Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/428 E. 2022/477 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/428
KARAR NO: 2022/477
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 11/01/2022
NUMARASI: 2021/266 E. – 2022/1 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; Yazarı … olan ve … Ltd. Şti tarafından haksız ve hukuka aykırı şekilde basım ve dağıtımı yapılarak müvekkilinin haklarının haleldar edilmesine sebep olduğunu iddia ettiği “Projelerle Maker Eğitmenliği” ve “Projelerle Maker Öğrenciliği” kitaplarına el konulmasına, toplanılmasına ve kitapların satışının yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 20.08.2021 tarihli ara karar ile; “FSEK’in 68.maddesine dayalı açılan davalarda tedbir kararı verilemeyeceği, talebin yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati tedbir talebinin yasal şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın gerekçesinde her ne kadar Yargıtay uygulamaları gereği FSEK m. 68 kapsamında açılan davalarda tedbir kararı verilemeyeceği belirtilmişse de, davadaki taleplerin yalnızca FSEK m.68 kapsamında olmayıp, tecavüzün ref’i ve men’i taleplerinin de bulunduğunu, Mahkeme eksik inceleme sonucu değerlendirmede bulunulduğunu, FSEK’in 66/4.maddesinde; “Mahkeme, eser sahibinin manevi ve mali haklarını, tecavüzün şümulünu, kusurun olup olmadığını, varsa ağırlığını ve tecavüzün ref’i halinde tecavüz edenin düçar olması muhtemel zararları takdir ederek halin icabına göre tecavüzün ref’i için lüzumlu göreceği tedbirlerin tatbikına karar verir.” hükmünün yer aldığını, ref davasının sonuçlanmasının uzun zaman alabileceğini, geçen zaman içinde saldırının amacına ulaşacağını, bu durumda eser sahibinin bu davadan beklediği amacın gerçekleşmeyeceğini düşünerek özel bir ihtiyati tedbir hükmü getirildiğini, Ayrıca ref davasında zarar unsuru aranmadığını, davacının amacının zararının giderilmesi değil, zararın doğumu ya da artmasını durdurmak olduğunu, ref davasında ihtiyati tedbire karar vermek için kusur unsurunun aranmasının bu davanın kusuru koşulunu gerektirdiği kanısına yol açmaması gerektiğini, zira FSEK m. 66/3 hükmünün açık bir biçimde kusur koşuluna gerek olmadığını hükme bağladığını, diğer unsurlar yanında kusur da varsa tedbire karar verilebileceğini, öte yandan maddede sözü edilen zararın, eser sahibinin zararı olmayıp, tedbire karar verilecek olursa saldırıda bulunan kişinin uğraması muhtemel zarar olduğunu, bu nedenle bu hükümle, ref davasının zarar koşulunu gerektirmemesi ilkesine de bir istisna getirilmediğini, İtiraz incelemesi sonucunda verilecek olan ihtiyati tedbir kararının ise teminatsız olarak verilmesi gerektiğini, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/162 D. İş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu ile dava konusu kitaplar arasında %99 oranında benzerlik bulunduğu tespit edilmiş olup rapordaki tespitler kesin delil niteliğinde olduğundan HMK m. 392 uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, HMK m. 392/1’de; “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.” hükümleri öngörüldüğünü, bu sebeple ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına itirazın kabulü ile talebin kesin delile dayanması nedeniyle teminatsız olarak ihtiyati tedbire karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, FSEK’in 68.maddesi kapsamında eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün tespit ve men’i ile maddi ve manevi tazminat talepli davada, İlk Derece Mahkemesince 20.08.2021 tarihli ara karar ile verilen tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın istinaf incelemesinden ibarettir. Dosyadaki belgelere, toplanan delillere ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, yaklaşık ispat koşulu bakımından kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ilerde değişen hal ve koşullara göre yeniden tedbir talebinde bulunulabileceği anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/01/2022 tarih ve 2021/266 E., 2022/1 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/03/2022