Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/438 E. 2022/474 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/438
KARAR NO: 2022/474
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2021
NUMARASI: 2020/398 E. – 2021/78 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müşterisi dava dışı … tarafından müvekkili bankaya tevdi edilen … tarafından keşide edilen 70.000,00 TL bedelli … seri numaralı … Sirkeci Sirkeci Şubesi çekinin kurye nezdindeyken hırsızlık sonucu çalınması neticesinde davalı tarafından ciro edilerek işleme koyulması sebebiyle çekin kötü niyetli davalıdan istirdatı ile müvekkili bankaya iadesine kara verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu çekin keşidecisinin … olduğu, daha sonra gerçekleştirilen ciro silsilesiyle takip alacaklısı müvekkiline geçtiği, alacaklı müvekkilinin yetkili ve son hamili olduğu gerekçesiyle öncelikle davanın usulden reddine, davanın husumet yönünden reddine, davacı tarafın aktif dava ehliyeti bulunmadığı, davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu, esasa ilişkin olarak davacının iddialarının soruşturma evrakları ile de ispat edemediği, ödeme yasağı bulunan çek hakkında icra takibi yapılabileceği, dava konusu çekin … Ltd. Şti. ile yapılmış olan ticari ilişkinin sonucu olarak müvekkiline geçtiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “TTK’da çek istirdati davalarında yetkili mahkemeye ilişkin özel bir düzenleme yer almadığı, HMK’nın 6. maddesi uyarınca ‘Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir’ düzenlemesi uyarınca davalı vekilince süresinde ve usulüne uygun biçimde yetki itirazında bulunulması ve davalı şirketin adresinin Bağcılar/İSTANBUL olması nedeniyle davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, Mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,” karar verilmişitir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu çekin keşide yeri İstanbul olup, İstanbul keşide yerli çekle ilgili istirdat taleplerinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, TTK’nın poliçe ve çek iptaline ilişkin hükümleri gereğince, istirdat davalarının ödeme veya hamilin yerleşim yeri asliye ticaret mahkemesinde açılabileceğini, aksi kanaatte olunsa dahi, HMK’nın 16.maddesi gereğince haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunu, bu düzenleme uyarınca müvekkili banka ikamet adresi olan Şişli/İstanbul’un yargı alanına dahil olan İstanbul Adliyesinin yetkili olduğunu beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, hırsızlık sonucu elden çıktığı iddia edilen çekin TTK’nın 790. ve 792.maddeleri uyarınca istirdadına yönelik olup, bu dava türüne ilişkin özel bir yetki kuralının düzenlenmediği, taraflar arasında kambiyo ilişkisinden kaynaklanan bir iddia ve talep bulunmadığına göre, yetkili Mahkemenin HMK’nın 6. maddesi uyarınca davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri Mahkemesi olacağı, Mahkemece anılan gerekçeyle yetkisizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. (Yargıtay 11.HD’nin 2015/5017 Esas, 2015/12023 Karar sayılı ilamı) Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2021 tarih ve 2020/398 E., 2021/78 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 140,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 59,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-g. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/03/2022