Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/47 E. 2022/55 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/47
KARAR NO: 2022/55
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 12/07/2021
NUMARASI: 2021/172 E. – 2021/171 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin TPMK nezdinde …, …, … ve … tescil numaralı tasarımların sahibi olduğunu, kötü niyetli kişilerin herhangi bir yasal gerekçeye dayanmaksızın müvekkilinin tescilli tasarımlarının koruma kapsamında olan ürünlerin taklitlerini ürettiğini, sattığını ve satışa arz ettiğini, aynı zamanda karşı tarafça “…” isimli instagram sitesinde de satışa sunduğunu, bu eylemlerin tescilli tasarımlardan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, mahallinde ve internet üzerinden bilirkişi vasıtasıyla delil tespiti yapılmasını ve tescilli tasarımlarının koruma kapsamında olan ürünlerin karşı tarafça taklitlerinin imal edilmesinin, satışa arz edilmesinin, durdurulmasını ve üretilen ürünlere el koyulması ile ürünlerin yer aldığı “…” kullanıcı isimli instagram hesabına erişimin tedbiren engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “İhtiyati tedbir koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tedbir isteyenin talebinin SMK 159. ile HMK 389. ve devamı maddeleri uyarınca takdiren 20.000,00 TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu teminat karşılığı kabulüne, Tedbir isteyen adına tescilli … (1) , (5) , (6) , (7) , (8) tescil nolu tasarımlar, yine … (4) ve (5) tescil nolu tasarım koruma kapsamında aynı veya benzer olduğu anlaşılan karşı tarafa ait ürünleri imal etmesinin, satışa arz etmesinin önlenmesine, durdurulmasına ve koruma kapsamında olan karşı taraf ürünlerine el konularak yed-i emine teslimine, karşı taraf adına olan “…” kullanıcı isimli instagram sitesi içeriğinden bu tasarımlar koruma kapsamında olan görsellerin iki hafta kesin süre içerisinde çıkarılmasına, çıkarılmadığı takdirde erişimin engellenmesine,” karar verilmiştir. Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, ürünlerin birbirleri benzer olmadığını, ürünlerin satış ve pazarlamasının durdurulduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın bir hukuki fayda sağlamayacağını, sosyal medya hesaplarının kapatılmasının hukuk dışı olduğunu, sosyal medya üzerinden teşhir edilen ürünlerin davacı ürünleri olmadığını beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, Mahkemece yüze karşı verilen tedbir talebinin kabulüne yönelik kararın istinaf incelemesinden ibarettir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, mevcut delil durumu, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporunda varılan sonuç dikkate alındığında, somut olayda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmiş olduğu, ilk derece mahkemesince tedbirin kabulüne yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, aleyhine tedbir kararı verilen tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından karşı taraf vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/07/2021 tarih ve 2021/172 E., 2021/171 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.