere yazılmasını talep ettiği, … yazılan müzekkereye 21/10/2021 tarihinde; İlgi yazıda belirtilen … numaralı sabit telefon hattının geriye dönük birden fazla abone kaydının bulunduğu, kişisel bilgilerin korunması kapsamında doğru bilgi ve belgelerin gönderilebilmesini için, istenen tarih, dönem ya da kişi (müşteki, sanık vb.) belirtilmesi halinde gerekli araştırma yapılabileceği ve istenilen bilgi ve belgelerin ivedilikle gönderilebileceğinin belirtilmesine rağmen, mahkemece dönem belirlenip, istenen dönem belirtilerek yeniden müzekkere yazılmadığı gibi, dosya üzerinden talep edilecek dönem belirlenemediği taktirde, davacı tarafa tebliği ile dönem tespit edilip kurumdan sorulmadan 05/11/2021 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği tespit edilmiştir. Dava dilekçesinde her ne kadar davalının açık kimliği ve tebligata yarar adresi bildirilmemiş ise de; davacı vekili kimlik ve adres tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, bilirkişi raporunda tespit edilen telefon ve adres bilgisi doğrultusunda …’dan tespit edilen numaranın kayıtlı olduğu abonenin kimlik bilgilerinin sorulmasının istediği, verilen cevapta bildirilen telefon numarasının geriye dönük birden fazla abone kaydının olduğu, kişisel bilgilerin korunması kapsamında istenen dönem bildirildiğinde bilgi verileceğinin belirtilmesi üzerine yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca, (Yargıtay 4. HD’nin 26/10/2017 tarihli 2017/3327 esas ve 2017/6456 sayılı kararı) mahkemece istenen dönem belirtilerek yeniden müzekkere yazılması, dosya üzerinden talep edilecek dönem belirlenemediği taktirde, yazıya verilen cevabın davacı vekiline tebliği ile dönem belirtmesi istenip, bildirilecek dönem belirtilerek müzekkere yazılması, sonucuna işlem yapılması gerekip, bu yönde işlem yapılmadan açılmamış sayılma kararı verilmesi yasal düzenlemenin amacına da aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/11/2021 tarih ve 2021/165 E. 2021/379 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine Gönderilmesine, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 ve 362/(1)/g. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022