Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/66 E. 2022/119 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/66 Esas
KARAR NO: 2022/119
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2019
NUMARASI: 2019/602 E. – 2019/852 K.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekilinin 13/02/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından tanınan kredi limiti çerçevesinde davalı ile Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, davalının ödenmesi gereken borçlarını ödemediğini, bunun üzerine davalıya ihtarname çekildiğini ve FKS’nin sona erdiğini, bu sebeple 07/01/2016, 27/01/2016 ve 08/02/2016 tarihli kiralama sözleşmelerinin feshininin tespitine, taşınmaz kayıtlarındaki kiralama şerhinin terkinine ve kiralama sözleşmesine konu taşınmazların tahliye edilmesi ile müvekkili bankaya teslimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davanın 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı için Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girmesi sebebi davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği sebebiyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Yerel mahkemenin görevsizlik kararının hukuka aykırı olduğunu, davanın konusunu davalı ile müvekkili banka arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesinin feshinin tespitinin oluşturduğunu, işbu davanın da mutlak ticari dava niteliğinde olduğundan Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğunu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Türk Ticaret Kanunu tacir kavramını gerçek kişiler ve tüzel kişilerde ayrı ayrı ele almış, gerçek kişilerde tacir sıfatının kazanılması bir ticari işletmenin mevcut olması, bir ticari işletmenin işletilmesi ve ticari işletmenin kısmen de olsa o kişi adına işletilmesi unsurlarına bağlanmıştır. Tüzel kişi tacir kavramının kapsamı ise TTK’nın 16/1. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi sebebiyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Finansal Kiralama sözleşmelerinin TBK’nun kira hükümlerine tabi olmadığı, TTK’nun 4. ve 5. maddeleri gereğince tacirler arasında yapılan, ticari işletmeden kaynaklanan davalar olması sebebiyle ticari dava olduğundan Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi hukuken mümkün değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde düzenlenmiş olan finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, açıklanan tüm bu gerekçelerle görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan Mahkemece verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırı olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan sebeplerle kabulüne, diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 Sayılı HMK’nın 353/-a-3. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarih, 2019/602 E. 2019/852 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 20/01/2022