Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/537 E. 2022/563 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/537
KARAR NO : 2022/563
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/12/2021
NUMARASI : 2021/207 E.
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetl; Davacı vekili dava dilekçesi ile; İthalatçı firma olan davalı şirketin ithal ettiği: 2000033056 ürünlü kodlu …Mobil Klima 9000 BTU A C R290 (Distribütör firma tarafından 3663602499893 ürün kodu ve…000BTU Air conditioner ismiyle satışa sunulan) sahte eşya, 2000033057 ürün kodlu … Mobil Klima 12000 BTU A C R290 3663602499916 (Distribütör firma tarafından 3663602499916 ürün kodu ve … .12000BTU Air conditioner ismiyle satışa sunulan) sahte eşya için, bu sahte eşyaların Türkiye sınırları içinde, gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dâhil, bulundukları her yerde elkonulması ve bunların saklanması, Ambalajında “…” ibaresi bulunan ürünlerin satışa sunulduğu: https://www…..com.tr/…-mobil-klima-9000-btu-a-c-r290 /p/2000033056https://www…..com.tr/…-mobil-klima-9000-btu-a-c-r290/p/ 2000033056https://www…com.tr/…-mobil-klima-12000-btu-a-c-r290/p/ 2000033057internet sitelerine erişimin engellenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; “Davacı vekilinin daha önce 2021/138 D.iş sayılı dosyasında aynı mahiyette tedbir talebinde bulunduğu ve tedbir talebinin yeterli delile ulaşılamadığından reddine karar verildiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde aynı tedbir talebinde bulunduğu ancak verilen ihtiyati tedbir koşullarında bir değişiklik olmadığından, HMK 396. maddesi koşullarının gerçekleşmediği gerekçeleriyle, davacı vekilinin tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir.
Tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Yerel Mahkemece daha öncesinde 2021/138 D. İş. Sayılı dosyasından aynı mahiyette tedbir talebinde bulunulması ve bu tedbir talebinin yeterli delile ulaşamadığından bahisle reddine karar verilmesi, ancak ihtiyati tedbir koşullarında bir değişiklik olmaması gerekçe gösterilerek talebin reddine karar verilmiş ise de; Mahkemenin 2021/138 D. İş. Sayılı dosyasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine dair verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulduğunu ve bu kararın henüz kesinleşmediğinden dolayı redde gerekçe gösterilemeyeceğini,
Davalı şirketin markasal kullanımlarını gösteren başkaca delillerinde bulunduğunu,
“TAKOMA” ibaresinin ürün ambalajında ve kullanım kılavuzunda kullanılmasının müvekkilinin marka tescili ile doğan haklarını ihlal ettiğini, bu itibarla ilgili malların ithal edilmesinin ve bu malların satışa sunulmasının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği gözetilmeden ihtiyati tedbirin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, anılan ibarenin kullanıldığının 2021/138 değişik sayılı dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, müvekkilinin bu ibare üzerinde hak sahibi olduğunu, davalı şirket tarafından ithal edilen klima ürünlerinin ambalajında bulunan “takoma” ibaresi ile müvekkili adına tescilli “… kompozit malzemeli imalat composite mass products” markasının görsel, işitsel ve kavramsal açıdan ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve bu benzerliğin iltibasa yol açtığını,
Davalının markasal kullanımına ilişkin delillerin (internet çıktıları, fotoğraflar, ürünlerin kullanım kılavuzundaki açıklamalar şeklindeki diğer deliller) Mahkemece dikkate alınmadığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, davacı adına TPMK nezdinde 2019/38791 tescil numarasıyla tescilli “…” esas unsurlu markaya karşı davalının tecavüzde bulunduğunun ve haksız rekabetin tespiti ile tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemli olup, davacı yanca, dava sonuçlanıncaya kadar ambalajında “…. ibaresi bulunan malların Türkiye sınırları içinde, gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dâhil, bulundukları her yerde elkonulmasına, bunların saklanmasına ve ambalajında “…” ibaresi bulunan ürünlerin satışa sunulduğu internet sitelerine erişimin engellenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece tedbir talebiyle ilgili olarak, daha önce aynı Mahkemenin 2021/138 değişik sayılı dosyasında tedbir talebinin reddine karar verildiği, şartların değişmediği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karar yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf edilmiştir.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, mevcut delil durumu dikkate alındığında, somut olayda henüz yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği, iltibas iddiasının yargılamayı gerektirdiği, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, aleyhine tedbir kararı verilen tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/12/2021 tarih ve 2021/207 E. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 07/04/2022