Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/395 E. 2022/440 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/395
KARAR NO: 2022/440
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 05/11/2021
NUMARASI: 2021/138 D.İş. – 2021/137 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilin TPMK nezdinde 11. Sınıfta İklimlendirme ve havalandırma cihazları üzerine hizmet veren … (… tescil numaralı, 15.10.2019 tescil tarihli) isimli markası bulunduğu, Müvekkilinin bu marka tescili ile ilgili gerekli başvuru, yenileme ve uzatma işlemlerini de yaptığı, bu markalar üzerinde mutlak hak sahibi olduğu, davalı şirket, müvekkilinin tescilli markasını izinsiz şekilde kullanarak; uzun yıllar boyunca emek ve çaba sarf edilerek oluşturulan markasal imaj ve tanınmışlıktan haksız şekilde yararlanmakta ve marka hakkına tecavüz 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun marka hakkına tecavüz sayılan fiiller başlıklı md. 29/1-a. bendine göre ” Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak” marka hakkına tecavüz -teşkil eden eylemlerden olduğu, Müvekkilin TPE nezdinde 11. Sınıftaki; “Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri), Katı, sıvı, gaz yakıtlı ve elektrikli ısıtma amaçlı cihazlar: kombiler, boylerler, kaloriferler petekleri, eşanjörler, sobalar, kuzineler; güneş enerjisi kolektörler olduğu, Buhar, gaz ve sis [duman] üreteçleri (jeneratörleri): buhar jeneratörleri (kazanları), asetilen jeneratörleri, oksijen jeneratörleri, nitrojen jeneratörleri, İklimlendirme ve havalandırma cihazları, Soğutucular ve dondurucular, Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler; elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları, Sıhhi tesisat ürünleri: musluklar, duş takımları, klozet iç takımları, banyo-duş kabinleri, küvetler, klozetler, evyeler, lavabolar, musluklar için contalar, salmastralar (musluk iç takımı), Su yumuşatma cihazları, su arıtma cihazları, su arıtma tesisatı, atık arıtma tesisatı, Tıbbi amaçlı olmayan elektrikli alt yaygıları ve elektrikli battaniyeler, ısıtıcı yastıklar, elektrikli veya elektriksiz ayak ısıtıcıları, sıcak su torbalan (termoforlar), elektrik ısıtmalı çoraplar, Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor Kombinasyonları, Sanayi tipi pişirme, kurutma ve soğutma tesisatı, Pastörize ve sterilize edici makineler” emtialar kapsamında tescil edilen … tescil numaralı … markası üzerinde münhasıran hak sahibi olduğu, müvekkil tarafından üretilen “…” markalı klima ürünler, marka sahibi müvekkilin izni ve rızası olmaksızın davalı yanca Kartal mağazasının bulunduğu Kordonboyu, … Blv. No:…, … Kartal/İstanbul adresinde satılmakta olduğunu, davalı şirketin eylemlerinin; SMK md. 29/1-a. hükmü kapsamında marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, bu hususun marka hakkına tecavüz eylemlerinin bulunduğu adreste keşif yapılmasını, öncelikli olarak Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin engellenmesi amacıyla İHTİYATİ TEDBİR KARARI verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesinin 05/11/2021 tarihli kararıyla; “Dosyada mevcut deliller ve bilirkişi raporlarının incelenmesi ile; alınan bilirkişi raporuna göre, davalı iş yerinde yapılan tespit ve alınan 13/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait tescilli marka kullanımının görülemediği yönünde rapor sunulduğu, bu rapor karşısında marka hakkına tecavüze dair yeterli delile ulaşılamadığından tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;-Müvekkili davacının dava konusu “…” markasının sınai mülkiyet kapsamında tescilli marka hakkı sahibi olduğunu, müvekkilinin marka hakkının davalı tarafça ihlal edildiğine yönelik bilirkişi incelemesi yapıldığını ve marka hakkı ihlalinin tespit edildiğini,-Davalının usul ve yasaya aykırı olarak ithal ettiği klima ürünlerinin ambalajında bulunan “…” ibaresinin müvekkili adına tescilli marka görsel ve kavramsal açıdan ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ve bu benzerliğin iltibasa yol açtığını, bu doğrultuda ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin verilen kararın hukuka ve kanuna aykırılık taşıdığını, ambalajlı ürünün müvekil adına kayıtlı marka ile aynı ürün sınıfında olduğu da gözetildiğinde, alıcıların müvekkillerinin “…” markasını taşıyan ürünlerden satın almak isterken, davalı şirketin “… ” işaretini taşıyan mallarını satın alma yönünde tercihte bulunabileceğini, “…” ibaresinin ürün ambalajında ve kullanım kılavuzunda kullanılmasının müvekkilinin marka tescili ile doğan haklarını ihlal etmekte olduğunu, bu itibarla marka hakkına tecavüz teşkil eden ilgili malların ithal edilmesinin ve bu malların satışa sunulduğu internet sitelerine de erişimin engellenmesi gerektiğini, Davalı şirket şubesinden alınan satış faturasında bu ürün adının “…” olarak belirtilmesine rağmen, bu ürünün ambalajında ve kullanım kılavuzunda, “…” ibaresinin kullanıldığını, her halükarda internet siteleri altında yapılan satışların “…” ibaresini ürün ambalajında içeren malları kapsadığından söz konusu internet sitelerine erişimin engellenmesi de gerektiğini,-Müvekkilinin, bu sektördeki saygınlığını koruyabilmek, hizmet kalitesinden ödün vermemek ve bunları zedeleyebilecek her türlü taklit olayından kendisini koruyabilmek amacıyla, markasını TÜRKPATENT nezdinde tescil ettirerek üçüncü şahıslara karşı koruma sağladığını ve karıştırılma ihtimalini ortaya çıkaracak markanın ambalajına konulan ürünlerin ülkemize ithal edilmesi ve kullanılması, müvekkilinin haklarına tecavüz edilmesine yol açacak nitelikte olduğundan davalı şirketin hukuka ve ticari ahlaka aykırı bu eylemlerinin engellenmesi gerektiğini bu sebeple ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, Ambalajında “…” ibaresi bulunan ürünlerin satışa sunulduğu internet sitelerine erişimin engellenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Davalıların “Kordonboyu, … Bulvarı, N:…, … Kartal/İstanbul” adresinde tespit edilen ürünlere Marka Hakkına Tecavüzü ve Haksız Rekabetin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme sebebiyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Görüldüğü üzere HMK’da ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için haklılığın tereddütsüz şekilde ispatı şartı aranmamakta, yaklaşık olarak ispat yeterli görülmektedir. Somut olay değerlendirildiğinde, davacı … markası üzerinde münhasıran hak sahibi olduğunu, “…” markalı klima ürünlerin, marka sahibi davacının izni ve rızası olmaksızın davalı yanca Kartal mağazasının bulunduğu Kordonboyu, … Blv. No:.., … Kartal/İstanbul adresinde satılmakta olduğunu, davalı şirketin eylemlerinin; SMK md. 29/1-a. hükmü kapsamında marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, bu hususun marka hakkına tecavüz eylemlerinin bulunduğu adreste keşif yapılmasını talep etmiş olup, yapılan keşif neticesinde kullanım bulunmadığına ilişkin rapor düzenlendiği, tedbir talep edenlerin tedbir taleplerinin kabulü için karşı tarafın kullanımlarının tedbir talep edenin hakkına tecavüz teşkil ettiğinin ispatı gerekli olup, bilirkişi raporunda markanın birebir kullanıldığına ilişkin bir tespitin yapılmamış olduğu, davacıya ait markaların birebir davalı tarafça kullanılıp kullanılmadığı hususlarının da ancak yargılama sırasında gerekli deliller toplanarak, toplanan delillere göre uzman bilirkişiler aracılığıyla yaptırılacak inceleme sonucu anlaşılabileceği, yapılan incelemenin yeterli olmadığı, davacının iddia ettiği internet sitesi satışları gibi kayıtlarının ibrazının istenerek inceleme yapıldıktan sonra alınacak ek rapor yada yeni bir rapordan sonra tedbir talebinin tekrar değerlendirilebileceği, ilk aşama alınan bilirkişi raporuna göre bu aşamada talep edilen tedbir isteminin kabulü için gerekli yasal şartların oluşmadığı görülmekle, iddianın bu aşamada yaklaşık olarak ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesinin açıkladığı gerekçe dairemizce uygun görüldüğünden, tedbir talebinin reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, talep eden davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/11/2021 tarih ve 2021/138 D.İş., 2021/137 K. sayılı kararına karşı talep eden davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2022