Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/368 E. 2022/389 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/368 Esas
KARAR NO: 2022/389
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2020
NUMARASI: 2019/344 E. – 2020/663 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde Finansal Kurumlar Birliğinde 11/11/2016 tarihli, … tescil numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi Akdedildiğini ve bu sözleşmeye konu malların karşı tarafa teslim edildiğini, davalının sözleşme gereği kira bedellerini ödemediğini, bunun üzerine Beyoğlu … Noterliğinden 11/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname tebliğ ettiklerini, 60 günlük süresi içinde davalının edimini yerine getirmediği gibi; malları da iade etmediğini, 60 günlük yasal sürenin dolması nedeniyle sözleşmenin fesih olunduğunu, kiralanan malların mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunu beyan ederek, kiralanan mallarla ilgili olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve sözleşme konusu malın davacıya teslimine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davalı kiracının finansal kiralama bedelini ödemediği, ödememesi gerektiğini de ispatlayamadığı gerekçesiyle, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespitine, yargılama sırasında ihtiyati tedbir kapsamında sözleşme konusu malın davacıya iade edilmiş olması nedeniyle iade talebinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesi gereği sözleşme konusu emtianın davalıya teslim edildiğini ancak davalının kira bedelini ödemeyerek temerrüde düştüğünü, İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/838 Değişik iş sayılı dosyası ile sözleşmeye konu ekipmanların kendilerine teslimi için ihtiyati tedbir isteminde bulunduklarını, tedbir talebinin kabulü üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile tedbir kararının infaz edildiğini, tedbir kararı kapsamında ekipmanların teslim alındığını, tedbir kararının geçici bir hukuki koruma olduğunu, malın iadesine yönelik esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığı kararının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek ”esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, 6361 sayılı Finansal Kiralama Factoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 31. ve 33. maddesi hükümlerine dayalı olarak, finansal kiralama konusu malın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında 11.11.2016 tarihli, … tescil numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeye konu malın davacı tarafından kiracı davalıya teslim olunduğu, davalının kira bedellerini ödemeyerek temerrüde düştüğü, yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararı ile dava ve sözleşme konusu malın davacıya teslim edildiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; Dava ve sözleşme konusu malın ihtiyati tedbir yoluyla davacıya teslimi sebebiyle teslime ilişkin talebin konusuz kalıp kalmadığı, bu hususta Mahkemece verilen ” talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle, Mahkemece sözleşme konusu malın değeri tespit edilerek, belirlenecek olan değer üzerinden var ise, nispi eksik harç tamamlattırıldıktan sonra davaya devam edilmesi gerekirken anılan husus gözetilmeksizin yargılamaya devam edilip hüküm kurulması hatalı görülmüştür. Diğer yandan, Mahkemece, verilen ihtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmemiş olması hukuken hatalıdır. 6100 Sayılı HMK’nın 397/2. maddesine göre ihtiyati tedbirin etkisi aksi belirtilmediği takdirde nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Nihai kararın kesinleşmesiyle ihtiyati tedbir kararı ortadan kalkar. Mahkemece verilen kararın bu haliyle kesinleşmesi halinde ihtiyati tedbirin kalkması ile dava konusu malın davalı tarafa dönmesi (iadesi) söz konusu olacaktır ki bu halde açılmış davanın hukuken bir etkisi olmayacağından, yapılan bir yargılamanın taraflar açısından hukuki bir yararı da kalmamış olacaktır. Kaldı ki, verilen ihtiyati tedbir kararı uyuşmazlığın esasını çözümleyen nihai bir karar da değildir. Bu sebeplerle, davacının malın iadesi talebiyle ilgili davanın esası hakkında HMK’nun 297/2. maddesi gereğince olumlu veya olumsuz bir hüküm tesisi gerekirken ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasından dolayı davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle malın iadesi talebiyle ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/4893 esas, 2013/7317 karar ve 2015/2650 esas, 2015/14274 karar sayılı ilamları). Bu sebeplerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olması ve ilk derece mahkemesi kararının tüm istinaf sebepleriyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün bulunmamakla, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2020 tarih, 2019/344 E. 2020/663 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 15/03/2022