Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/637 E. 2022/671 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/637
KARAR NO: 2022/671
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 08/03/2022
NUMARASI: 2020/266 E.
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Hak. Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Mahkemece verilen 05/01/2021 tarihli ara karar ile, “İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile tedbir talep eden eden tarafından tebliğ tarihinden itibaren 1 HAFTALIK KESİN SÜRE içerisinde, 50.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkememize depo edildiğinde; Davacıya ait … ve … no.lu faydalı model belgesine dayalı, faydalı model model hakkına davalılar tarafından tecavüz teşkil eden eylemlerinin ÖNLENMESİNE VE DURDURULMASINA, Bu şekilde davacının faydalı model hakkına tecavüz edilerek üretilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara, faydalı model verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara gümrük, serbest liman ve bölge gibi alanlar bulundukları her yerde EL KONULMASINA, MUHAFAZA ALTINA ALINMASINA” karar verilmiştir. Davalı vekili 01/02/2022 tarihli dilekçesi ile tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, Mahkemece 01/03/2022 tarihli celsede, tedbirin kaldırılması talebinin celse arasında değerlendirilmesi yönünde ara karar kurulmuş, daha sonra celse arasında verilen 08/03/2022 tarihli ara karar ile; ”…davalının Mahkememiz tarafından verilen ihtiyati tedbire karşı 01/02/2022 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği mahkememizin 2021/1 esas sayılı dosyada davalı olan iş bu dosyamız davacısı adına tescilli … numaralı faydalı modelin hükümsüzlüğüne ilişkin görülen davada alınan bilirkişi raporunda hükümsüzlük koşullarının oluştuğu yönünde görüş bildirilmesi ve davalının bu rapor doğrultusunda tedbirin kaldırılması talebinde bulunduğu anlaşılmış ise de, iş bu dosyamızda verilen tedbir kararının sadece davacı adına tescilli … numaralı faydalı model belgesine yönelik tecavüz iddiasına dayanmadığı ayrıca davacıya ait … numaralı faydalı modele tecavüz iddiasına da dayandığı aldırılan bilirkişi raporunda her iki faydalı modele de tecavüz edildiği yönünde görüş bildirildiği mahkememizce de bu görüş doğrultusunda tedbir kararı verildiği, … numaralı faydalı model yönünden herhangi açılmış hükümsüzlük davası olmadığı gibi buna yönelik bir rapor da aldırılmadığı anlaşıldığından kaldı ki 2021/1 esas sayılı dosyasında da yargılamanın devam ettiği gözetildiğinden Mahkememiz tarafından verilen ihtiyati tedbir koşullarında bir değişiklik olmadığından davalı vekilinin itirazının reddine…” şeklinde gerekçeyle tedbire itirazın reddine karar verilmiş, karar davalılar vekilince istinaf edilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ”…Davacının 2016/13188 numaralı tescilinin anonim olduğu, yenilik vasfına haiz olmadığı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/1 esas sayılı dosyasından alınan rapor ile sabit olmuştur. … numaralı istemler ile davacının… numaralı istemlerinin aynı olduğu, 10.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilmiş ve bizzat yerel mahkemece kabul edilerek tedbire dayanak edilmişken, … nolu faydalı modele dair bilirkişi raporu ya da hükümsüzlük davası olmadığından bahisle tedbir talebimizin reddedilmesi açıkça çelişki yaratmıştır. Davacının … no.lu başvurusu tarafımızca … no.lu tescile karşı hükümsüzlük davası ikame edildiğinde henüz tescil edilmemiş olup bu nedenle hükümsüzlüğe konu edilememiştir. Söz konusu … no.lu başvuru halen tescil edilmediğinden halen hakkında hükümsüzlük davası da teknik olarak açılamamaktadır. Davacı ilk başvurusundan sonra açtığımız hükümsüzlük davasının etkisiyle de başvurusundaki istemlerini de tamamen değiştirmiştir. Davacının … nolu faydalı modelindeki istemleri dava konusu modelden ve müvekkil modelinden tamamen uzaklaşmıştır. Davacının yeni istemleri, statik elektrik koruması bulunmaması sebebiyle hem davacıya ait 2016 tarihli faydalı modelinden hem … modelinden hem de müvekkilin modelinden farklıdır. Davacının yeni istemleri bu hali ile kağıt, kitap, tablo ve benzeri materyallere uygulanan bir koruma şeklini ifade etmektedir. Bu husus da herhangi bir yenilik arz etmemektedir. Zira davacının yeni faydalı modeli yıllardır her gün gidilen restoranlarda müşterilere verilen menülere yıpranmaması için yapılan şeffaf kaplamalara, kırtasiyelerde yapılan kağıt laminasyonlarına, teknolojik eşyaların çizilmemesi için ilk etapta üzerine kaplanan şeffaf baskılara işaret etmektedir. Faydalı modelin tescil edilmesi durumunda ikame edilecek bir hükümsüzlük davasında, hükümsüzlük kararı verileceği açıktır. Ortada Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/1 Esas sayılı hükümsüzlük dosyasından alınan … nolu tescilin yenilik vasfına haiz olmadığına ilişkin 19.01.2022 tarihli denetime elverişli bilirkişi raporu mevcutken ve yerel mahkemece ilk etapta … nolu tescildeki ve … nolu başvurudaki istemlerin aynı olduğu kabul edilmişken, Sonrasında davacının … nolu yeni istemlerinin dava konusundan tamamen uzaklaştığı ilk bakışta dahi açıkça ortadayken, henüz tescilli dahi olmayan bir faydalı model sebep gösterilerek tedbir kararının kaldırılmaması hakkaniyete ve hukuka aykırılık teşkil etmiş olup her geçen gün müvekkilin zararına sebebiyet vermektedir. Bu sebeple yerel mahkemece tedbirin devamına ilişkin verilmiş 08.03.2022 tarihli kararın kaldırılarak tedbir talebine itirazımızın kabulüne karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.” şeklinde gerekçelerle, verilen tedbir kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, İlk Derece Mahkemesince verilen 05/01/2021 tarihli tedbir ara kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik ara kararın istinafen incelemesinden ibarettir. HMK’nun 394. maddesinde karşı tarafın kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz edebileceği hususu düzenlenmiştir. HMK 396/1. maddesinde ise, durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi yada kaldırılmasına talep üzerine karar verilebileceği, HMK 396/2. maddede bu durumda itiraza ilişkin 394/3 ve 4. fıkrasının kıyasen uygulanabileceği hususları düzenlenmiştir. HMK 396. maddesine ilişkin talep hakkında, verilecek kararlar yönünden, HMK 396/2. maddesi, itiraz yolunu düzenlemiş olup, HMK 396/2. maddesinde, istinaf kanun yolunu düzenleyen HMK 394/5 maddesine yapılan bir atıf yoktur. HMK 396. maddesindeki düzenleme, HMK 341/1. maddesine göre özel düzenleme olduğundan, tedbir ara kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik ara karara karşı istinaf yolu açık değildir. 6100 sayılı HMK’nın 352/1-b/ç. maddesi gereğince istinaf başvurusunun usûlden reddine reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalılar vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/4. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/(1)-ç. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davalılar tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- 6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4- 6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince iadesine, 6- 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-ç. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21/04/2022