Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/674 E. 2022/906 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/674 Esas
KARAR NO: 2022/906
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/133 E.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Finansal Kiralamaya Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekilinin 21/02/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı … Limited Şirketi arasında Finansal Kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşme konusu ekipmanların mülkiyetinin müvekkili bankaya ait olduğunu ve davalı tarafça finansal kiralama yolu ile kiralandığını, davalının sözleşmede belirtilen kiralama bedelini müvekkiline ödemediğini, bu sebeple müvekkili tarafından davalı şirkete Ankara … Noterliği’nden 09/12/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek borçlarını 60 gün içerisinde ödemesi, ödeme yapmadığı taktirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, bahsi geçen ihtarnamenin 14/12/2021 tarihinde, davalının sözleşmede belirttiği adresine gönderildiğini, ancak tebligatın belirtilen adrese yapılamadığını, ilgili sözleşmenin adres sözleşmesi başlıklı 32. Maddesi gereğince adres değişikliğinin noter vasıtasıyla bildirimi gerekmekte olduğunu, aksi taktirde yapılacak tebligatın yapılmış sayılacağını, somut durumda da tebligatın yapılmış sayıldığını, netice itibariyle davalı tarafa tanınan 60 günlük süre içerisinde borç ödenmediğinden, ilgili finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkili bankanın maliki olduğu taşınır mahiyetindeki menkul vinç’in davalı şirketin zilyetliğinde bulunduğunu, firmanın adres değişikliği yaptığı öğrenildiğinden, davalının kiralananı kaçırma, zarar verme ihtimali bulunduğundan ibraz edilen delilerin de müvekkilinin talebindeki haklılığını yaklaşık ispat etme vasfında bulunduğu hususu da dikkate alınarak kiralananın zilyetliğinin müvekkiline teslimi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesinin 01/03/2022 tarihli ara kararıyla; Mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden ve yaklaşık ispat koşulu da gerçekleşmediğinden, ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği dava konusu uyuşmazlığın ana sebebi para alacağına yönelik olduğu, para alacağına ilişkin uyuşmazlıklarda ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği ve tarafların haklılığı ve sözleşmenin haklı sebeple fesih edilip edilmeyeceği, kiralama bedelinin ödenip ödenmediği ancak yargılama sonucu ortaya çıkabileceğinden Yargıtay içtihatlarıyla da benimsenmiş olup istemde HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden ve yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından ihtiyati tedbir isteminin bu aşamada reddine,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Dava konusu taşınırın maliki, dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları faturadan da anlaşılacağı üzere müvekkili Banka olduğunu, davalı tarafın, halihazırda finansal kiralama sözleşmesi konusu taşınır mahiyette vincin haksız zilyeti olduğunu, dava açılışı esnasında UYAP sisteminden dava açılışını gerçekleştirebilmek için zorunlu olarak 10.000,00 TL dava değeri belirtilme zorunluluğu hasıl olduğunu, 2- Ayrıca yerel mahkeme tarafından, ihtiyadi tedbir talebimizin reddine dair karar verilirken gerekçe yapılan bir diğer hususun da somut uyuşmazlıkta ‘’yaklaşık ispat’’ olgusunun gerçekleşmemesi olduğunu,. 3- Ancak derdest davada ” yaklaşık ispat” hususunun açıkça gerçekleşmiş durumda olduğunu, müvekkili Banka ile davalı … Ticaret Limited Şirketi arasında Finansal Kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafın sözleşmede belirtilen kiralama bedelini ödememesi üzerine, davalı şirkete Ankara … Noterliği’nden 09/12/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, borçlarını 60 gün içerisinde ödemesi, ödeme yapmadığı taktirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, 4-Dosyada mübrez Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince tebligat yapılmış olup netice itibariyle davalı tarafa tanınan 60 günlük süre içerisinde borç ödenmediğinden ilgili finansal kiralama sözleşmesinin feshedilmiş durumda olduğunu,davalı tarafın, temerrüde düştüğünü, 5-Davalı tarafın sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle 6361 Sayılı Kanun’un ilgili 33., Sözleşmenin ilgili ve diğer maddeleri gereği kiralananı müvekkili Bankaya teslim etmesi gerekirken etmediğini, ayrıca muaccel hale gelen borcunu da işbu dava ikame tarihi itibariyle ödemediğini, bu olumsuz davranışlarıyla yükümlülüklerini yerine getirmeyeceğinin anlaşıldığını, 6-Müvekkili Bankanın maliki olduğu taşınır mahiyetindeki menkul vincin, davalı şirketin, haksız olarak zilyetliğinde bulunmakta olup, davalının kiralananı kaçırma, zarar verme ihtimali bulunmakta olup, ibraz edilen delillerin, müvekkilinin talepteki haklılığını yaklaşık olarak ispat etme vasfında bulunduğunu belirterek bu ve resen dikkate alınacak sair sebepler doğrultusunda ihtiyadi tedbir talebinin kabulü için kanuni şartlar var olmasına rağmen İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 2022/133 Esas sayılı dosyada verilen 24.02.2022 tarihli ihtiyadi tedbir istemi red kararının istinaf incelemesinde kaldırılmasını ve bu doğrultuda derdest dava dosyası kapsamında ihtiyadi tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava finansal kiralama sözleşmesinin feshinden kaynaklanan sözleşmeye konu malın iadesi talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince tedbiren malın iadesine yönelik verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kararının kaldırılması talep edilmektedir. Davacı vekili, davalı tarafın sözleşme hükümlerine uymamasından dolayı, sözleşmenin fesh edilmiş olduğunu, davalı ile müvekkili arasında sürekli borç ilişkisini sona erdirdiğini ve davalının haksız zilyet durumuna düştüğünü, davalı tarafın kiralama konusu menkul vincin rızası ile taraflarına iade edilmediğini, finansal kiralama sözleşmesinden doğan alacağına ilişkin yegane teminatı olan iş bu davaya konu vincin ortaya çıkabilecek zararlara karşı korunması gerektiğini, bu sebeple Finansal Kiralama Sözleşmesi’ne konu mülkiyeti müvekkili bankaya ait menkulün yedi emin sıfatıyla taraflarına teslimi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi, sözleşme konusu vincin taraflarına aynen iade edilmesini talep etmiş, Mahkemece yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediğinden ihtiyati tedbiri talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili iş bu talebin reddine dair kararı yukarıdaki sebeplerle istinaf etmiştir. Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK’da 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389.maddesinde;”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 390.maddesinde;”İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. (2)Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3)Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde ihtiyati tedbirin şartları, 3.fıkrada ihtiyati tedbir talep eden tarafın, “davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda” olduğu hüküm altına alınmıştır. Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin, 26.maddesinde, akdin başladığı günden itibaren geçecek her bir yıllık süreler içerisinde aylık kira bedellerinden herhangi üçünün yada üst üste ikisinin zamanında ödemesinin kiralayana tek taraflı sözleşmeyi feshetme hakkını verdiği, davalının gelinen aşamada sözleşmeden sonra aylık kira bedellerini ödediğine dair delil sunmadığı, 28 maddesinde; davalının sözleşmenin feshi halinde kiralanan menkul ise beş gün içinde tam ve sağlam olarak geri vereceğini kabul ettiği, dava dilekçesine ekli belgelerden finansal kiralamaya konu malın aleyhine tedbir istenen tarafa teslimine ilişkin belge sunulduğu, ayrıca ihtiyati tedbir isteyen tarafından gönderilen Ankara …Noterliğinin 09.12.2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamenin 25.03.3021 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede ödeme için 60 günlük sürenin verildiği, talep tarihi itibariyle 60 günlük sürenin de dolmuş olduğu görülmüştür. 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 33/1 maddesi uyarınca sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde kiracının malı iade ile yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. HMK’nun 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için talep edenin iddialarını yaklaşık olarak ispatlaması gerekir. Somut olaya bakıldığında, sözleşme, ihtarname ve yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında ihtiyati tedbir isteyenin iddialarını yaklaşık olarak ispatladığı, bu sebeple tedbir talebinin kabulü gerekirken mahkemece talebin reddine dair karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, fakat bu hata yeniden yargılamayı gerektirmediğinden resen davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davalının zilyetliğinde bulunan, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde FİNANSAL KURUMLAR BİRLİĞİ, 16.08.2021 tarih, … tescil numaralı, … numaralı finansal kiralama sözleşmesi konusu olan 1 adet 2021 model, yeni, kullanılmamış … Tic. Ltd. Şti. Tarafından üretilmiş sabit mesnet üzerine tesbit edilmiş gezer köprü vinci olan Q=16 Ton La=16,52 mt. Ly=55 mt. H=9 mt. Çift kiriş vinç kompresör olan taşınırın tedbiren davacıya yedi emin olarak teslimine, bu aşamada teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2022 tarih, 2022/133 E., Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3- DAVACININ İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜNE, 4- Davalının zilyetliğinde bulunan, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde FİNANSAL KURUMLAR BİRLİĞİ, 16.08.2021 tarih, … tescil numaralı, … numaralı finansal kiralama sözleşmesi konusu olan 1 adet 2021 model, yeni, kullanılmamış … Tic. Ltd. Şti. Tarafından üretilmiş sabit mesnet üzerine tespit edilmiş gezer köprü vinci olan Q=16 Ton La=16,52 mt. Ly=55 mt. H=9 mt. Çift kiriş vinç kompresör olan taşınırın, ihtiyati tedbir kararı gereğince tedbiren davacıya yedi emin olarak teslimine, 5- Bu aşamada teminat alınmasına yer olmadığına, 6- İhtiyati tedbire ilişkin karar uygulamasının ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 7- 6100 sayılı HMK’nın 393/1 maddesi gereğince işbu kararın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde tedbirin uygulanması için başvurulması aksi halde tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağının ihtarına, 8- İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 9- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 220,70 istinaf yoluna başvurma harcı, davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 10- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 11- 6100 Sayılı HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına, 12- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/05/2022