Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/301 E. 2023/1078 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/301
KARAR NO: 2023/1078
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2021
NUMARASI: 2021/213 E. – 2021/860 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı yanın eşi … arasında; 69.500,00 TL para alışverişi olduğunu, 31/10/2018 tarihinde 19.500,00 TL banka kanalı ile karşı taraf hesabından gönderildiğini, daha sonra da 50.000,00 TL de karşı taraf eşi … elden ödeme yaptığını, tüm yaptığı ödemeler karşılığında da ileri düzenleme ve vade tarihli 2 ayrı senet düzenlendiğini ve bu senetleri de davalı …’ı alacaklı göstererek aldığını, ileri tarihli olarak düzenlenen senetler de 15.500,00 TL faiz işletildiğini ve toplam 85.000,00 TL değerinde iki ayrı senet düzenlendiğini ve müvekkillerinin de imzaladığını, davalının eşi … söz konusu para alışverişi nedeni ile ileri düzenleme tarihli 26/04/2019 düzenleme tarihli, 45.000,00 TL bedelli, 30/06/2019 vade tarihli ve 26/04/2019 düzenleme tarihli, 40.000,00 TL bedelli, 30/05/2019 vade tarihli iki adet senet düzenlediğini ve söz konusu senet borçlusu müvekkillerinden …, kefil … ve senet alacaklısı olarak da davalı …’ın gösterildiğini, müvekkili …’nun 15/01/2019 tarihinde senet ödemesi açıklaması ile davalı …’ın … Bankası Tuzla Şubesi’ndeki hesabına 28.000,00 TL ve diğer müvekkili …’nun da 05/04/2019 tarihinde senet ödemesi başlığı ile 55.000,00 TL gönderdiğini, toplam 83.000,00 TL davalı tarafa gönderildiğini, senet bedelinin kalan 2.000,00 TL’sinin elden ödendiğini, müvekkillerinin senet ödemelerini yaptıklarını ve borçlarını kapattıklarını ancak karşı taraftan senetlerini iade alamadıklarını, davalının ve eşinin müvekkillerini oyaladığını, söz konusu senetleri müvekkillerine teslim etmediği gibi bedeli ödenen senetleri bir kez daha haksız kazanç elde etmek adına müvekkilleri aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve müvekkilleri adına tüm banka hesaplarına, taşınmazlarına ve müvekkillerinin de tüm taşınmaz hisselerine ve araçlarına haciz konulduğunu beyanla; müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; davacıların işbu davayı ikame ederken yalnızca asıl alacak üzerinden eksik harç yatırdıklarını, davacıların tüm iddia ve talepleri haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kıymetli evrak niteliğinde olan kambiyo senedine karşı ileri sürülen iddiaların yalnızca yazılı delil ile ispat edilebileceğini, müvekkiline ya da eşine davacılar tarafından hiçbir şekilde elden ödeme yapılmadığını, davacılar ile müvekkili arasında icra takibine konu 30.05.2019 ve 30.06.2019 ödeme tarihli senetler dışında başka senetler de bulunduğunu, davacıların kötü niyetli olarak 30.12.2018 30.03.2019 ve 30.04.2019 tarihli senetlerden hiç bahsetmedikleri gibi 05.04.2019 tarihli banka dekontunda yazılı açıklama kısmının bir kısmını kapatarak mahkeme dosyasına sunduklarını, davacı tarafça ödendiği iddia edilen 15.01.2019 tarihli 28.000,00-TL ile 05.04.2019 tarihli 55.000,00-TL’lik ödemelerin takibe konu senetlerle bir ilgisi bulunmadığını, icra takibine konu edilen 30.05.2019 ve 30.06.2019 tarihli senetlerin düzenlenme tarihlerinin 26.04.2019 tarihi olduğunu, davacıların senetlerin düzenlenme tarihinden önce iş bu senetlere ilişkin ödeme yaptıkları iddiası gerçek dışı olduğu gibi hayatın olağan akışına da uymadığını, davacılara usulüne uygun tebligat yapıldığını, davacıların kötü niyetli olduklarının en önemli ispatı da taraflarımızca İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/838 Esas sayılı dosyası ile açılan tasarrufun iptali istemli davaya konu eylemlerinin olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince; ”davanın reddine ” karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/213 E, 2021/860 K sayılı 18.11.2021 tarihli Kararının kaldırılmasına, gönderilen banka dekontları ile de müvekkilinin borçlu olmadığı sabit olduğunu, bocunun bulunmadığını müvekkilin tüm malvarlığı üzerinde haciz ve satış tehdidi ile karşı karşıya kalarak mağdur olmaması adına takibin iptaline, davalının kötü niyetli olmasından dolayı, %20 Kötü Niyet Tazminatına Mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, menfi tespit davası olup, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince istinaf edilmiştir. Davacılar vekili tarafından ilk derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurulmuş ise de, davacılar vekili e-imzalı 30/09/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş olup dosyanın incelenmesinde vekaletnamesinde “davadan feragat etmeye” yetkili ve e-imzasının güvenli olduğu tespit edilmiştir. HMK m.310/2 “Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir.” hükmünü haiz olmakla davacılar vekili tarafından 30/09/2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiğinden, vekaletnamenin incelenmesi neticesinde davacılar vekilinin davadan feragat etmeye yetkili ve e-imzasının güvenli olduğu belirlenmekle 6100 Sayılı HMK’nın 307/1; 309; 310; 311; 312 maddesi gereğince karar verilmesi gerektiği kanaati ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin davadan feragat beyanı nedeniyle, istinaf sebepleri incelenmeksizin, İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/11/2021 tarih, 2021/213 E. 2021/860 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 ve HMK 310/2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu 22/1 mad. gereğince alınması gereken 2/3 oranında karar ve ilam harcı olan 4.354,76 TL nispi harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.451,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.903,17 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan gider ve delil avansının istek halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,4/c-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, (kazanılmış hak ilkesi gereğince)10.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a- İstinaf talebi davadan feragat sebebiyle incelenmediğinden davacılar tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcı ile istinaf yoluna başvurma harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan giderlerin talebi olmadığından üzerinde bırakılmasına,5/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından ve talep olmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/10/2023