Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/42 E. 2022/44 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/42
KARAR NO: 2022/44
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 23/02/2021
NUMARASI: 2015/615 E. 2021/207 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;Davacı … Ltd. Şti. yetkilisi …, … A.Ş. Dudullu şubesi müdürü olduğunu belirterek kendisini arayan … isimli şahıstan, lehtar olarak şirketine yazılmış ve şirketinin cirosu olan bir çekin bankalarında olduğunu bu çek hakkında bilgisi olup olmadığını sorduğunu, davacı şirketin 2011 yılından bu yana ticari faaliyeti olmayan bir şirket olduğunu, çeki keşide eden … Ltd. Şti. ve çekin ciro edildiği … A.Ş. ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını, bahse konu çekin, dolandırıcılık amaçlı olarak davacı şirket lehine düzenlendiği, sahte olarak yaptırılan bir kaşe basılmak ve sahte imza atılmak suretiyle üçüncü bir şirkete ciro edildiği anlaşılmadığı, … ŞB.sinde bulunan çek yaprağı incelendiğinde; “30/08/2915” keşide tarihi taşıyan “46.520-TL” tutarlı çekin lehdarının “… Ltd. Şti.” olduğu, arka yüzündeki ciroda kullanılan yazının (kaşenin) davacı şirketin ünvanını taşıdığı, ancak çekin cirosunda kullanılan kaşenin müvekkili şirkete ait olmadığı gibi kaşe üzerindeki imzanın da müvekkili şirketin temsilcisi (şirket müdürü) …’ya ait olmadığını, sahtecilik nedeniyle çeki düzenleyen … Ltd. Şti. ve kullanan … A.Ş. yetkilileri hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2015/109828 Sor. sayıya kayıtla suç duyurusunda bulunulduğunu, … çek nolu, “30/08/2915” keşide tarihli “46.520-TL” tutarlı çekin sahteliğinin tespitine ve iptaline kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; …Bankası Tekirdağ Şb.’nden keşide edilen, … çek nolu, 30.08.2015 keşide tarihli, 46.520,00TL bedelli çekin, diğer davalı … A.Ş. tarafından ciro edilerek davalı bankaya verildiğini, davalı bankanın söz konusu çekin iyi niyetli yetkili hamili ve son cirantası olduğunu, çekin takas aracılığı ile muhatap bankaya ibraz edildiği, karşılıksız çıktığı ve çek bedeli ödenmediği için çekin keşidecisi diğer davalı … Ltd.Şti aleyhine, ve çekin lehdarı aynı zamanda ilk cirantası davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, çekin yasada kambiyo senetleri arasında sayılmış olduğundan ve davalı bankanın çekin yetkili son hamili, son cirantası olduğundan, bilcümle yasal mevzuat ile yerleşik Yargıtay kararları kapsamında, davacının işbu tespit davasını ve tüm iddialarını ancak kendi cirantası olan diğer davalılar ….Ltd.Şti ile … A.Ş.’ne karşı husumet yönelterek ileri sürebileceğini, ödeme emrini tebliğ alan davacının dava tarihine kadar icra mahkemesinde imzaya, borca, takibe itiraz davası açmadığından, davanın davalı Banka yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafın imza itirazının incelemeye muhtaç olduğunu, davalı bankanın davaya konu icra takibinin müstenidatı olan çeklerde yetkili hamil olduğu ve hukuken dava konusu çekteki keşideci ve ciranta imzalarının kontrolünü yapma sorumluluğu bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davacının davalı bankaya karşı kötü niyetli olarak husumet yöneltildiğinin ortaya çıkması halinde, davacı hakkında %20 oranında tazminata hükmedilmesini, bankaca başlatılan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibinin, işbu dava neticesinde zarar görebileceğinden, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davanın husumet esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar… …. Ltd Şti ve … A.Ş’ne tebligata rağmen, cevap dilekçesi sunulmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, …’nın Tekirdağ Şubesi’nin … nolu hesabına ait, … seri nolu 46.520,00 TL bedelli çekteki ciro üzerindeki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı iddiası ile borçlu bulunmadığının tespitine yönelik, menfi tespit davası olduğu, toplanan tüm deliller, Adli Tıp Kurumu Grafoloji Daire Başkanlığı’ndan alınan ve mahkemece usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/596 esas sayılı dosyası ile davaya konu çekteki 1. ciro imzası ile …’nın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, imza inkarının mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği dikkate alınarak davacının takibe konu çek yönünden davalı bankaya borçlu olmadığı anlaşılmakla menfi tespit isteminin kabulüne” karar verilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş.’nin İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından takibe konu edilen alacağı ve İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/615 E. Sayılı dosyasını temlik eden …Bankası A.Ş. ile imzalanan temlik sözleşmesi ile devir ve temlik aldığını, Her ne kadar davaya konu çek üzerinde davacı … Ltd. Şti.’nin yetkilisi …’nın imzalarının eli ürünü olmadığına karar verilmiş olsa da söz konusu çeklerde … A.Ş.’nin taraf olmadığını, çek hesabını bankanın devrettiğini, takibin devir eden banka tarafından açıldığını, Çeki keşide edenin … İnşaat yetkilisi, çeki ciro edenin ise … Makina yetkilisi olduğunu, keşide ve ciro eden şirket yetkililerine karşı resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılmış kamu davası olduğunu, imzaların … yetkilisi …’e ait olduğunun tespit edildiğini, davacı … Ltd. Şti.’nin yetkilisi …’nın çek üzerinde yer alan imzaların sahte olup olmadığını temlik alan … A.Ş.’nin kontrol ve tespit etmesinin beklenemeyeceğini, davanın açılmasına … A.Ş.’nin sebebiyet vermediğini, mahkeme kararındaki yargılama giderleri ile vekalet ücretinin müteselsilen davalılara yükletilmesine ilişkin hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, izah edilen ve re’sen takdir edilecek sebeplerle hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; …Bankasının Tekirdağ Şubesi’nin … nolu hesabından … seri numarası ile keşide edilen 46.520,00 TL bedelli çekteki ciro imzasının davacı şirket yetkililerine ait olmadığından, davalılara borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece, imza inkarının mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği dikkate alınarak davacının takibe konu çek yönünden davalı bankaya borçlu olmadığı anlaşılmakla menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmiş olup ilk derece mahkemesi kararı yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir. HMK 323/1-ğ maddesinde vekil ile takip edilen davalarda kanun gereği takdir edilecek ücretin yargılama gideri olduğu, 326/1 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan tahsil edileceği ve 332/1 maddesi gereği yargılama giderlerine re’sen hükmedileceği düzenlendiğinden, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğinden, harcın ve davacı yararına hükmedilecek kanuni vekalet ücreti ile davacı tarafça sarf edilen yargılama giderinin, aleyhine karar verilen davalı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Davada birden fazla davalı olduğunda, dava aynı sebepten doğuyor ise, davanın kabulü halinde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden davalılar müteselsilen sorumludurlar. Dava konusu çekin keşidecisi … Ltd. Şti., lehtar davacı … Ltd. Şti. olup, çekin arkasındaki ciro silsilesinden, lehtar tarafından … .A.Ş.’ne, … A.Ş.’nce tahsil cirosu ile…’nın Dudullu Şubesi’ne ibraz edilmiş, karşılıksız kaşesi vurulduğundan, … tarafından takip başlatıldığı tespit edilmiştir. TTK 801. maddesi uyarınca cirosu kabil bir çeki ödeyecek muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de; cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda olmamakla birlikte imza itirazı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olduğundan aleyhine dava açılabilir. … takip alacaklısı olması sebebiyle davanın açılmasına sebebiyet vermediği iddia edilemez. Görülmekte olan dava menfi tespit olup, borçlu olmadığını iddia eden davacının, takip alacaklısı ile keşideci, lehtar ve cirantalara karşı açması gerektiğinden, davacı tarafçada; davalı ve temlik eden… Bankası’nın çekin keşide edildiği hesabın bulunduğu banka ve takip alacaklısı, … Ltd. Şti., çekin keşidecisi, … A.Ş. ise davacı tarafından sahte olduğu beyan edilen imza ile çekin ciro edildiği şirket olması sebebiyle aleyhlerine dava açılabileceğinden, aynı çekten dolayı imza inkarı sebebiyle aleyhlerine dava açıldığından ve dava tüm davalılar yönünden aynı sebepten doğduğundan, … A.Ş.’nin takip dosyasını…’dan temlik alan konumunda olup, …’nın yargılama giderlerinden temlik alan sıfatı ile aynı şekilde sorumlu olacağından, mahkemece de davacı yararına hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğinden, usule aykırılık olmadığından, davalı vekilinin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/02/2021 tarih ve 2015/615 E., 2021/207 K. Sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 3.177,78‬ TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 795,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.382,78 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a ve 362/1-g maddeleri gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/01/2022