Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/566 E. 2022/637 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/566 Esas
KARAR NO: 2022/637
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2021
NUMARASI: 2017/668 E. – 2021/133 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası dosyasına konu edilen çekteki imza ve kaşenin müvekkiline ait olmadığını, çekteki cironun müvekkilinin bilgisi ve izni olmadan sahte olarak düzenlendiğini, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, bu kapsamda İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile borca ve imzaya itirazları sebebiyle takibin iptaline karar verilerek yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, davacının iddialarını ispatlamakla yükümlü olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; “11/01/2021 tarihli grafolog bilirkişi raporuna göre, dava konusu … Bankası Sanayi Sitesi-Bursa Şubesi’ne ait 15.11.2016 keşide tarihli … seri nolu 27.500 TL bedelli çekin arka yüzündeki “…” içerikli kaşe izleri üzerine davacıya atfen atılmış imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’ın eli ürünü olmadığı tespit edildiğinden davanın kabulü ile davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibe konu 27.500 TL çek bedelinden, 1.518,34 TL iskonto faizinden, 82,50 TL komisyon bedelinden ve 2.750 TL çek tazminatından olmak üzere toplam 31.850,84 TL bedelden davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davalı bankanın çekte son yetkili hamil olması sebebiyle çeki kendisinden almadığı davacı önceki cirantanın imzasının ona ait olup olmadığını bilmesi beklenemeyeceğinden davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili 08/10/2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; -11.01.2021 tarihli bilirkişi incelemesinde, çek üzerindeki davacıya atfen atılmış imzanın davacı …’ın eli ürünü olmadığına kanaat getirilmişse de, imza, çekte yer alan davacının işletme adının ve kendi adının yer aldığı “…” içerikli kaşe izleri üzerine imza atılmış olup, şeklen tüm geçerlilik unsurlarını taşımakta olduğunu, savcılığa herhangi bir suç duyurusunda bulunulmadığını, davacının imza kendisine ait olmasa dahi bu imzanın atılmasında bir ihmali ya da kusurunun bulunup bulunmadığı ile aynı imzayla düzenlenen başkaca çek olup olmadığı, varsa bu çeklerden sorunsuz tahsil edilen çeklerin olup olmadığı hususlarının araştırılması gerektiğini, -İmzalama incelemesinin heyet halinde uzman bilirkişiler tarafından yaptırılması gerektiğini, itirazlarının değerlendirilmediğini, -Davacının çek bedelinden sorumlu olmadığı yönünde karar verilmesi halinde, ciranta imzasının bankaca kontrolü gibi bir husus mümkün olmadığından iyiniyetli hamil konumundaki müvekkilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, -Varlık yönetimi şirketlerinin, kurulduğu takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl boyunca, yargılama harçları dahil, her türlü harçtan istisna olduğunu, müvekkili şirketin, harçtan muaf olmasına rağmen yargılama giderlerine harç da dahil edilerek sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 26/10/2021 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; Dava ve davaya konu icra dosyasında taraf olarak … A.Ş., vekil olarak ise Av. … bulunmakta olduğunu, ancak söz konusu dosyanın temlikinin … Şirketi’ne yapılmadığını, … A.Ş.’nin, … Bank vekilinin dayanaksız tek taraflı beyanı doğrultusunda taraf olduğunu, müvekkil şirkete çıkarılan tebligat sebebi ile duruşmaların takibinin sehven yapıldığını, temlik veren kurum … Bank ile yapılan görüşmede, söz konusu icra takip dosyası ve davanın … A.Ş.’ye temlik edildiğinin anlaşıldığını, açıklanan sebeplerle, taraf teşkili açısından, Temlik eden Banka ile gerekli yazışmaların yapılması ve gerekli görülmesi halinde gerekçeli kararın Temlik Eden Bankaya ya da … A.Ş.’ne tebliğini; Müvekkil şirktin davanın tarafı olmaması sebebi ile dosyanın UYAP kaydına yer alan taraf kaydının silinmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı alacaklı … vekili tarafından borçlu hakkında icra takipleri başlatılmıştır. Takip dosyalarının incelenmesinde, dosya alacaklarının temlik edildiği bilgisi 13/12-2018 tarihli dilekçe ile verilmiş ancak temliknamenin ek evraklarda bulunmadığı, temlik edilen şirketin isminin araştırılmadığı görülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 125/2 maddesinde “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.” düzenlemesi bulunmaktadır. Taraf teşkili kamu düzeninden olup, bu hususun HMK 355. maddesi gereği re’sen dikkate alınması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2009/52 E.-2009/105 K.sayılı kararında da vurgulandığı üzere; taraflar duruşmaya çağrılmadan, bir başka deyişle taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36.maddesi ile düzenlenen “iddia ve savunma hakkının kullanılmasına imkan tanınması ilkesi”nin doğal bir sonucudur. Gerçekten de savunma hakkını güvence altına alan T.C.Anayasası’nın 36.maddesi ile HMK.’nın 27.maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Aksi halde savunma hakkının kısıtlanmış sayılacağı, gerek öğreti, gerekse yargısal kararlarda tartışmasız olarak kabul edilmektedir. Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması Hukuk Muhakemeleri Kanununun amir hükmü gereğidir. Bu durumda öncelikle dava konusu alacağın hangi şirkete devredildiğinin belgeler ile belirlenmesi yapıldıktan sonra temlik alacaklısına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilip taraf teşkili sağlanmalıdır. Mahkemece, temlik eden alacaklının vermiş olduğu sadece beyanda geçen şirket ismi ile davalı…varlık huzurunda yargılamanın sürdürülmesi ve yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda taraf teşkili sağlanıp kanıtlar toplandıktan sonra istemin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-d. maddesi gereğince taraf teşkili dava şartı olup, bu husustaki eksiklik tamamlanmadan yargılama yapılıp karar verilmesi doğru değildir. Bu sebeple 6100 Sayılı HMK 353/1-a/6. maddesi gereğince Mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın taraf teşkili sağlanıp yargılama yapılması amacıyla Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2021 tarih, 2017/668 E. 2021/133 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı taraf harçtan muaf olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/04/2022