Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/365 E. 2022/429 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/365 Esas
KARAR NO: 2022/429
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 17/11/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/523 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Tespit-tedbir talep edenler vekili İstanbul 1. FSHHM’nin 2020/186 D.İş başvuru dilekçesinde özetle: Müvekillerinin güle dayalı kozmetik ve gıda ürünlerinin üretim, satış ve pazarlamasını yaptıklarını, müvekkillerinin sektörün önde gelen şirketlerinden olup yurt içinde ve yurt dışında “…” ve “…” markaları adı altında güle dayalı kozmetik ve gıda ürünlerinin ihracatını gerçekleştirdiğini, müvekkillerinin aynı zamanda TPMK nezdinde “…” ve “…” ürünleri için şişe, kapak ve kutu ambalaj tasarımlarının da sahibi olduklarını, aleyhine tedbir istenen şirketlerin müvekkillerinin “…” ve “…” markalı gülsuyu ürünlerinin ticari sunumlarına iltibas yaratan “…” markalı gülsuyu ürünleri üreterek satışını yaptığını iddia ederek müvekkiline ait başta ticari sunumlara ve tescilli tasarımlara iltibas yaratan “…” markalı gülsuyu ürünlerinin kullanımının engellenmesine, “…” markalı gülsuyu ürünlerinin üretiminin, her kanaldan satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesini, “…” markalı gülsuyu ürünlerinin ve bu ürünlere ait ambalajların görselini havi kompozisyonların, gerek tek başına gerekse ayırt edicilik sağlamayan sair ibarelerle birlikte her türlü ürün, basılı yayınlar, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, video vs. her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar vs. her türlü ticari evrak ile alan adları da dahil olmak üzere internet üzerinde, yurt içinde ve yurt dışında kullanılmasının önlenmesine, “…” markalı gülsuyu ürünlerini veya bu ürünlere ait ambalajların görselini havi kompozisyonları ihtiva eden ürünlerinin, ambalajlarının, ilan, reklam, broşür, afiş, video vs. her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar vs. her türlü ticari evrak ve bu şekilde bastırılmış olan metaryalin bulundukları yerlerden toplatılarak muhafaza altına alınmasını talep etmiştir. İstanbul 1. FSHHM’nin 2020/186 D.İş dosyasında 13/09/2021 tarihinde; “…1-Mahkememizce alınan bilirkişi raporları kapsamına göre HMK 389 vd. Maddelerine göre yaklaşık ispat şartı gerçekleştiği gözetilerek; Tedbir talep edenler adına tescilli “…” ve “…” markalı gülsuyu ürünlerinin ticari sunumlarıyla iltibas yaratan “…” markalı gülsuyu ürünlerinin kullanımının engellenmesine, “…” markalı gülsuyu ürünlerinin üretiminin, satış ve dağıtımının, ithal ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesine, ürünlere ait ambalajların görselini havi kompozisyonların, tek başına veya sair ibarelerle birlikte her türlü ürün, basılı yayınlar, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, video vs. her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar vs. her türlü ticari evrak ile alan adları da dahil olmak üzere internet üzerinde, yurt içinde ve yurt dışında kullanılmasının tedbiren önlenmesine, “…” markalı gülsuyu ürünlerini veya bu ürünlere ait ambalajların görselini havi kompozisyonları ihtiva eden ürünlerinin, ambalajlarının, ilan, reklam, broşür, afiş, video vs. her türlü tanıtım malzemesinin kullanımının önlenmesine, fiziki metaryelin toplanarak yediemine teslimine, 2-6100 sayılı HMK’nın 393/1 maddesi gereğince iş bu kararın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde kararın infazı için ilgili icra dairesine başvurulmaması durumunda tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağının ihtarına, 3-6100 sayılı HMK’nın 393/2 maddesi gereğince iş bu tedbirin İstanbul Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığıyla infazına, 4-İnfazda terettüde mahal vermemek için dosyaya sunulan renkli görsellerin ve bilirkişi raporlarının da dikkate alınması için bilirkişi raporununda karara eklenmesine…” şeklinde karar verilmiştir. Aleyhine tespit-tedbir talep edilenler vekili 08/10/2021 havale tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İstanbul 1. FSHHM’nin 2020/186 D.İş dosyasında 13/10/2021 tarihinde; “…Esas dava açılmış olduğundan, tedbire itirazın Mahkememizin 2021/327 E. sayılı dosya üzerinden değerlendirilmesine…” şeklinde karar verilmiştir. Mahkemenin (eski esas 2021/327) 14/10/2021 tarihli tensip 10 numaralı ara kararında; “…Davacı tarafça; Mahkememizin 2020/186 D.İş dosyasında verilen 13/09/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının, davanın kesinleşmesine kadar devam ettirilmesinin talep edildiği, Mahkememizin 2020/186 D.İş dosyasında verilen ihtiyadi tedbir kararına davalı tarafça 08/10/2021 havale tarihli dilekçe ile itiraz edildiği görülmekle, tedbire itirazın mürafaalı olarak değerlendirilmesine, mürafaa’nın 08/11/2021 günü saat 14:00’de yapılmasına…” şeklinde karar verilmiştir. 08/11/2021 tarihinde mürafaa yapılmış olup, İlk derece mahkemesince; “…Davalılar vekilinin mürafa duruşmasındaki beyanı, sunulan 1 adet fatura, 2 adet ürün ve ürün görsellerinin bulunduğu belge çıktıları incelendikten sonra duruşma arasında ihtiyati tedbire itiraz yönünden karar oluşturulmasına…” şeklinde karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin 17/11/2021 tarihli ara kararıyla; “22/12/2020, 29/03/2021 ve 30/07/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporlarında: davacı … ticaret anonim şirketine ait ürünlerin bulunduğu plastik şişe tasarımı ile davalılara ait plastik şişe tasarımlarının benzer olmadığı, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu bu sebeple farklı olarak algılandıkları ancak davacı tarafa ait tescilsiz karton kutu ambalaj tasarımı ile davalılara ait “…” markalı karton kutu ambalajlarının görsel olarak benzer oldukları, ürün kutularının benzer olması nedeniyle gerek market raflarında gerekse internette satışı yapılan mecralarda ürünlerin sunumunun tüketici nezdinde işletmeler arasında ekonomik veya idari bağlantı olduğu algısı yaratmak suretiyle karışıklığa sebebiyet verebilecek nitelikte olduğunun bildirildiği böylece sadece kutu ambalajları açısından ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğu kanaatine varıldığından, ihtiyati tedbir kararına itirazın kısmen kabulü ile; 1-İstanbul 1. Fshhm’nin 2020/186 D.iş Dosyasında 13/09/2021 Tarihinde Verilen İhtiyati Tedbir Kararına İtirazın Kısmen Kabulüne,
2-İstanbul 1. Fshhm’nin 2020/186 D.iş Dosyasında 13/09/2021 Tarihinde Verilen İhtiyati Tedbir Kararının Kaldırılmasına, 3-Davacı … Ticaret Anonim Şirketine ait tescilsiz karton kutu ambalajları ile davalılara ait “…” markalı karton kutu ambalajlarının görsel olarak benzer olmaları, kutuların benzer olması nedeniyle gerek market raflarında gerekse internette satışı yapılan mecralarda ürünlerin sunumunun tüketici nezdinde işletmeler arasında ekonomik veya idari bağlantı olduğu algısı yaratmak suretiyle karışıklığa sebebiyet verebilecek nitelikte olduğundan 6100 sayılı hmk’nun 389-390. maddeleri ile 6769 sayılı smk’nun 159. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin kısmen ve takdiren teminatsız kabulüne, 4- davacı … ticaret anonim şirketine ait tescilsiz karton kutu ambalajı ile benzer davalılara ait “…” markalı karton kutu ambalajlarında ürünlerin, dağıtımının, ithalat ve ihracatın yurt içi ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesine, karton kutu ambalajlarının tek başına veya sair ibarelerle birlikte her türlü ürün, basılı yayınlar, ilan, reklam, broşür, afiş, video vs. her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar vs. her türlü ticari evrak ile alan adları da dahil olmak üzere internet üzerinde, yurt içinde ve yurt dışında kullanılmasının tedbiren önlenmesine, 5-İstanbul 1. FSHHM’Nin 2020/186 d.iş dosyasında 13/09/2021 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının icrası sırasında davalılara ait ve el konulan ürünlerin (gül suyu bulunan şişelerin) ambalajlarından çıkarılarak davalılara iadesine, 6-gül suyu bulunan şişeler çıkarıldıktan sonra davalılara ait “…” markalı karton kutu ambalajların bu aşamada masrafı davacıya ait olmak üzere yeddi emine tevdiine,” karar verilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Piyasada güvenilir bir marka olarak ciddi boyutlarda bilinirliğe ulaşılmasının sonucu olarak “…” isimli markanın … tescil numarası ile TPE nezdinde tecil edildiğini, bilinirliğe sahip bir markanın olduğunu, salt dış ambalaj renginin pembenin farklı bir tonu olmasına rağmen iltibas yaratacağı iddiasının marka hukukuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Isparta’da yaklaşık olarak 40 kozmetik firmasının gülün rengi olarak bilinen pembe renginin tonlarını gerek ürün şişelerinde gerekse de ürün ambalajlarında kullanmakta olduklarını, … markalı gül suyu ürünlerinin dış ambalajının tescilsiz olduğunu, söz konusu ambalajın davacı tarafından hiçbir mecrada kullanılmadığını, ürün ambalajlarının iltibasa yol açmadığı, ürün markalarının, kullanılan logoların birbirinden farklı olduğu, bilimsel incelemeye dayalı olarak ve denetime elverişli şekilde oluşturulmuş bilirkişi özel raporu ile de ortaya konduğunu, -Davacı tarafından müvekkili şirketler yetkilisi … hakkında “Başkasına Ait Marka Hakkına İktibas veya İltibas Suretiyle Tecavüz Ederek Malı Satışa Arz Etmek veya Satmak” suçlaması ile Isparta Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş olup Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesi 2020/93 E. Sayılı dosyası üzerinden yargılama yapıldığını ve ve yargılama sonucu beraat kararı verildiğini, -Davacı tarafından tescilsiz ambalaj ile tedbir talep edildiğini ve yerel mahkemece iş bu talebin kısmen kabul edildiğini ancak tedbir talep eden davacının dosyaya sunduğu … markalı ambalaj ürünlerini kullandığına ya da önceden kullanımına dayalı bir hakkının olup olmadığına dair herhangi bir belge veyahut bilgi sunulmadığını, -Davacı tarafından satışa sunulan gülsuyu ibareli ürün ambalajlarının … markalı ve beyaz renkte ambalajlar olduğunu, “…” markalı ürün ambalajlarının hangi piyasaya arz edildiği, nerede satıldığı hususunda herhangi bir beyan ya da belge de dosyada mevcut olmadığını tüm sebeplerle İhtiyati tedbir kararının aleyhe olan kısmının kaldırılmasına, Talep eden tarafından … markalı ambalaj üzerinde hak sahipliği olup olmadığı yönünde dosyada herhangi bir belge bulunmadığından ve de herhangi bir belge de sunulamadığından, söz konusu ambalajın ticari sunumda kullanılıp kullanılmadığı açıklanamadığından ve hiç bir satış mecrasında kullanılmadığından tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; -İlgili tedbir talebi davalının müvekkilinin “…” ve “…” markalı gülsuyu ürünlerinin ticari sunumlarına iltibas yaratan “…” markalı gülsuyu ürünleri üreterek satışını gerçekleştirmelerinden kaynaklı olarak yaratılan tasarım tecavüzü ve haksız rekabet halinin tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporlarının lehlerine olduğunu ancak aleyhine tedbir talep edilenlerin itirazı üzerine alınan 3. Raporda markalar arasında bir benzerliğin bulunmadığı ancak müvekkilinin … tasarım tescili ile karşı tarafa ait karton kutu ambalajı arasında benzerlikler bulunduğu ve bu durumun tescilli tasarımı ihlal edici mahiyet taşıdığı, bu durumun da haksız rekabet teşkil edebileceğini bildirdiklerini, davalıların tedbir yargılamasında ileri sürmüş olduğu iddialarının birebir aynı olarak yinelemek suretiyle defalarca çok ayrıntılı incelemeler sonucunda verilmiş olan 17.11.2021 tarihli tedbir kararının kaldırılmasını aynı haksız argümanlara dayanmak suretiyle tekrar talep ettiklerini ancak davalıların ileri sürdüğü hususların zaten halihazırda 1 yılı aşkın süredir devam eden yargılama ve ilgili yargılamada edinilen raporlar kapsamında defaten değerlendirilmiş ve haksız bulunmuş olduğunu, – “…” ibareli gül suyu ürünlerinin hem kutu hem de şişe ambalajını kapsar şekilde oluşturulan ilk 13.09.2021 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına ve “…” ibareli gül suyu ürünlerinin kutuları bakımından kabulüne karar veren İstanbul 3. FSHHM 2021/523 E, sayılı ve 17.11.2021 tarihli kararın “…” ibareli gül suyu şişeleri bakımından taleplerinin reddedilmesinin yerinde olmadığını, 22.12.2020 tarihli bilirkişi raporunun sayfa 9, 29.03.2021 tarihli bilirkişi raporunun değerlendirmeleri sayfa 20 de, iltibas ve haksız rekabetin tespit edildiğini, tedbir talebine konu … ibareli ürün şişelerinin de iltibas yarattığı tespit edilen ürün kutuları içinden satışa sunulduğu gözetilerek, kutu ve şişelerde bir ayrıştırma yapmaksızın taleplerinin tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalılarca gerçekleşen tüm istinaf taleplerinin tümden reddine ve ihtiyati tedbir taleplerinin ürün şişelerini de kapsar surette tümden kabulüne karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 159. maddesinde (2). fıkrasında “….Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez…” denilerek tescilsiz tasarımların da belli koşulları taşıması halinde bu yasa kapsamında koruma altında olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta; tedbir talep eden davacı vekili, incelemeye konu tescilsiz tasarımlarının ilk defa müvekkili tarafından piyasaya sürüldüğünü ileri sürmüş ise de; Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre bu hususun yargılamayı gerektirdiği ve yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, her iki kutunun da tescilsiz olduğu, markalar arasında benzerlik olmadığı sadece markaların üzerinde bulunduğu kutu tasarımları arasında benzerlik bulunduğu ancak bilirkişi raporlarında davacının tasarıma yönelik kullanımının öncelik hakkı kapsamında bulunup bulunmadığı konusunda açıklık bulunmadığı ayrıca tasarıma ilişkin kullanımın önlenmesine ilişkin şartların marka hakkından farklı düzenlemelere sahip olduğu bu durumda davaya konu tasarımların kullanım hakkının kime ait olduğunun tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, ayrıca raporlar arasında da tasarımın tescilli olup olmadığı ve markanın tasarım ile bütün olarak kullanılıp kullanılmadığı açıklayıcı şekilde yer almadığından bu aşamada davacı yönünden yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından, mahkemece tedbir talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilemsinin yerinde olmadığı, buna göre davalılar vekilinin 17/11/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına yönelik talebinin kabulüne, davacılar vekilinin ara kararın kaldırılarak yerine tam tedbir kararı verilmesine yönelik istinaf isteminin reddine, ihtiyati tedbire itiraz vekilinin istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK’nın 389. – 393. maddeleri gereğince kabulü ile 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak yapılan hat yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddi yönünde yeniden karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE, ihtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 17/11/2021 tarihli ihtiyati tedbire yönelik ara kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, bu kapsamda; 3- davacının İhtiyati tedbir talebinin tümden REDDİNE, 4- Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 5- İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalılara iadesine, 6- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 7- İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir talep eden tarafça yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 82,80 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 210,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine, 7- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, 8- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 9- 6100 Sayılı HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına, 10- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2022