Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/68 E. 2023/549 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/68
KARAR NO: 2023/549
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2018
NUMARASI: 2015/439 E. – 2018/312 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)|6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında Beşiktaş … Noterliğinde 22.08.2014 tarih ve … yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşme gereğince (1 adet Hidromek marka,… tipte, 2014 model, Şasi no …, motor no: …, Plaka no: … Paletle ekskavatör, yeni ve kullanılmamış) iş makinesi ve ekipmanlan finansal kiralama yolu ile kiralayarak kiracıya sözleşme ekinde teslim ve tesellüm belgesiyle araçların teslim edildiğini, kiracının sözleşme gereği ödemesi gereken kira borçlarını vadesinde ödememesi nedeniyle kendilerine TC Beşiktaş … Noterliğinden 05.02.2015 tarih … yevmiye ve 12/03/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnameleri ile geçmiş kira ve temerrüt borçlarının ödenmesini talep ettiklerini, ancak davalının ihtarnamelere rağmen borcunu ödemediğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama Şirketleri Kanunun 31.maddesine göre 1 yıl içerisinde sözleşmede yer alan kira bedellerinin üçüncü veya üst üste ikisini zamanında ödenmemesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşme kiralayan tarafından fesih edilebileceğini, taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hallerde bu aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshedileceği hükmünün bulunduğunu, davalı kiracı kendisine verilen 3 günlük sürenin dolmasına rağmen ihtarname ile tebliğ edilen borçlarını ödemediğini, bu nedenle sözleşme 20/03/2015 tarih 16108 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, kiracı kiraladığı iş makinesi ve ekipmanlarını sözleşme içerisinde kendilerine iade etmediğini, FKK’nın 33.maddesi sözleşmenin 40.maddesine göre kiraladığı jeneratörleri de iade etmediğini, bu nedenle işbu davanın açıldığını ileri sürerek iade edilmeyen iş makineleri ve jeneratörün davacı şirkete iadesine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın kabulüne, sözleşme konusu malın aynen iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava açıldıktan sonra muhtelif tarihlerde banka kanalıyla 220.000,00 TL davacıya ödeme yapıldığını, taraflar arasında sözleşme uyarınca ekskavatör üzerine vade farkı konulmak suretiyle bedelinin belirlendiğini ve ödeme takviminin hazırlandığını, makinelerin bedelinin 2017 yılı 8. Ayında son bulacak iken ödemelerde temerrüte düşüldüğünden bahsedilerek sözleşmenin feshedildiğini, davalının yaptığı ödemelerin toplu ödemeler olduğundan vade farklarının toplam bedelden mahsubu ile yeni total miktarın belirlenmesinin gerekeceğini beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “dava konusu … MARKA, … TİPTE, 2014 MODEL, ŞASİ NO: …, MOTOR NO:…, PLAKA NO :… EKSKAVATÖR’ün davalıya teslim edilmiş ve kullanılmaya başlamış olduğu, sözleşmeden dolayı davalının borçlarını ödemediği, davacının Beşiktaş … Noterliğinden 20.03.2015 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; kira bedellerinin ödenmesi gerektiği, aksi takdirde sözleşmenin feshi gerçekleşeceğini ihtar ettiği, davalının kira bedellerini vadesinde ve tam olarak ödemediği, FKK ve Finansal Kiralama Sözleşmesi gereği keşide edilen ihtara ve verilen 60 + 3 günlük süreye rağmen davalı ediminin yerine getirildiğine dair kanıt ibraz edilmediği, bu sebeple davalının temerrüte düştüğü ve fesih koşullarının oluştuğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, kiralamaya konu olan makinenin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 31.08.2015 tarihinde … muhabere nosu ile Gebze Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi( Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) marifeti ile dosyaya gönderilen beyan dilekçesi ve eklerindeki ödeme belgeleri ile ödeme yapıldığı belirtilmiş olmasına karşın bu hususun yargılama esnasında değerlendirilmediğini ve gerekçeli kararda da bu konuya değinilmediğini, yine taraflar arasında sözleşme uyarınca ekskavatör üzerine vade farkı konulmak suretiyle bedel belirlendiğini ve ödeme takvimi hazırlandığını, makinelerin bedeli 2017 yılı 8. Ayında son bulacak iken ödemelerde temerrüde düşüldüğünden bahsedilerek sözleşmenin feshedildiğini, davalının yaptığı ödemeler toplu ödemeler olduğundan vade farklarının toplam bedelden mahsubu gerektiğini, bu kapsamda yeni total miktarın belirlenmesi gerektiğini ve bu yönde bilirkişi incelemesi yaptırılarak yapılan erken ödemelerin de baz alınarak faiz indirimleri gözetilmek suretiyle hesaplama yapılması talep edilmiş olmasına rağmen, bu hususta bir inceleme yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, Diğer yandan 03.04.05.2017 tarihli ön inceleme duruşması tutanağı ile “Taraf vekillerinin dosyaya sunmuş oldukları delil listelerinde olupta dosyaya girmemiş olan deliller var ise tüm delillerin dosyaya girişinin sağlanması ve gerekli müzekkerelerin yazılması için her iki taraf vekillerinin yatırmış oldukları delil ve gider avansının karşılığında delillerin toplanmasının sağlanmasına , gerekli müzekkerelerinin yazılmasına , taraf vekillerine elden takip yetkisi verilmesine , taraflara bu konuda 2 hafta kesin süre verilmesine ,aksi takdirde mevcut delillerle dosyanın bilirkişiye tevdi edileceğinin ihtarına (kesin süre sonuçları anlatıldı, yasal ihtarat yapıldı) Duruşma zaptının davalıya tebliğe çıkarılmasına,” şeklinde ara karar kurulmuş olmasına rağmen, kendilerine tebligat yapılmadığını beyan ederek, açıklanan nedenlerle Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Her ne kadar davalı yanca, ön inceleme duruşma zaptının kendilerine tebliğ edilmediği ileri sürülmüş ise de; davalı yanca delillerin dosyaya sunulduğu ve bilirkişi raporunda tarafların iddia ve savunmaları ile dosyaya sunmuş oldukları delillerin değerlendirilmiş olduğu, davalının savunma hakkını kısıtlayacak usûlü bir işlemde bulunulmadığı anlaşılmış olmakla, aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Toplanan delillere, denetime elverişli bilirkişi raporuna ve tarafların iddia ve savunmalarına göre; taraflar arasında yapılan finansal kiralama sözleşmesi gereği davalı yanca ödenmesi gereken kira bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle davacı şirket tarafından Beşiktaş … Noterliğin 20.03.2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin usûlüne uygun olarak tebliğ edildiği, her ne kadar davalı yanca; toplu ödemeler olduğun, vade farklarının toplam bedelden mahsubu gerektiği, bu kapsamda yeni total miktarın belirlenmesi gerektiği iddia edilmiş ise de, bilirkişi tarafından ticari kayıtlar üzerinde yapılan tespitlere göre, ihtarnamenin tebliği tarihinde borcun tam olarak ödenmediği, davalının borcu ödemede temerrüte düşmüş olması sebebiyle davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu ve 6361 sayılı kanunun 33/1.maddesi kapsamında sözleşmeye konu malın iadesini isteyebileceği anlaşılmakla, aksi yöndeki davalı istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2018 tarih ve 2015/439 E., 2018/312 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 23.152,25 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 5.887,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.265,15 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/05/2023