Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/372 E. 2022/455 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/372
KARAR NO: 2022/455
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/799 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, aralarındaki ticari ilişkiye binaen … Ltd. Şti.’den … Bankası … Şubesi’nin 15.12.2021 keşide tarihli, İstanbul keşide yerli, … çek numaralı, 150.000,00-TL bedelli 20.12.2021 keşide tarihli, İstanbul keşide yerli, … çek numaralı, 125.000,00 TL bedelli iki adet çek’in teslim aldığını, çeklerin muhasebe departmanında olmadığının anlaşılması üzerine arama çalışmalarında çeklerin …’in eline geçtiğini anladıklarını, 150.000 00 TL tutarlı çeki ibraz eden … Ltd. Şti. yetkililerine, çekin çalındığı, çek’in arkasında cirosu olan hiçbir firmanın tanınmadığı, ticari ilişki ve bağın da olmadığı, çekte cirosu olan tüm firmaların birlikte hareket ettikleri beyan edilmişse de, müvekkili şirketin çekin yazılmaması, itibarı ve devam eden kredilerinin kat ihtarına uğramaması için çek bedelini ödemek zorunda kaldığını, ancak diğer çek ile ilgili olarak müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini ve çekin iptalini, dava sonuna kadar çekin ödenmemesi, üçüncü kişilere devrinin engellenmesi ve icra takibine konu edilmemesi için üzerine İİK 72/2 maddesi gereğince öncelikle teminatsız, aksi halde uygun görülecek teminat karşılığında, bununda mümkün olmaması halinde çek bedeli kadar teminat yatırmak suretiyle ihtiyati tedbir konulmasını, tedbir kararının ilgili banka ve tüm resmi yerlere gönderilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davacı vekilince İİK 72/2 maddesi uyarınca dava konusu çek üzerine ödeme yasağı tedbiri konulması talep edilmişse de; çek bir ödeme aracı olup dosyaya sunulan bilgi ve belgeler uyarınca dosyanın esasının şu aşamada salt iddiadan ibaret kaldığı, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, yargılama ve tahkikat sonucu toplanacak delillere göre davacının iddiası aydınlanacağından, şu aşamada ihtiyati tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin aralarındaki resmi ve faturalı ticari ilişkiye binaen … Ltd. Şti’nden iki adet çek’i teslim aldığını, adının … olduğunu ifade eden bir kişinin 10.12.2021 günü müvekkili şirketten randevu alarak iş yerine geldiğini, müvekkiline ait ürünlerle ilgili görüşme yaparak iş yerinden ayrıldığını, çeklerin muhasebe departmanında olmadığının tespit edildiğini, her iki çekin de çalındığının anlaşıldığını, geçen süre içerisinde işyerine sadece … geldiğinden dava konusu olan ve olmayan her iki çeki çaldığının tespit edildiğini, 150.000,00 TL bedelli çek bankaya ibraz edildiğinden, çekin yazılmaması, itibarı ve devam eden kredilerinin kat ihtarına uğramaması adına ödemek zorunda kalındığını, … Bankası … Şubesi’nden 20.12.2021 tarihinde keşide edilen … çek numaralı, 125.000,00 TL bedelli çek’in de davalı … tarafından çalındığı, başka kişi ve firmalara cirolanmış olma ihtimali düşünülerek, vermiş olduğu … GSM hattından arandığını, bu çeki de çaldığını ve diğer davalı … Tic. Ltd. Şti’ye verdiğini, firari olduğunu, müvekkili şirket yetkililerince bulanamayacağını, bu tip işleri yaptığını, hakkında onlarca dosya olduğunu, beyan ederek iletişimi kestiğini, Davalı … ve diğer davalının, müvekkili şirketle, hiçbir ticari bağı olmadığının, davacıya ait ticari kayıt ve defterlerle, davalı …’in ve diğer şirket yetkilisine ait sabıka kaydı ve halen firari olmalarına bakıldığında anlaşılacağını, Davalılar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/ soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, (işleme ait iş emri nosu) …) 4721 sayılı TMK’nun “dürüst davranma”üst başlıklı 2 maddesi uyarınca herkesin, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğunu, hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağını, aynı yasanın “iyiniyet” üst başlıklı maddesinde kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığı olduğunu, ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimsenin iyiniyet iddiasında bulunamayacağını, davalıların kötü niyetli olduğunun, dava dilekçesine ekli tüm bilgi ve belgelerde açıkça görüldüğünü, müvekkilinin icra tehdidi altında olduğunu, davalıların dava konusu çeki çalarak tedavüle soktuğu düşünüldüğünde çekin tahsil edilme ve üçüncü kişilere devir edilme ihtimali bulunduğundan, uğranılan maddi ve manevi zararların artmaması için, yerel mahkemenin 17.12.2021 tarihli ihtiyati tebdir talebinin reddine dair kararın kaldırılmasına, dava sonuna kadar çekin ödenmemesi, üçüncü kişilere devrinin engellenmesi ve icra takibine konu edilmemesi için üzerine İİK 72/2 maddesi gereğince öncelikle teminatsız, aksi kanaatte uygun görülecek teminat karşılığında, bununda mümkün olmaması halinde çek bedeli kadar teminat yatırmak suretiyle ihtiyati tedbir konulmasına, tedbir kararının ilgili banka ve tüm resmi yerlere gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekilinin talebi; aralarındaki ticari ilişki sebebiyle … Ltd. Şti. tarafından … Bankası … Şubesi’nden 20.12.2021 tarihinde keşide edilen … çek numaralı, 125.000,00 TL bedelli çek’in davalı … tarafından çalınarak, diğer davalı şirkete ciro edildiğinden bahisle, rızası dışında elinden çıktığı iddiası ile, çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile, İİK 72/2 maddesi uyarınca icra takibine konu edilmemesi için tedbir tesisine ilişkindir. Mahkemece; “İİK 72/2 maddesi uyarınca dava konusu çek üzerine ödeme yasağı tedbiri konulması talep edilmişse de; çek bir ödeme aracı olup dosyaya sunulan bilgi ve belgeler uyarınca dosyanın esasının şu aşamada salt iddiadan ibaret kaldığı, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı, yargılama ve tahkikat sonucu toplanacak delillere göre davacının iddiası aydınlanacağından, şu aşamada ihtiyati tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir. 2004 Sayılı İİK’nın 72. maddesinin 1. ve 2. fıkrası; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. İhtiyati tedbir, geçici hukuku korumalardandır. Tedbir talepli davanın icra takibinden önce açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf; davaya konu çekin, davacı elinden rızası dışında çıkıp çıkmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı taraf lehtar konumunda olup, çekin arka yüzü dosya kapsamında olmadığından, ciro silsilesinin takibi yapılamamaktadır. İhtilaflı hususlarda tarafların haklılığı, sunacakları deliller nazara alınarak yapılacak yargılama ile belirlenecektir. HMK’nun 390/3 maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğundan, çekin arka yüzü dosya içerisine sunulmadığından, davacı tarafın yaklaşık ispat kuralını yerine getirmediği anlaşıldığından, mahkemece de yaklaşık ispat koşulları oluşmadığı gerekçesi ile tedbir talebinin reddine karar verildiğinden, davacı vekilinin istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, HMK 353/1-b/1 ve 394/5. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih ve 2021/799 E. Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2022