Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/410
KARAR NO: 2022/457
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/08/2021
NUMARASI: 2021/210 E. 2021/214 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Tespit – tedbir talep eden vekili D.İş başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun yıllardır tekstil ürünleri imalat ve ticareti ile iştigal ettiğini, yoğun emek, masraf ve mesleki tecrübe ile kendine ait tasarımlarla modeller oluşturduğunu, tasarımların bir kısmının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 19.04.2021 başvuru tarihi itibariyle tescil ettirildiğini, 10.05.2021 tarihli ve … numaralı resmi bültende yayınlandığını, aleyhine tespit istenilenlerden … Ltd. Şti. tarafından “…” firma unvanı ile müvekkiline ait 23, 24, 25, 28, 30, 31, numaralı tasarımların kopyalanarak taklit imalatlarının gerçekleştirdiğini, taklit ürünlerin …’in “elessi” isimli mağazasında satışa sunulduğunu, karşı tarafa ait “…” isimli telegram hesabında müvekkili adına tescilli tasarımlara ait ürünlerin satışa yönelik reklamı yapıldığını, müvekkiline ait tasarımları kendi nam ve hesaplarına imal ettirip satarak haksız ve hukuka aykırı kazanç elde edildiğini, https://… olduğunu, linkin açılması için telegram üyesi olmak gerektiğini, tescilli tasarımların aynısını yada benzerlerini üretmek, satmak, bulundurmak, Sınai Mülkiyet Kanunu’nu gereğince yasaklandığını, karşı tarafa ait adreslerde herhangi bir bayilik sözleşmesine dayanmadan yetkisiz olarak taklit ürünlerin üretildiği, bulundurulduğu, satıldığı tespit edildiğinden, taklit ürünlerden ve satışlarından müvekkili büyük zarara uğradığından, şahıslara ait adres ve depolarındaki piyasaya sunulan ve sunulmak üzere olan taklit ürünlerin tespitini, taklit ürünlerin adli emanete alınmasını, bu eylemler müvekkiline ait tescilli tasarımlara tecavüz niteliğinde olduğundan, açılacak davadan evvel ilgili ürünlerin saklanmasını, kaçırılmasını bertaraf etmek maksadı ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 07/09/2021 tarihli ara kararıyla; Alınan 20/08/2021 tarihli bilirkişi raporu kapsamına göre; HMK 389 vd. maddeleri gereğince karşı yanın tespit yapılan “… Cad. … Sok. No… Laleli – İSTANBUL ” ve “…” adreslerinde, … nolu tescilli 10/05/2021 tarih ve … no resmi bültenle yayınladığı …, …, … numaralı tasarımların, karşı yanca ayırt edilemeyecek derecede benzer biçimlerde kullanıldığı tespit edildiğinden, bu tasarımlara karşı tecavüz eder nitelikteki kullanımların tedbiren durdurulmasına, engellenmesine, tespit edilen ürünlerin yedd-i emine teslimine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince 01/12/2021 tarihli duruşmada; 1-Tedbire itiraz eden tarafından mahkememizin 07/09/2021 tarihli kararına karşı itiraz edilmiş olduğundan davacının dava açma süresinin mürafa gününden mürafada verilecek karardan itibaren başlayacağı gözetilerek usule yönelik itirazların reddine, 2-Davacının dayanak tasarımı yönünden açılmış bir hükümsüzlük davası, değişik iş dosyalarının niteliği gereği uzman bilirkişi tarafından incelemenin yapılmış ve raporun tanzim edilmiş olması mevcut rapor kapsamına göre ihlal bulunduğu belirtildiğinden mahkememizce de tedbirin rapor kapsamına göre verildiği gözetilerek ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine” karar verilmekle birlikte, gerekçeli karar yazılmadığı tespit edilmiştir. İlk Derece Mahkemesinince; Davacının HMK 389 ve devamı maddeleri kapsamına göre İhtiyati Tedbir talep etmesinde yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği, ancak davalı yanca itiraz sebepleri yönünden delil ibraz etmedikleri, itirazın yerinde olmadığının mürafaa duruşmasında anlaşılmış olması gözetilerek, davacının dayanak tasarımı yönünden açılmış bir hükümsüzlük davası bulunmadığı, değişik iş dosyalarının niteliği gereği uzman bilirkişi tarafından incelemenin yapılmış ve raporun tanzim edilmiş olması, mevcut rapor kapsamına göre ihlal bulunduğu belirtildiğinden, mahkememizcede tedbirin rapor kapsamına göre verildiği, davacınında süresinde tedbiri infaz ettiği gözetilerek ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Değişik iş dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu esas alınarak, müvekkiline savunma ve delil hakkı sunma imkanı verilmeden verilen ihtiyati tedbir kararının talep eden davacı tarafından 09/09/2021 tarihinde tatbik edildiğini, ancak davacı HMK’nun 397. maddesi gereği 2 haftalık süre içerisinde esas davasını ikame etmediğini, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararına itirazlarını mürafaalı incelemesinde dile getirilerek, 2 haftalık yasal sürede esas davaya geçilmemesi nedeniyle tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağı belirtildiği halde mahkemenin HMK md 397’ye açıkça aykırı davranarak, esas dava açma süresinin mürafaadan başlayacağı gerekçesi ile tedbirin devamına karar verdiğini, kararın öncelikle usuli yönden incelenerek bozulmasını, 2- Davacı tarafın haksız çıkma ihtimali düşünüldüğünde, tedbir kararına teminatsız hükmedilmiş olmasının, müvekkili şirketin telafisi imkansız mağduriyetine sebebiyet vereceğini, dosya kapsamında müvekkiline ait rapora ilişkin beyanlar, davaya ilişkin deliller sunulmadan müvekkili aleyhine teminatsız bir şekilde tedbir verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu ürünlerin arama ve toplama işleminin yapılması durumunda müvekkilinin itibar kaybına uğrayacağı gibi, muhtemel diğer zararlar ile de karşı karşıya kalacağını, ürünlerin benzerliği ve tasarım hakkının ihlal edildiğine dair somut bir delille desteklenmeyen iddiaya binaen ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, ihtiyati tedbir müessesini düzenleyen HMK 389 vd maddelerine açıkça aykırı olduğunu, bu sebeplerle ihtiyati tedbir kararına itirazları ve usuli hükümler değerlendirilerek yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararının devamına ilişkin kararının usulden bozulmasına, HMK 397. maddesi gereğince tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini, 3-Değişik iş bilirkişi raporuna karşı yasal 15 günlük itiraz ve karşı delil sunma hakları kapsamında henüz dosyaya delilleri dahi girmeden, karşı cevap ve savunma hakları dinlenmeden teminatsız verilen ihtiyati tedbir kararındaki konunun ihtilaflı olup, yargılamaya muhtaç olduğunu, bu hususu yargılama görev ve yetkisinin ise açılacak esas dava mahkemesinin görevinde olduğundan, açıklanan ve resen tespit edilecek nedenlerle, mahkemenin tedbirin devamına yönelik verdiği kararın kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Tedbir ve tespit isteyen vekili; Aleyhine tespit istenilenlerden … Ltd. Şti. tarafından “…” firma unvanı ile müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 19.04.2021 başvuru tarihli, 10.05.2021 tarihli ve … numaralı resmi bültende yayınlanan tescilli tasarımlarından, …, …, …, …, …, …, numaralı tasarımlarını kopyalayarak taklit imalatlarının gerçekleştirdiği, taklit ürünlerin …’in “…” isimli mağazasında satışa sunulduğundan bahisle tespit ve tedbir talep etmiş, mahkemece mahallinde yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporu dayanak yapılarak 07/09/2021 tarihinde tedbirin kabulüne karar verilmiş olup, tedbir kararına karşı tarafça itiraz üzerine 01/12/2021 tarihinde duruşmalı yapılan inceleme sonunda itirazın reddine dair karar verilmekle birlikte gerekçeli karar yazılmadığından, usule aykırı olmakla, Dairemizin 06/01/2022 tarihli 2022/61-45 esas ve karar sayılı kararı ile geri çevrilmesi üzerine ilk derece mahkemesince 17/02/2022 tarihli gerekçeli ara kararında; Davacının HMK 389 ve devamı maddeleri kapsamına göre İhtiyati Tedbir talep etmesinde yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği, ancak davalı yanca itiraz sebepleri yönünden delil ibraz etmedikleri, itirazın yerinde olmadığının mürafaa duruşmasında anlaşılmış olması gözetilerek, davacının dayanak tasarımı yönünden açılmış bir hükümsüzlük davası bulunmadığı, değişik iş dosyalarının niteliği gereği uzman bilirkişi tarafından incelemenin yapılmış ve raporun tanzim edilmiş olması, mevcut rapor kapsamına göre ihlal bulunduğu belirtildiğinden, mahkemece de tedbirin rapor kapsamına göre verildiği, davacınında süresinde tedbiri infaz ettiği gözetilerek ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine, karar verilmiştir. Aleyhine tespit ve ihtiyati tedbir talep edilen … Ltd. Şti.vekili tarafından karar aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 1-İlk istinaf sebebi tedbir kararının tatbik edildiği tarihten itibaren 2 hafta içinde esasa ilişkin dava açılmadığından, karar kendiliğinden kalkmasına rağmen mahkemece bu yöndeki itirazlarının nazara alınmadığına ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın ihtiyati tedbiri tamamlayan işlemler başlıklı 397. maddesinde;(1) ‘ihtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi halde tedbir kendiliğinden kalkar. (2) İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği taktirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder’ şeklinde düzenlenmiştir. Dosya içerisinde mevut … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasının incelenmesinden; İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/210 D. İş sayılı dosyasında verilen 07/09/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının uygulanması için, 09/09/2021 tarihinde başvurulduğu ve aynı gün aleyhine tedbir kararı verilen … Ltd. Şti.’ne ait … Mah. … Cad. No:… Beyoğlu/İstanbul adresine gelindiği, aleyhine tedbir kararı verilen … Ltd. Şti. vekili Av…. huzuru ile yapılan incelemede 1 adet ürün tespit edilerek yediemine teslim edildiği, tedbir dosyası içerisinde talep konusu ürünlerden dolayı tasarıma tecavüzün tespiti, men’i, durdurulması, haksız rekabetin men’i ve durdurulması talepli dava açıldığına ilişkin bildirim bulunmadığı tespit edilmiştir. HMK 397/1. maddesi uyarınca tedbir talep eden tarafından, tedbir kararının uygulanmasının talep edildiği tarihten itibaren 2 hafta içinde esas hakkındaki davasını açarak, dava açtığına ilişkin evrakı kararı uygulayan memura ibrazla, dosya içerisine aldırtmak zorunda olup, icra dosyasında ve 2021/210 sayılı değişik iş dosyası içerisinde, tedbire konu ürünlere ilişkin, tasarıma tecavüzün tespiti, men’i, durdurulması, haksız rekabetin men’i ve durdurulması talepli dava açıldığına yönünde bildirim bulunmadığı tespit edildiğinden, maddenin ikinci cümlesi uyarınca, tedbirin itirazın incelendiği 01/12/2021 tarihi itibariyle kendiliğinden kalktığından mahkemece; tedbirin kendiliğinden kalktığının tespiti ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği halde ret kararı verilmesi yasal düzenlemeye aykırı olduğundan, tedbire itiraz eden vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 2-İkinci istinaf sebebi, tedbirin teminat alınmaksızın verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir. HMK 392/1.maddesinde; İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı taktirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep resmi bir belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez düzenlemesi mevcuttur. Talebin adli yardımlı olmadığı tespit edilmiştir. Mahkemece teminat alınmamasına rağmen, teminat alınmama gerekçesi belirtilmediğinden, HMK 392/1. maddesine aykırı olduğu halde, itiraz üzerine verilen kararda da bu yöndeki itirazın ret gerekçesi açıklanmadığından, itiraz eden vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmiştir. 3-Son istinaf sebebi, değişik iş bilirkişi raporuna karşı yasal 15 günlük itiraz ve karşı delil sunma hakları kapsamında henüz dosyaya delilleri dahi girmeden, karşı cevap ve savunma hakları dinlenmeden teminatsız verilen, ihtiyati tedbir kararındaki konunun ihtilaflı olup yargılamaya muhtaç olduğunu, bu yargılama görev ve yetkisinin ise açılacak esas dava mahkemesinin görevinde olduğundan yerinde olmadığına ilişkindir. İhtiyati tedbir, geçici hukuki koruma olup, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde istenebilecek taleplerden olup, bu nitelikleri itibariyle karşı tarafa talebin ve bilirkişi raporunun tebliğ edilmesi halinde, tedbire konu ürünlerin ve hakkın kaçırılması, elden çıkarılması riski söz konusu olacağından, tedbirden beklenen amaç elde edilemeyeceğinden, yasa koyucu bu sakıncayı nazara alarak HMK 390/2. maddesinde “Talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde, hakim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir” düzenlemesine yer vermiştir. Mahkemenin bu madde kapsamında itiraz edene tebligat yapmaksızın karar vermesinde usule aykırılık bulunmadığından, bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. HMK 355. maddesi gereğince re’sen yapılan inceleme; Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının istenmesi üzerine, İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 09/09/2021 tarihinde aleyhine tedbir kararı verilen … Ltd. Şti.’ne ait … Mah. … Cad. No:… Beyoğlu/ İstanbul adresine gelindiği, aleyhine tedbir kararı verilen … Ltd. Şti. vekili Av…. huzuru ile tedbirin uygulandığı ve Av. …’nın … Tekstil vekili olarak tutanağı imzaladığı, 22/09/2021 tarihinde tedbire itiraz ettiği tespit edilmiştir. HMK 394/2. maddesinde “İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.) Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir.”hükmü yer almaktadır. Aleyhine tedbir kararı verilen … Tekstil vekili aracılığı ile 09/09/2021 tarihli tedbirin uygulanması sırasında hazır bulunduğundan, itiraz hakkı 16/09/2021 akşamı sona ermesine rağmen süreden sonra 22/09/2021 tarihinde itiraz ettiğinden, itiraz süresinde olmadığından, süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince başka gerekçelerle ret kararı verildiğinden usule aykırı ise de 2 hafta içinde dava açılmadığından, karar kendiliğinden kalktığından, aleyhine tedbir kararı verilen … Tekstil vekilinin istinaf talebinin kabulüne, kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nın 397/1. maddesi gereğince ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalktığının tespiti ile karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasına karar verilmesi kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1/-Aleyhine tespit ve ihtiyati tedbir talep edilen vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, 2/-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk MAHKEMESİ 2021/210 E. 2021/214 Karar sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 3/-6100 Sayılı HMK’nın 397/1. maddesi gereğince tedbirin kendiliğinden kalktığının tespiti ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 4/-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 4/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 54,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 216,10 TL’nin, tespit ve ihtiyati tedbir talep edenden alınıp aleyhine tespit ve ihtiyati tedbir talep edilene verilmesine, 4/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5/-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/5 maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2022