Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/461 E. 2022/540 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/461
KARAR NO: 2022/540
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2022
NUMARASI: 2020/537 E. 2022/51 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 04/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından, müvekkili aleyhine 2 adet bono dayanak gösterilerek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının davalıya 1.000,00-TL bedelli bir senet verdiğini, bir kısmını ödediğini, kalan kısmının da icra yolu ile tahsil edildiğini, davalıya herhangi bir borcu kalmadığını, icra takibine konu senetler üzerindeki yazı ve imzanın müvekkline ait olmadığından, davacıya borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasını, bu talebin kabul edilmemesi halinde takdir edilecek teminat karşılığı durdurulmasına, icra takibinin iptaline, davalıdan %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı usulüne uygun tebligata rağmen süresi içinde cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, davacı aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu iki adet bono yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkin ve davanın basit yargılamaya tabi olduğu, 06/10/2021 tarihli celsede dosyanın HMK 150. maddesine göre işlemden kaldırıldığı, davacı vekilininin 11/10/2021 tarihli dilekçesi üzerine yenilendiği, yenileme tensip tutanağı ile duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, 19/01/2022 tarihli celseye davacı vekilinin mazeretsiz olarak katılmadığı ve davalı vekilinin duruşmada alınan beyanında dosyanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep ettiği, dosyanın daha önce de HMK 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla; HMK 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece 06/10/2021 tarihli 3 Nolu celsesine mazeret sunduğu halde mazeret belgelendirilmediğinden bahisle HMK M.150 gereği taraflardan biri tarafından yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, Söz konusu 06/10/2021 tarihinde aynı gün ve yakın bir saatte Elbistan 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/128 Esas sayılı dosyasında duruşması olması sebebiyle söz konusu celse için mazeret dilekçesi sunulduğunu, Yargıtay kararlarında ve Yargıtay 21 HD 2019/5897 Esas 2020/2229 karar 11/06/2020 tarihli kararında da değinildiği üzere, mahkemece elektronik ortamda duruşması olup olmadığının sorgulanabileceğini ve bu durumda da hak kaybına sebep olmamak adına mazeretin geçerli sayılması gerektiğini, Mazeret olarak gösterdiği Elbistan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas nolu duruşma zaptından, söz konusu dava dosyasının duruşmasına girildiğinin ve mazeretinin geçerli olduğunun görüleceğini, mahkemece 3 Nolu celse de verilen, HMK m.150 gereği davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılması kararı sebebiyle başvurulabilecek kanuni bir yol olmadığından mecburen yenileme dilekçesi sunulduğunu, Dosyanın 19/01/2022 tarihli celsesinde aynı gün ve yakın saatte şahsi olarak yargılandığı Kahramanmaraş 2.Ağır Ceza Mahkemesi 2021/322 Esas sayılı dosyasında duruşmaya katılabilmek için yerleşim yeri ELBİSTAN İlçesinden Kahramanmaraş iline hareket edilmek için yola çıkıldığında yoğun kar yağışı sebebiyle duruşmaya katılamadığını ve vekilince de duruşmaya yoğun kar yağışı sebebiyle mazeret dilekçesi gönderildiğini, yolda kalması sebebiyle dosyaya saatinde mazeret dilekçesi gönderilemediğini, Mahkemece 06/10/2021 tarihli kararının usul ve yasaya aykırı ve geçersiz olduğunu, dava dosyası bakımından hukuken işlemden kaldırılma kararı verilebilecek tek durumun 19/01/2022 tarihli celse olduğunu, mahkemece HMK madde 150 gereği hak tanınmadan, dosyanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, 19/01/2022 tarihli duruşma bakımından elde olmayan sebeplerden ötürü duruşmanın takip edilemediğini ve saatinde mazeret dilekçesi gönderilemediğinden, eski hale getirme talebinin kabulünü, mahkemece verilen hukuka aykırı kararın kaldırılmasını ve/veya düzeltilmesini ve dosyanın kaldığı yerden devamı için dosyanın tekrardan yerel mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekilinin ilk talebi, elde olmayan sebeplerle 19/01/2022 tarihli duruşmanın takip edilemediği ve duruşma saatinden önce mazeret dilekçesi gönderilemediğinden, ilk derece mahkemesince verilen açılmamış sayılma kararının kaldırılarak, dosyanın eski hale getirilmesine ilişkindir.Eski hale getirme talebinin, HMK 98. maddesi uyarınca, yapılamayan işlem hakkında karar verecek olan merciye yapılması gerekir. 19/01/2022 tarihli oturuma katılınmaması sebebiyle ikinci kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın ve mazeretin yerindeliğini inceleyecek merci ilk derece mahkemesi olduğundan, istinaf mahkemesinden talep edilemeyeceğinden, bu yöne ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’nı geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Kararın verildiği 2022 yılı itibariyle yeniden değerleme oranında artış sebebi ile kesinlik sınırı 8.000,00 TL’dir. 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince kesin bir karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekir. HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilmesi gereken kararda, mahkemece yasa yolunun açık olduğunu belirtilmesi kararın kesin olma niteliğini ortadan kaldırmaz. Mahkemece açılmamış sayılma kararı verilen takip ve dava miktarı 3.500,00 TL olduğundan, karar ve istinaf talep tarihi itibariyle 8.000,00 TL’sı olan kesinlik sınırının altında kaldığından, 01/06/1990 günlü, 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme ilamı doğrultusunda 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince davacı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 240,00 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 220,70 TL başvurma harcının talep halinde davacıya iadesine, 3- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 31/03/2022