Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/31 E. 2022/42 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/31
KARAR NO: 2022/42
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/515 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili dilekçesinde ve özetle; “Keşidecisi … olan ve davacı ..’a … Ltd. Şti. tarafından teslim edilen … A.Ş. Kaynarca Şubesi’ne ait … numaralı 31/05/2021 tarihli 40.000,00 TL bedelli çekin 25/12/2020 tarihinde meydana gelen hırsızlık eylemi sonucu kasada bulunan 50 adet müşteri çeki ile birlikte çalınarak, yetkili hamil olan davacı … rızası hilafına elinden çıktığını, olay ile ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/111766 Soruşturmasının halen devam ettiğini, çekin lehdarının davacı olduğunun tespiti ile çekin istirdadını, ödenmesi halinde bedelinin istirdadını, çekin icra takibine konu edilmesinin önlenmesine, konu edilmişse icra dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Huzurdaki davanın İİK 72. Maddesi gereğince açılmış olan istirdat davası olduğunu, bu davayı ancak icra dosyası borçlusunun açabileceğini, davacı tarafın icra dosyasına konu olan dayanak çekte keşideci, ciranta ve aval veren konumunda olmadığını, icra takibi konusu çek ile hiçbir ilgisi olmaması ve icra dosyasında da borçlu olmaması nedeni ile aktif dava ehliyetinin olmadığını, söz konusu çeklerin kasadan çalındığı iddiasına ilişkin savcılık şikayet tutanağından (içeriğinden çeklerin kasada olduğunun ispatlanmadığını) başka herhangi bir belge ibraz etmediğini ve çekleri kargo firmasına teslimine ilişkin ispata yarar belge sunmadığını, müvekkilinin yasal hamil olduğunu, davacı tarafın çekin kötü niyetle iktisab edildiğini kesin delillerle ispat yükü altında olduğunu,müvekkilinin çek iptali davasının muhatabı olmadığını, hasımsız olarak açılan dava sonucunda çekin iptaline karar verilmiş olsa da alacaklı olan müvekkilinin takip hakkını etkilemeyeceği gibi ihtiyati haciz kararı alınmasına da engel olmadığından, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, İİK.m. 72 uyarınca % 20 den az olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 28/06/2021 tarihli tensip zaptının 13 numaralı bendinde; ”İhtiyati tedbir talebi kabul edilerek, “İİK’nun 72/3. maddesi gereğince davacı taraf dava konusu edilen miktarın takdiren % 15’i oranındaki nakdi teminat tutarını Mahkememiz veznesine yatırdığında veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz nitelikteki teminat mektubunu mahkememize ibraz ettiğinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibi nedeniyle icra veznesine hangi yolla olursa olsun girmiş veya girecek her türlü paranın tedbiren davalı tarafa ödenmemesine/verilmemesine” karar verilmiştir. Davalı … Ltd. Şti vekili itiraz dilekçesinde ve özetle; Davanın İİK 72. maddesi gereğince açılmış olan istirdat davası olduğunu, bu davayı ancak icra dosyası borçlusunun açabileceğini, davacı tarafın icra dosyasına konu olan dayanak çekte keşideci, ciranta ve aval veren konumunda olmadığını, icra takibi konusu çek ile hiçbir ilgisi olmaması ve icra dosyasında da borçlu olmaması nedeni ile davacının aktif dava ehliyetinin olmadığını, İİK 32/3 maddesi uyarınca tedbir kararı verilmeyeceği gibi, HMK uyarınca da tedbir verilmeyeceğini, mahkeme kararının açık ve somut olarak hangi sebebe dayandığının belli olmadığını, arabuluculuk dava şartının yerine gelmediğini, tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 05/10/2021 günlü ara kararı ile; “Dava konusu icra takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının davalı..Ltd.Şti., borçluların ise, dava dışı …, ..Ltd. ve davacılar …Ltd. ve … olduğu, davacılardan …’ın icra takibinde borçlu olarak yer almadığı, davacı …’ın icra takibinde borçlular arasında yer almaması dolayısıyla hakkında İİK.72/3 uyarınca tedbir kararı verilmesine olanak bulunmadığından, davalının tedbire itirazının kabulüne, diğer davacıların takip borçlusu olduğu görüldüğünden, halihazırda çekin yetkili hamilinin kim olduğu hususunda uyuşmazlık bulunduğundan, verilen tedbir kararının yasaya ve olaya uygun olduğu değerlendirilerek, diğer davacılar için yapılan tedbire itirazın reddine, bu davacılar için verilen tedbir kararının devamına” karar verilmiştir. Davacı …-… vekili istinaf dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın, … açısından TTK 792 uyarınca çek istirdadı davası ve tüm davacılar için kötü niyetli davalı hamile borçlu olmadıklarının tespiti davası olduğunu, dava konusu çek, davacılardan …Ltd. Şti. firmasından ciro yoluyla aradaki ticaret kapsamında teslim alınıp, kasada bekletildiği sırada adreste gerçekleşen hırsızlık eylemi sonucu çalındığını, eylem ile ilgili savcılık soruşturmasının Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/111766 Soruşturma dosyasından sürdüğünü, Çekin davacı elinde ve henüz cirolanmamışken, rızası dışında elinden çıktığını, bu yüzden çek ile ilgili İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde çek elinden rızası dışında çıkan davacı …’ın cirosu olmadığından adının geçmediğini, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dava tensip zaptında İİK 72/3 maddesi uyarınca icra dosyasına ödenecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir kararının davalının itirazı kapsamında 05/10/2021 tarihinde kaldığını, Mahkemenin İİK 72 ve ilgili maddeleri uyarınca tüm davacıların taraf olduğu dava konusu çekin konu edildiği icra dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir kararının, davalı …İplik firmasının davacı …’ın adresinde çalınan çeklerin 13 adedinin hepsinde, diğer davalılar yoluyla yetkili hamil olarak karşılarına çıkması sebebiyle, olaya ve yasaya uygun olduğunu, Mahkemelerin tarafların tedbir taleplerindeki yasa maddesi ile bağlı olmadığını, “HMK Madde 389 hükmü uyarınca mahkemelerin uyuşmazlık konusu hakkında uygun her türlü tedbiri verebileceğini, dava konusu çek ile ilgili yetkili hamilin kim olduğu, davalıların iyi niyetli yetkili hamil olup olmadıkları yönünde tartışma olduğundan, mahkemenin tedbir kararını sadece İİK 72. maddesine göre yorumlayarak, davacı … ile ilgili kaldırmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin dava konusu çekin rızası dışında elinden çıktığını, çekte yetkili hamilin ve alacak hakkının kendisinde olduğunu, davalıların kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğunu, Davacı … dava konusu çek ve bedeli ile ilgili hak iddia ettiğinden, icra dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir talep etme hakkı olduğunu, davacı …’ın haklarının korunması için İİK 72 vd maddeleri dışında, HMK 389 gibi davacı taleplerini koruyucu, haklarına halel gelmesini önleyici tedbirlerinin de alınması gerektiğini, aksi yorumun, davacı …’ın başkaca kayıp çekleri ile ilgili sadece kendisinin açacağı davasında herhangi bir tedbir kararı alamamasına ve telafisi imkansız zararlarının doğmasına sebep olacağını, Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/515 Esas sayılı dosyasından 05/10/2021 tarihinde davacı … yönünden verilen tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararının kaldırılmasına ve davalının tedbire itirazının davacı … yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; … A.Ş. Kaynarca Şubesine ait … numaralı 31/05/2021 tarihli 40.000,00 TL bedelli çekin 25/12/2020 tarihinde meydana gelen hırsızlık eylemi sonucu kasada bulunan 50 adet müşteri çeki ile birlikte çalınarak, rızası hilafına elinden çıktığından, çekin lehdarının davacı …’ın yasal hamil olduğunun tespiti ile çekin istirdadı, ödenmesi halinde bedelinin istirdadı, çekin icra takibine konu edilmesinin, konu edilmişse icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmesinin önlenmesine ilişkindir. Mahkemenin 28/06/2021 tarihli tensip zaptının 13 numaralı bendinde tesis edilen ihtiyati tedbir kararının itiraz üzerine 05/10/2021 tarihinde …yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararının 18/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve 27/10/2021 tarihli başvurunun süresinde olduğu tespit edilmiştir. Davacı … vekili; bu müvekkili yönünden talebin çekin zilyetliğinde iken rızası dışında elinden çıktığından bahisle TTK 792. maddesi uyarınca çek istirdadı davası olup, HMK 389. maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi gerektiğinden, kaldırma kararının yasaya aykırı olduğunu ve itiraz üzerine verilen 05/10/2021 tarihli kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 2004 Sayılı İİK’nın 72. maddesinin 1. ve 2. fıkrası ile 3. fıkrasının ilk cümlesi; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar.” şeklinde düzenlenmiştir. Hukuk Mahkemeleri Kanunu tüm davalara ilişkin tedbir usulünü düzenleyen genel bir yasa olup, İcra İflas Kanunu ise, takip hukukundan doğan ihtilaflara ilişkin özel bir yasadır. Hukukun genel kuralı uyarınca, ihtilafa ilişkin özel yasa mevcut ise genel nitelikteki HMK’nın tedbire ilişkin hükümleri uygulanmaz. Tedbir isteyen taraf, İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldıktan sonra ihtiyati tedbir yoluyla icra dosyasına ödenecek paranın çekin yetkili hamili tespit edilinceye kadar davalı takip alacaklısına ödenmesinin durdurulmasını talep ettiğinden, talebi takip hukukuna ilişkin olduğundan, uygulanması gereken İcra İflas Kanunu’nun ilgili hükümleridir. Dosya içerisinde mevcut İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasının incelenmesinden; …Ltd Şti’nin, … Bankası Kaynarca Şubesi’nden Borçlu … tarafından … Ltd. Şti emru havalesine keşide edilmiş çekten dolayı keşideci lehtar ve cirantalar …, … Limited Şirketi aleyhine başlatılmış takip olduğu, davacı …’ın takipte borçlu görünmediği gibi çek üzerinde keşideci, lehtar veya ciranta olarak sıfatının bulunmadığı tespit edilmiştir. İİK 72/3. maddesi uyarınca tedbir talep edilebilmesi için, takipte taraf olunması veya takip konusu çekte keşideci, lehtar veya ciranta sıfatının bulunması, bu maddeye dayalı menfi tespit ve istirdat davasında taraf olunması zorunludur. TTK 792. maddesi uyarınca çek, herhangi bir suretle elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı, ister ciro yolu ile devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Davacı … TTK 792. maddesi uyarınca çekin elinden rızası hilafına çıktığını iddia ederek çek istirdadı davası açabilir ve HMK 389. madde uyarınca tedbir talep edebilir ise de; davacı vekili TTK 792. maddesi uyarınca talepte bulunmakla birlikte dava dilekçesinin 10 numaralı bendinin son paragrafında İİK 72. maddesi uyarınca tedbir talebinde bulunmuştur. HMK 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi uyarınca hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı …’ın çekte keşideci, lehtar veya ciranta sıfatı bulunmadığı gibi, tarafından İİK 72. maddeye dayalı açılmış davası da olmadığından, mahkemece de bu ilke doğrultusunda tedbirin kaldırılmasına karar verildiğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/10/2021 tarih ve 2021/515 E. Sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/01/2022