Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/310 E. 2022/346 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/310
KARAR NO: 2022/346
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/786 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş. Uşak Çarşı Şubesi, … Çek numaralı, … namına yazılmış 31/05/2021 keşide tarihli, 750.000,00 TL bedelli, … Ltd. Şti. tarafından keşide edilen ve … Bankası A.Ş. Uşak Çarşı Şubesi, … çek numaralı, … namına yazılmış 30/04/2021 keşide tarihli, 750.000,00 TL bedelli, …Ltd. Şti. tarafından keşide edilen çeklerin 25/01/2021 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayı sebebiyle rızası dışında elinden çıktığını, şahsına atfen imzanın eli mahsulü olmadığını, çeklerin yetkili ve yasal hamilinin müvekkili olduğunun tespitini ve istirdadını, müvekkilinin davaya konu çekten ve Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitini, takibinin durdurulmasını ve dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 05/10/2021 tarihli tensip zaptı ile; “18-Davacı vekilinin tedbir talebinin KABULÜ İLE, Taraflarla sınırlı olmak üzere; HMK 389. vd. maddeleri uyarınca Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının durdurulmasına, bu konuda ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, 17-Çek iptalinde teminat alındığından ayrıca teminat alınmasına yer olmadığına, çek iptalinde alınan teminatın bu dosyaya aktarılmasına,” karar verilmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekilinin itiraz dilekçesinde özetle; Davanın İİK m.72/3’e göre açılan menfi tespit davası olduğunu, madde hükümleri gereği icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini ve HMK hükümlerinin uygulanamayacağını, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itirazın İİK’nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiasında genel kanun olan HUMK’nun 209. maddesinin uygulanamayacağını, imza itirazının İİK’nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmayacağını, ancak icra mahkemesinin itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebileceğini, tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ” Somut olayda mahkeme dosyasına sunulan davacı …’ın imza örnekleri ile dava konusu çeklerdeki cirolardaki imzaların ilk bakışta mahkemece farklı oldukları kanaatine ulaşıldığı, HMK m. 209 gereği adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar o senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağı, davacının dava dilekçesinde aynı zamanda dava konusu çeklerin müvekkili elinden imzasız olarak çıktığı hususunda iddiası bulunduğundan, davalı …Şti vekilinin takibin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik itirazının reddine, Dava dosyasının konusunu oluşturan çeklerinde içinde bulunduğu ve halihazırda İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/66 E.sayılı dosyasında görülen Çek İptali davasında çeklerin ödenmemesi hususunda anılan mahkemeye davacı tarafça 775.000,00 TL teminat mektubu ibraz edildiği, mahkemece; “mahkemeye verilen 14/10/2021 tarihli cevabi yazıda teminat mektubunun parçalanıp gönderilmesi yada doğrudan mahkemeye gönderilmesi mümkün olmadığından teminat mektubunun gönderilemeyeceğinin” bildirildiği ve teminatın halihazırda İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/66 E.sayılı dosyasında muhafaza altında olduğundan davacı taraftan ayrıca teminat alınmasına yer olmadığına” karar verilmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasını oluşturan çeklere ilişkin İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/66 Esas sayılı Çek İptali ve Zayi dava dosyasına sunulmuş olan Kesin Teminat Mektubu’nun ibrazı sonucu söz konusu çeklere ilişkin Ödeme ve Men Yasağı kararı verildiğini, mahkemece işbu dosyaya ibraz olunan teminat mektubu göz önüne alınarak Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına ilişkin olarak tedbir kararı verildiğini, teminat mektubu yatırılarak, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, kendilerinin ve grup şirketlerinin ödemesi gereken herhangi bir borcu bulunmadığını, dolayısı ile üzerinde bulunan tüm hacizlerin kaldırılmasının hasıl olduğunu, ayrıca Bakırköy 6 Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/786 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını, …’ın söz konusu çeke ilişkin müvekkilinin borçlu olmadığını ikrar ettiğini, Müvekkili şirketin tüm taşınır/taşınmaz malları ve banka hesaplarına haciz konulduğundan ticari hayatının durma noktasına geldiğini, işçilerin maaşlarını ödemekte zorlandığını, ileride telafisi imkansız zararlar doğmaması için borcun tamamının depo edilmesi karşılığı hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, mahkemece, davanın menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin olduğu, davalı … Ltd. Şti’nin mahkeme dosyasında davacı veyahut karşı davası bulunmadığından, bu şekilde bir talepte bulunamayacağından talebin reddine karar verildiğini, Huzurdaki davada davacı sıfatı ile yer alan …’ın mahkemeye ibraz ettiği 23.12.2021 tarihli beyan dilekçesinde “sehven bir hata sonucu davalı müvekkili … Ltd. Şti.’ni davalı olarak gösterdiğini, söz konusu davalı şirketin tedarikçisi olarak uyuşmazlığa konu çekleri ön ödemeli olarak aldığını, kendisinin hammadde ikmal edemeyerek, müvekkili şirkete borçlandığını, bu sebeple müvekkili şirketten herhangi bir alacağı olmadığını, şirketin borcu bulunmadığını” beyan ederek ıslah sureti ile şirketin davacı müdahil olarak taraf sıfatında olmasını talep ettiğini bildirdiğini, Mahkemenin izah edilen hiç bir hususu gözetmeksizin karar verdiği gibi, bu beyanı da gözetmediğini, mahkemece herhangi bir inceleme yapılmaksızın verilen haksız ve hukuka aykırı kararının ileride telafisi mümkün olmayan zararlar doğurmaması için usul ve esastan bozulmasını, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve müvekkili şirkete ait tüm taşınır/taşınmaz/banka hacizlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davanın İİK m.72/3’ye göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup, takipten sonra açılan menfi tespit davasında mahkemece, takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesinin istenebileceğini, özel kanunlarda ihtiyati tedbir için özel şartlar öngörülmüş veya tedbirin türüne ilişkin bir takyit söz konusu olduğunda, özel kanunda öngörülen usulün uygulanacağını, özel kanunda hüküm bulunmayan hallerde HMK’nın ihtiyati tedbirlere ilişkin genel hükümlerinin uygulanacağını, İİK’nda menfi tespit davasında uygulanacak özel tedbir hükümleri mevcut olduğunu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itirazın, İİK’nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, genel kanun olan HUMK’nun 209. maddesinin uygulanamayacağını, imza itirazının, İİK’nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmayacağını, ancak icra mahkemesinin itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebileceğini ( İİK. M. 170/2 ) bu nedenle HMK hükümlerine göre verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, (T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2014/12-1128 K. 2016/774 T. 8.6.2016) 2- İİK 72/3’e göre de tedbir kararı verilmesine gerek olmadığını, (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/962 Esas, 2021/1418 Karar ve 08/07/2021 tarihli karar) özellikle davacı tarafından kanuna karşı hile gerçekleştirilmesi durumunda bu durum kötü niyetli borçluyu korumak olacağını, davada taraflarla sınırlı olarak tedbir kararı verildiğinden bu hususu bertaraf etmek için dava açmakta hukuki yararı olmayan kişileri de (tüm tarafları) davaya dahil ettiğini, davacının kanuna karşı hile yolu ile tedbir kararlarından yararlanma çabasında olduğunu, kanuna karşı hilenin ve dürüstlük kuralı aykırılığın hukuk düzenimizce korunmayacağını, 3- Hukuka aykırı olarak tedbir kararı verilmişse de söz konusu tedbirin teminatsız şekilde verilmesi alacaklıyı zarara uğratacağından adil yargılanma hakkına, yargı önünde tarafların eşitliği ilkesine açıkça aykırı olduğunu, Yerel mahkemece İstanbul 10 ASLİYE Ticaret Mahkemesinde hamili farklı olan çekler için yatan teminatın mahkemenin 05/10/2021 tarihli tensip zabtının 17 nolu ara kararı gereği yerel mahkeme dosyasına gönderilmesi istenmişse de bu durum hukuken mümkün olmadığının İstanbul 10 ATM 2021/66 sayılı müzekkere ile mahkeme dosyasına iletildiğini, çek iptali davasında hamillerin ortaya çıkması ile davada karar verilmesine yer olmadığına karar verileceğini, 1 ay içinde tazminat davası açılmaması halinde, teminatın davacılara iade edileceğini, bu nedenle çek iptali davasına yatırılan teminatın yerel mahkeme dosyası ile alakası olmadığından yeniden teminat alınarak, teminat miktarının İİK 72/3’e göre belirlenmesi gerektiğini, 4- Davacı tarafından çekin edinme sebebine ilişkin fatura, ba/bs formu gibi evrakların dosyaya sunulmadığını, çeklerin kasada olduğu beyanının sadece davacının iddiasından ibaret olup, savcılık makamınca bu yönde tespit bulunmadığını, İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davanın esası yönünden haklılığın yaklaşık ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafından çeki edinme sebebini gösteren faturaların ibraz edilmediğini, çalındığını iddia ettikleri kasada bu çeklerin olduğunun belli olmadığını 5- HMK’nun 391/2-b maddesine göre, kararda “Tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı”nın gösterilmesi gerektiğini, mahkeme kararında ihtiyati tedbir kararının kanuna uygunluğunu ortaya koyacak her hangi bir somut olgu veya delilden söz edilmediğini, karar gerekçesiz olduğundan, Anayasanın 141/3 ve HMK.370/1. maddeleri ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 01.02.2012 tarih ve E.2010/1,K.2012/1 sayılı kararına aykırı olduğunu, (Yargıtay 6. HD’nin 2012/9519 E, 2012/15466 K ve 19.04.2012 tarihli ilamı) 6- Müvekkilinin hukuken etkilenmemesi gereken bir ihtilaftan dolayı, mahkemenin verdiği tedbir kararı dolayısıyla işletmenin kapanma aşamasında olduğunu, Mahkemece, tesis edilen tedbir kararı ve teminatsız şekilde verilmiş tedbire itirazlarının reddine dair ara kararı kanuna aykırı olduğundan yargılama neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise tedbirin İİK 72/3 hükümünden hareketle, henüz haciz yapılmamış veya haciz yapılıp satış yapılmamışsa, borç miktarının (faizi ve giderlerle birlikte) depo ettirilip % 15’ten az olmayan teminat yatırtılarak karar verilini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; Dava ve takip konusu çeklerin 25/01/2021 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayı sebebiyle rızası dışında elinden çıktığından, yetkili ve yasal hamil olduğunun tespiti ve çekin istirdadı, davaya konu çekten ve Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, takibin durdurulması ve dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Mahkemece; Mahkeme dosyasına sunulan davacı …’ın imza örnekleri ile dava konusu çeklerdeki cirolardaki imzaların ilk bakışta mahkemece farklı oldukları kanaatine ulaşıldığı, yukarıda atıfta bulunulan HMK m.209 gereği de adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağı, davacının dava dilekçesinde aynı zamanda dava konusu çeklerin müvekkili elinden imzasız olarak çıktığı hususunda iddiası bulunduğundan, davalı …Şti vekilinin takibin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik itirazının reddine, Dava dosyasının konusunu oluşturan çeklerinde içinde bulunduğu ve halihazırda İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/66 E.sayılı dosyasında görülen Çek İptali davasında çeklerin ödenmemesi hususunda anılan mahkemeye davacı tarafça 775.000,00 TL teminat mektubu ibraz edildiği, mahkemece; “mahkemeye verilen 14/10/2021 tarihli cevabi yazıda teminat mektubunun parçalanıp gönderilmesi yada doğrudan mahkemeye gönderilmesi mümkün olmadığından teminat mektubunun gönderilemeyeceğinin” bildirildiği ve teminatın halihazırda İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/66 E.sayılı dosyasında muhafaza altında olduğundan davacı tarafından ayrıca teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalılar vekilleri karar aleyhine istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebi yönünden; Davacı tarafından 1) … Ltd. Şirketi 2) …Tic. Ltd. Şti. – 3)… Ltd. 4) … Ltd. Şti. aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti davasında … Ltd. Şti. tarafından 27/102021 tarihinde takip dosya borcunun depo edilmesi koşulu ile icra dosyasında mal varlığı üzerine uygulanan hacizlerin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece, 07/01/2022 tarihli ara kararı ile; 1-Mahkememiz iş bu dava dosyasının konusunun menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin olduğu, davalı … Ltd. Şti’nin mahkememiz dosyasında davacı veyahut karşı davasının bulunmadığı, dolayısıyla mahkememizden bu şekilde bir talepte bulunamayacağından talebin REDDİNE, Ayrıca davalının taşkın haciz iddiasına ilişkin talebinin İcra Hukuk Mahkemesi’nce değerlendirilmesi gerekeceğinden talebin iş bu sebeple de REDDİNE, 2-İş bu ara kararın talepten bulunan vekili ile davacı vekiline tebliğine, istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildiği tespit edilmiştir. Davacı asilin, Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu aracılığı ile UYAP’a 23/12/2021 tarihinde kayıt edilen tarihsiz ıslak imzalı dilekçesinde; “Yukarıda dosya numarası yazılı dava dosyasında sehven davalı … Ltd. Şirketini davalı olarak gösterdim. İşin esasına baktığımızda ben, söz konusu davalı şirketin tedarikçisi konumundayım. Dava konusu olan çekleri de bunlar ; … Çek Nolu 30.04.2021 vade tarihli 750.000 TI bedelli ve … Çek Nolu 31.05.2021 vade tarihli 750.000 TI bedelli çeklerdir. Ön ödeme olarak davalı … Ltd. Şirketinden aldım ancak çekleri çaldırmam dolayısıyla kendilerine işbu çekler karşılığındaki ham maddeyi ikmal edemedim. Bu sebep dolayısıyla … Ltd. Şirketinin belirtmiş olduğum çeklere ilişkin tarafıma herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Tam tersine benim işbu çekler dolayısıyla cari hesaptan kaynaklı olarak … Ltd. Şirketine borcum vardır. Bu durumun ıslah edilerek davalı … Ltd. Şirketinin taraf sıfatının değiştirilerek yanımda asli davacı sıfatıyla müdahil olmasını saygılarımla talep ederim” şeklinde beyanda bulunduğu, kimlik tespitinin yapılmadığı, tespit edilmiştir. HMK 341/1. maddesinde istinaf yasa yoluna başvurulabilecek kararlar; ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar olarak belirlenmiş olup, davalı tarafın istinaf talebi, takip dosyası sebebiyle mal varlığı üzerine uygulanan hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair 07/01/2022 tarihli ara kararına ilişkin olup, HMK 341 kapsamında istinaf yasa yolu açık kararlardan olmadığı, kararda istinaf yasa yolunun açık olduğunun belirtilmesi karara karşı istinaf yasa yoluna başvurma hakkı vermeyeceği, ara karar niteliğinde olması sebebiyle esas hükümle birlikte istinaf yasa yoluna başvurulabileceği, tespit edilmiştir. HMK 346/1. maddesi uyarınca istinaf yasa yolu açık olmayan kararlar aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulması halinde kararı veren mahkemece istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekir ise de; ilk derece mahkemesince ret işlemi yapılmadan dosyanın istinaf mahkemesine gönderilmesi halinde, istinaf mahkemesince de ret kararı verilebileceğinden, davalı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK 346/1. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebi yönünden; 1- 2004 Sayılı İİK’nın 72. maddesinin 1. ve 2. fıkrası ile 3. fıkrasının ilk cümlesi; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar.” HMK 209.maddesi; “Adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz” şeklinde düzenlenmiştir. HMK tüm davalara ilişkin tedbir usulünü düzenleyen genel bir yasa olup, İİK ise, takip hukukundan doğan ihtilaflara ilişkin özel bir yasadır. Hukukun genel kuralı uyarınca, ihtilafa ilişkin özel yasa mevcut ise genel nitelikteki HMK’nın tedbire ilişkin hükümleri uygulanmaz. Tedbir isteyen taraf, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldıktan sonra ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması ve dosyaya yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğinden, talebi takip hukukuna ilişkin olduğundan, uygulanması gereken İİK’nun ilgili hükümleridir. Keşidecinin imza inkarı olmadığı taktirde olaya HMK 209. madde hükmü uygulanmaz. HMK 209.maddesinde adi senede ilişkin düzenleme mevcut olup, takip konusu çek kambiyo vasfına sahip olduğu için de 209.maddenin uygulanması mümkün değildir. (Yargıtay 11.HD’nin 03/02/2014 tarihli 2014/445-1840 esas ve karar sayılı karar) Dava, icra katibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davası olup, İİK 72/3. maddesindeki özel düzenlemeye göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davasında tedbir istenmesi halinde, ancak takip konusu borcun icra dosyasına depo edilmesi ve mahkemece %15’ten az olmamak üzere taktir edilecek teminatın dava dosyasına yatırılması karşılığında icra veznesine yatırılan paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi için tedbir verilebileceğinden, icra takibinin durdurulmasına ilişkin 05/10/2021 tarihli tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi yasal düzenlemelere aykırı olduğundan, istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 2- Dava açma hakkı Anayasa ve yasalarımızla hak arama özgürlüğü kapsamında taraflara tanınan ve teminat altına alınan haklardandır. Kişi haklı olduğunu ve hakkını yöneltebileceğini düşündüğü taktirde dava açma hakkına sahiptir. Davalı … Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Takip sayılı dosyasına ve davaya konu çekler için takip başlatan alacaklı olup, imza inkarı mutlak defi olduğundan herkese karşı ileri sürülebileceğinden, takip alacaklısına karşı dava açılması İİK’dan doğan hak olmakla, yasadan doğan hakkın kullanılması kötü niyet olarak nitelendirilemeyeceğinden istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 3- Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davası olup, İİK 72. maddesinde özel düzenlenmiştir. İİK 72/3. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davasında tedbir istenmesi halinde, mahkemece; dosya borcunun icra dairesine depo edilmesi ve %15’ten az olmamak üzere taktir edilecek teminatın dava dosyasına yatırılması karşılığında icra veznesine yatırılan paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi için tedbir verilebileceğinden, çek iptali davasında depo edilen teminat, menfi tespit ve istirdat davasının teminatı olarak kabul edilemeyeceğinden, mahkemece teminat alınmadan verilen icra takibinin durdurulmasına ilişkin 05/10/2021 tarihli tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi yasal düzenlemelere aykırı olduğundan, istinaf sebebinin kabulüne karar verilmiştir. 4- İhtiyati tedbir, geçici koruma olup bu niteliği itibariyle davanın esası hakkında yaklaşık ispat yeterli görülmüştür. Davacı tarafça hırsızlık vakıası sebebiyle şikayette bulunulduğu ve Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/4196 Soruşturma dosyasının ve İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/66 E. Sayılı çek iptali dosyası bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Çek temelindeki hukuki ilişkiden ayrık olarak, kayıtsız şartsız ödeme belgesi olması ve davacının çekte lehtar olması sebebiyle, edinme sebebine ilişkin belgelerin henüz sunulmamış olması tedbir talep edilmesine ve mahkemece tedbir kararı verilmesine engel olmadığından, dosya kapsamı ile yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. 5- Tedbir kararı gerekçesiz ise de; tedbire itirazın reddi kararında HMK 209. maddesinin düzenlemesi yazıldıktan sonra, somut olayda mahkeme dosyasına sunulan davacı …’ın imza örnekleri ile dava konusu çeklerdeki ciro imzaların ilk bakışta mahkemece farklı oldukları kanaatine ulaşıldığı, HMK m.209 gereği de adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağı, davacının dava dilekçesinde aynı zamanda dava konusu çeklerin müvekkili elinden imzasız olarak çıktığı hususunda iddiası bulunduğundan, davalı …Şti vekilinin takibin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik itirazının reddine, karar verildiğinden, yasa maddesi dosya kapsamındaki iddiaya uyarlanarak gerekçe oluşturulduğundan, istinaf incelemesi için Dairemize gelen karar, tedbire itirazın reddine ilişkin karar olduğundan, davalı vekilinin kararın gerekçesiz olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. 6- Davacı imza inkarında bulunmuş olup, mutlak def’i olması sebebiyle herkese karşı ileri sürülebileceğinden, imza incelemesi sonunda imzanın davacı eli mahsulü olmadığı tespit edildiği ve tedbir verilmediği için icra veznesindeki para davalıya ödendiği taktirde, davacı ödediği bedelin iadesi için yasal yollara baş vurmak zorunda kalacağından, mahkemece yeni ihtilaflar yaratacak sonuçların doğmasına izin verilemeyeceğinden, ancak İİK 72/3 maddesi uyarınca teminat taktir edilmeden tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığından, davalı vekilinin teminat karşılığı, icra veznesine yatırılan paranın ödenmemesi yönünde karar verilmesine ilişkin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Dosya kapsamı nazara alınarak; davalı … Ltd. Şti.’nin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince reddine, davalı … Ltd. Şti’nin istinaf talebinin kabulü ile 22/11/2021 tarihli ara kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, 1, 3 ve 6. maddelerde belirtilen şekilde inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf 6100 Sayılı HMK’nın 346/1 maddesi gereğince REDDİNE, 2- Davalı … Ltd. Şti vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 3- Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih ve 2021/786 E. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 4- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 5- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Ltd. Şti. tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Ltd. Şti tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 7- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer Olmadığına, 8- İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/03/2022