Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/38 E. 2022/54 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/38
KARAR NO: 2022/54
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 13/07/2021
NUMARASI: 2021/142 E. – 2021/143 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tedbir talep eden davacı vekili özetle; Müvekkili şirketin Ankara’da mobilya alanında faaliyette olup … ile … tescil nolu mobilya tasarımlarının hak sahibi olduğunu, bu tasarımların karşı taraf firma tarafından izinsiz üretilip satışa sunulduğu ve haksız kazanç elde edildiğini, “…” kullanıcı ismi ile instagram sayfasında ve “…com.tr” internet adresinde tanıtım ve satışının yapıldığının kendi tarafından ekte sunulan noter onaylı e-tespit belgeleri ile kayda alındığını beyan ederek, ilerde açılacak davaya delil oluşturması için karşı tarafa tebligat yapılmaksızın bilirkişi marifeti ile karşı taraf adresinde ve internet adreslerinde taklit ürünleri tespiti ile kaç adet ve kaç parça üretildiğinin tespitini, devamında imal/üretim, satışa arz edilmesinin önlenmesi/durdurulması ve üretilen ürünlere el konulması, “…” isimli instagram sitesine ve “https://…com.tr/” bağlantılı web sitesine erişimin engellenmesi ve tecavüzün devamını önleme yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “17.09.2021 tarihli ara karar ile; bilirkişi raporuna itibar edilerek, SMK’nın 159. ve HMK’nın 389. maddeleri koşullarının oluştuğu gerekçsiyle, 20.000,00 TL teminat ile aleyhine tespit yapılan … Kenti … Blk. No:… İkitelli-Başakşehir/İstanbul işyeri adresinde bulunan ve bilirkişi raporunda tespit talep eden tarafa ait … tescil numaralı tasarıma benzer olduğu beyan olunan ve görsellerine yer verilen “Konsol” tasarımı ürünlere el konularak yediemine teslimine, fazlaya ilişkin talebin yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından reddine,” karar verilmiştir.Karşı taraf vekili itiraz dilekçesinde özetle; Talep eden vekilince yapılan başvuruda ve tedbir kararında bahsi geçen …’nın müvekkilinin unvanına işaret etmediğini, husumet hatalı yöneltildiğinden kararın uygulanmasının mümkün olmadığını, hatalı değerlendirme ve eksik araştırmayla yapılan tespitler ve bu tespitler gerekçe gösterilerek verilen tedbir kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, taraflara ait ürünlerin arasında ilk görüşte dahi kolayca ayırt edilebilecek birçok farklılık bulunduğunu, nitekim mağazada yer alan incelemeye konu ürünün de Türk Patent ve Marka Kurumu’nun … numarası ile tescilli olduğunu, 3 aylık yasal itiraz süresinde itiraz edilmediğinden kesinleştiğini beyan ederek mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “12.11.2021 tarih ve 2021/142 değişik iş sayılı karar ile; davacının davaya konu ettiği fiillerin tasarım hakkına tecavüz olduğu, tedbir kararına dayanak alınan bilirkişi raporunun davacı iddialarını desteklediği, davalı tarafta bulunan ve incelenen tasarımı ile davacıya ait tescilli tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıkların bulunmadığı yönünde görüş ve değerlendirmelerin yer aldığı, buna göre, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi için yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davalının ihtiyati tedbir kararına karşı yapmış olduğu itirazın reddine,” karar verilmişitir. Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; Karara dayanak yapılan bilirkişi raporunun, kişi sayısı bakımından hukuka aykırı olduğunu, HMK m.267 hükmü ile yerleşik yargı kararlarına göre; bilirkişi heyetinin çift sayıda kişiden oluşmasının hukuka aykırı olduğunu ve bu şekilde hazırlanan raporun hükme esas alınmasının tek başına kaldırma nedeni olduğunu, Talep edenin iddialarına mesnet 2017/04532-3 sayılı tasarımına ilişkin görsel ile bilirkişi raporunda hatalı olarak talep edeninki ile benzer olduğu belirtilen davalıya ait tasarımın görselleri ve bu görsellerin karşılaştırılması neticesinde, aralarında benzerlik olmadığının anlaşılacağını, satışa arz edilen ürünün tescilli tasarımdan doğan hakkın kullanımı niteliğinde olduğunu, ürünlerin yenilik incelemesinden geçerek tescil edildiğini, bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmelerin hatalı olduğunu beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, tasarım hakkına vaki tecavüzün önlenmesi davası olup, davacı vekili, tasarıma tecavüzün önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, Mahkemece; bilirkişi raporuna itibar edilerek tedbir koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, keza karara yapılan itirazın reddine karar verilmiş, karar yukarıda belirtilen nedenlerle tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, somut olayda mevcut delil durumuna göre, yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmiş olduğu, ilk derece mahkemesince tedbire itirazın reddine yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, aleyhine tedbir kararı verilen karşı tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13/07/2021 tarih ve 2021/142 E., 2021/143 K. sayılı kararına karşı taraf vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın karşı (davalı) taraftan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Karşı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Karşı taraflarça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/01/2022