Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/260 E. 2022/339 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/260 Esas
KARAR NO: 2022/339
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 05/01/2022 (Ara karar)
NUMARASI: 2021/386 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın 1963 yılında İspanya’da kurulduğunu, pek çok firmayı bünyesinde barındırdığını ve sektöründe lider şirketler grubu olduğunu, ülkemizde en çok tercih edilen hazır giyim mağazalarından olan …, …, …, …, …, …, … ve … isimli toplam sekiz farklı marka grubu ve bu markalar altında faaliyet gösteren mağazaların da sahibi olduğunu, müvekkili şirketler grubunun 208’inin Türkiye’de 7490 tanesinin dünya çapında mağazası bulunduğunu, dünya çapında tanındığını, … markasını ilk kez 1979 yılında İspanya’da tescil ettirdiğini, İspanya’daki ilk marka tescilinin ardından … markasını 15.10.1984 tarih ve … sayı ile WIPO nezdindeki pek çok ülkede pek çok farklı sınıfta tescil ettirdiğini, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ilk kez 13.05.1994 tarih, … sayı ile tescil ettirdiğini, müvekkiline ait … markasının Türk Patent tarafından … sayı ile tanınmış marka olarak özel koruma altına alındığını, … markasının tanınmış maka olduğunun pek çok mahkeme kararı ile de tespit ve kabul edildiğini, müvekkili şirkete İsrail Gümrükleri tarafından yapılan bildirim uyarınca üretimini davalının yaptığı sahte … markalı 2900 adet parfüm cinsi ürünün ülkeye girişi sırasında yakalandığı ve geçici süre ile ürünlere el konulduğu bilgisinin verildiğini, yapılan inceleme sonucu ürünlerin orijinal olmadığı, müvekkilinin izni ve onayı olmaksızın markalarının kullanılarak üretildiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin ilgili ülke otoritelerine yaptığı başvuru akabinde tüm ürünlerin imhasının yapıldığını, ürünlerin davalıdan alarak İsrail’e ithal eden firma tarafından müvekkili lehine taahhütname imzalandığını, gere İsrailli ihracatçı firma tarafından sunulan faturalar gerekse ürünler üzerindeki davalıya ait bilgiler uyarınca söz konusu sahte ürünlerin davalı tarafından Türkiye’de üretildiğinin ve yurtdışına ihraç edildiğinin tespit edildiğini, ürünlerin ambalajlarında yazan ve müvekkili ile hiçbir ilişkisi bulunmayan www…com.tr uzantılı websitesi incelendiğinde davalı firmaya ait olduğunun tespit edildiğini, davalıya ait olan web sitesi içeriğinin Beşiktaş …Noterliği’nin 15.09.2021 tarih ve … yevmiye numaralı e-tespit tutanağı ile tespit edildiğini, davalının üretimini ve satışını yaptığı ürünler üzerinde, müvekkiline ait … markalarını hukuka aykırı bir şekilde kullandığını, ürünleri yurt dışına orijinal … markalı ürünler olarak tanıtarak sattığını, böylelikle ürünlerin taklit olduğunun anlaşılmasının olanaksız hale getirdiğini ve tüketicileri yanılttığını, aynı zamanda oldukça kalitesiz olan ürünlerin müvekkili firma markası altında satışının yapılmasının müvekkili ile tüketici arasında kalite iletişimini sağlayan marka imajını da ciddi şekilde sarstığını, taklit etmek suretiyle ürün üreterek, depolayarak, satışa arz edere ve satarak müvekkili markasına tecavüz ve haksız rekabet yarattığını, müvekkilinin itibarının sahte ürün satışı ile zarar gördüğünü, söz konusu izinsiz ve hukuka aykırı kullanım sebebi ile müvekkilinin markalar üzerindeki haklarına ileride telafisi imkansız biçimde zarar verileceğini, davalının asıl amacının müvekkilinin tanınmış … markası üzerinden haksız yarar elde etmek olduğunu, davalının devamlı olarak … markası ile iltibas teşkil eden başvurularda bulunduğundan bahisle; Davalının müvekkilin tescilli ve tanınmış … markaları ile sahte ürün üretimi ve satışı yaptığı ve bu hukuka aykırı fiillerin dosyada mevcut gümrük tutanakları ile tespit edildiği dikkate alınarak, davalının gıyabında ve önceden tebligat ve/veya duruşma ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın, dilekçemiz üzerinden inceleme yapılarak, davalının … ve … markaları üzerindeki kullanımlarının ile sair her türlü ticari faaliyetinin, marka ve alan adı haklarının gerçek sahibi olan müvekkili aleyhinde SMK 6/1, 6/5, 6/9, 6/3 ve 6/6 ve ilgili sair hükümler uyarınca tecavüz ve haksız rekabete yol açtığı tespit edilerek ve davalının, … markasına ilişkin hukuka aykırı ve kötü niyetli kullanımı aleyhinde, hükmün kesinleşmesine kadar kullanılmaya devam edilmeleri halinde ortaya çıkabilecek telafisi imkânsız zararlar gözetilerek davalıya tebligat yapılmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu cümleden olmak üzere; davalıların … markalarını ve içinde … ibaresi geçen sair markaları tek başına yahut tali unsurlar ile birlikte işletmekte olduğu iş yerlerinde/depolarında/üretim yerlerinde veya sair herhangi bir fiziki yahut online mecrada kullanmasının, bu markaları taşıyan ürünleri üretmesinin, ürettirmesinin, sağlamasının, elde bulundurmasının, satmasının, satışa arz etmesinin, depolamasının, dağıtımını yapmasının, ithal ya da ihraç etmesinin, internet üzerinde ve sair mecralarda tanıtmasının ve bu amaçlarla kullanmasının tedbiren durdurulmasına ve önlenmesine, davalılara ait “… mahallesi, … caddesi, No:…, …meç apt, K:… D:… Fatih/İstanbul (… Kat asansörden inince sol kapı)’’ adresindeki ve sair adreslerindeki işyerlerinde ve ilgili işyerlerinin depolarında, ardiyelerinde arama ve el koyma işlemi yapılarak … markaları ve benzerlerini tek başına yahut sair tali unsurlar ile birlikte kullandığı ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evraka ve malzemeye el konulmasına, el konulanların toplanmasına ve dava sonunda verilecek hükmün kesinleşmesine kadar emin bir yerde tedbiren muhafaza altına alınmasına, davalının TÜRKPATENT nezdindeki, … sayılı “…” ve … sayılı “… marka tescillerinin iş bu dava sonunda verilecek esas hükmün kesinleştiği tarihe kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesine, www…com.tr alan adlı internet adresine Türkiye’den erişimin engellenmesine yönelik tedbiren karar verilmesini ve verilecek ihtiyati tedbir kararının dava sonunda verilecek esas hüküm kesinleşene kadar devamına karar verilmesini, Davalının müvekkilin tescilli ve tanınmış … markaları ile SAHTE ÜRÜN ÜRETİMİ VE SATIŞI YAPTIĞI ve kötü niyetli olduğu, müvekkilin davaya konu … markalarının tüm dünya çapında tanınmış olduğu ve davaya konu markanın müvekkil markaları ile iltibas teşkil ettiği ve yukarıda açıklanan sair hususlar dikkate alınarak, davalının … ve … markaları üzerindeki kullanımlarının ile sair her türlü ticari faaliyetinin, marka ve alan adı haklarının gerçek sahibi olan müvekkil aleyhinde SMK 6/1, 6/5, 6/9, 6/3 ve 6/6 ve ilgili sair hükümler uyarınca, tecavüz ve haksız rekabete yol açtığı tespit edilerek ve gözetilerek: Davalının TÜRKPATENT nezdindeki kötü niyet mahsulü , … sayılı “…” ve … sayılı “…” marka tescillerinin SMK Madde 6/1, 6/5, 6/9, 6/3 ve 6/6 ve ilgili sair mevzuat hükümler uyarınca hukuka aykırı ve haksız olduğunun tespitine, bu sebeple hükümsüzlüğüne ve Türk Patent ve Marka Kurumu sicilinden terkinine, Davalının … markasını ve içinde … ibaresi geçen sair markaları tek başına yahut tali unsurlar ile birlikte işletmekte olduğu iş yerinde veya sair herhangi bir fiziki yahut online mecrada kullanmasının, bu markaları taşıyan ürünlerin üretmesinin, ürettirmesinin, sağlamasının, elde bulundurmasının, satmasının, satışa arz etmesinin, depolamasının, ithal ya da ihraç etmesinin, internet üzerinde ve sair mecralarda tanıtmasının ve bu amaçlarla kullanmasının durdurulmasına ve önlenmesine, ilgili materyallere el konulmasına, el konulanların esasa ilişkin hükmün kesinleşmesini müteakip imha edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin 08/11/2021 tarihli ara kararıyla; “Dava dilekçesindeki açıklamalar, mevcut delil durumu ve davanın niteliği azara alınarak davacının dünya çapındaki tanınırlığı, medyadaki bilinirliği, … Markasının WIPO kriterlerine göre tanınmış bir marka olduğunun kabulünün gerektiği ve yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğuna kanaat getirilmekle davacının tedbir talebinin kabulüne” karar verilmiştir. Davalı vekili ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesinde özetle; Müvekkilinin TPMK nezdindeki … sayılı “…” ve … sayılı “… ” marka tescillerine dayanarak, tescil edildiği haliyle kullandığını, müvekkilinin işyerinde bulunan ürünlerin müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin şehir isminden esinlenerek oluşturduğu markası ile ticari hayatına devam ettiğini, ihtiyati tedbir kararının müvekkilinin ticari faaliyetlerine büyük zarar verdiğini, müvekkili ile dosyada mübrez faturalarda yer alan dava dışı şirketler ile hiçbir ticari faaliyetinin olmadığını, müvekkilinin marka başvurularına yapılan itirazların TPMK tarafından reddedildiğini, davacının ihtiyati tedbir talep etme hakkının bulunmadığını, tedbirin yasal şartlarının oluşmadığını, verilen tedbir kararının menfaat dengesine ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu belirterek, mahkememizce verilen 08/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 05/01/2022 tarihli ara kararıyla; “Tüm dosya kapsamı, Mahkemece verilen önceki ihtiyati tedbir kararı, davalı vekilinin tedbire itiraz dilekçesi, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak değerlendirildiğinde, davalı vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı kanaat getirilmekle, 08.11.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan itirazın reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Müvekkilinin TPE nezdindeki, … sayılı “…” ve … sayılı “…” marka tescillerine dayanarak aynen tescil edildiği haliyle kullandığını, müvekkilinin işyerinde bulunan tamamen kötüniyetli olarak taklit edilen … markasının hem şekil hemde yazı karakteri olarak müvekkilinin markasını karalayan söz konusu bu ürünlerin kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin müşterilerinin şikayeti üzerine kendisine teslim edilen taklit numuneler olduğunu, -Müvekkili ile dosyada mübrez olan faturada yer alan firmalardan ne … Giyim firması ile ne de … ile hiçbir ticari faaliyeti olmadığını, ticari defterleri ve vergi dairesi kayıtları incelendiğinde gerçek durumun ortaya çıkacağını, -Müvekkilinin marka başvurularına davacı tarafından yapılan itirazların Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından ret edildiğini, -İhtiyati tedbir talebinde bulunan tarafın haklı görülmesinin ancak açacağı hükümsüzlük davasında verilecek hükümle mümkün olacağını, en baştan bu şekilde bir tedbir kararının haksız olduğunu, tamamen şehir isminden esinlenerek oluşturdukları marka tescilinin hükümsüz kıldırılması halinde dava konusu eylemlerin hukuka aykırılık oluşturacağını, müvekkilinin markalarının Türk Patent Ve Marka Kurumu’na kayıtlı olduğunu ve dolayısıyla sicile kayıt için gerekli şartları taşıdığını ve bu sebeple kanunun öngördüğü hukuki korumadan faydalanacağını, -Davacı tarafça, iddia ve beyanları destekleyen, yaklaşık olarak haklılığını ispata yönelik delil ileri sürülmediğini, ihtiyati tedbire itiraz talebinin reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 10/01/2017 tarih ve 29944 Sayılı Resmi Gazete yayınlanıp aynı gün yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun “İhtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbirin niteliği” başlıklı 159. Maddesinde; “(1) Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. (2) İhtiyati tedbirler özellikle aşağıda belirtilen tedbirleri kapsamalıdır: a) Davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması. b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara ya da patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dâhil, bulundukları her yerde elkonulması ve bunların saklanması. c) Herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi. (3) İhtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır. 6100 Sayılı HMK’nın 389. Maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 390.maddesinde ise “(1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. (2) Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmü düzenlenmiştir. Davacı … markasının, davalının satışını yaptığı parfüm gibi mağazacılık sınıfı olan 35. Sınıfta davacı adına tescilli olduğu, 24. Sınıfta en eski davacı markasının 19/06/1997 başvuru tarihli … markası, … başvuru numaralı 20/03/2001 başvuru tarihli … markası ve 24. Ve 35. Sınıfta tescilli … başvuru numaralı 21/12/2004 başvuru tarihli … markası olduğu, davacının 35. Sınıfta en eski tescilli markasının … başvuru numaralı ve 20/07/2000 başvuru tarihli … markası olduğu, 35. Sınıfta tescilli … ibareli başka markalarının da bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının … markasının 01/02/2011 tarihinde … numarası ile tanınmış marka olarak tespit edilerek özel sicile kaydedildiği anlaşılmaktadır. Davalının iş yerinde yapılan aramada ele geçirilen parfüm şişelerindeki kullanımların, davacının tasarımı ile aynı olduğundan kullanılmasının tedbiren önlenmesine ve yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken, aleyhine tedbir istenilenin kendi marka kullanımının kısıtlanmasına yönelik bir tedbir kararı verildiği, verilen tedbirin markasal kullanımının önüne geçilmesine yönelik bir tedbir kararı olması gerekirken, tümden davalının tescilli markasının kullanımının dava sonucu beklenmeden kısıtlanmasının usul ve yasaya uygun olmadığı, verilen tedbirin davalının tescilli marka kapsamındaki haklarını kısıtladığı, tescil hükümsüz kılınıncaya kadar ilgili markanın kullanımının kısıtlanamayacağı, hükümsüzlük talebine ilişkin diğer taleplerin yargılamayı gerektirdiği, somut olayda, davalının markasının da tescilli marka olması karşısında, davalı adına kayıtlı markanın yargılama süresince üçüncü kişilere devrinin önlenmesi dışındaki tedbirler açısından yaklaşık ispatın bu aşamada gerçekleştiğini kabul etmek ve tedbirlere hükmetmek mümkün olmamakla birlikte, davalının kendi markasını aşar şekilde davacı markasını markasal olarak kullandığının tespiti yapılmış olmakla “…” markasının kullanımının engellenmesine yönelik tedbirin kaldırılarak sadece TÜRK PATENT nezdinde tescil edilen … markasının, davacının tanınmış … markalarını birebir kopyalayarak tasarım detaylarına ilişkin kullanımı yönünden kısıtlayıcı tedbir kararının verilmesi gerekirken, tümden tümden tescilli “…” markasının kullanımının engellenmesine yönelik tedbir kararının verilmesi sebebiyle, ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması ile markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir istemi yönünden kabulüne ve “Davalının iş yerinde ele geçirilen parfüm şişesi kullanımları gibi sadece “…” ibaresi ve “…” markasına ilişkin tasarımların bulunduğu kullanımların kullanılmasının tedbiren önlenmesine ve yasaklanmasına” karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, 2- İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin verilen ihtiyati tedbire itirazın reddine dair 05/01/2022 günlü kararın KALDIRILMASINA, Davalı vekilinin 08.11.2021 günlü ihtiyati tedbire itirazının KISMEN KABULÜNE, Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesine, 3- Davacının ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 3/a- İleride muhtemel zarar ve ziyanlara karşılık olmak üzere ihtiyati tedbir talep eden tarafça takdiren 100.000,00 TL (Yüzbin Türk Lirası) nakdi teminat yatırılması veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edilmesi halinde; 3/b- “Davalının iş yerinde ele geçirilen parfüm şişesi kullanımları gibi sadece “…” ibaresi ve davacıya ait “…” markasına ilişkin tasarımların bulunduğu kullanımların kullanılmasının tedbiren önlenmesine ve yasaklanmasına”, bu şekildeki kullanımların EL KONULARAK TOPLATILMASINA, davalının kendi tescilli marka kullanımının dışındaki “…” ibaresi ve tasarımı bulunan aşar şekildeki kullanıma ilişkin ürünlerin iş yerlerinde/depolarında/üretim yerlerinde veya sair herhangi bir fiziki yahut online mecrada kullanmasının, bu markaları taşıyan ürünleri üretmesinin, ürettirmesinin, sağlamasının, elde bulundurmasının, satmasının, satısa arz etmesinin, depolamasının, dağıtımını yapmasının, ithal ya da ihraç etmesinin, internet üzerinde ve sair mecralarda tanıtmasının ve bu amaçlarla kullanmasının ihtiyati tedbiren durdurulmasına ve önlenmesine, 3/c- Davalılara ait “… mahallesi, … caddesi, No:…, … apt, K:… D:… Fatih/İstanbul (… Kat asansörden inince sol kapı)’’ adresindeki ve sair adreslerindeki işyerlerinde ve ilgili işyerlerinin depolarında, ardiyelerinde arama ve el koyma işlemi yapılarak davalının kendi tescilli marka kullanımının dışındaki “…” ibaresi ve tasarımı bulunan kullandığı ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evraka ve malzemeye el konulmasına, el konulanların toplanmasına ve dava sonunda verilecek hükmün kesinleşmesine kadar masrafı davacıya ait olmak üzere yeddi eminde muhafaza altına alınmasına, 3/ç- Davalının TÜRKPATENT nezdindeki, … sayılı “…” ve … sayılı “… marka tescillerinin iş bu dava sonunda verilecek esas hükmün kesinleştiği tarihe kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesine, 3/d- Davalının www…com.tr alan adlı internet sitesinde davalının kendi tescilli marka kullanımının dışındaki “…” ibaresi ve tasarımı bulunan ürünlerin kullanımının çıkarılmasına, 3/e- 6100 Sayılı HMK’nın 393/2. maddesi gereğince iş bu tedbirin, İstanbul İcra Dairesi aracı kılınarak infazına, 3/f- 6100 Sayılı HMK’nın 393/1. maddesi gereğince tebliğden itibaren 1 hafta içinde teminat yatırılmadığı takdirde ya da teminat yatırılsa bile aynı süre içinde kararın infazı için ilgili icra dairesine başvurulmadığı takdirde iş bu tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılayacağının talep eden tarafa ihtarına, 3/g- 6100 Sayılı HMK’nın 398. md uyarınca ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimsenin bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılacağı hususunun ihtarına, Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE, 3/h- Kararın icrası sırasında bir marka uzmanının hazır bulundurulmasına, 4- İhtiyati tedbire ilişkin karar uygulamasının ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 5- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 133,00 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 73,70 TL harcın tedbir isteyen davacıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine, 6- Davacı tarafından istinaf incelemesi yönünden peşin alınan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde kendisine iadesine, 7- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 8- 6100 Sayılı HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının ilk derece mahkemesi tarafından yaptırılmasına, 9- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/03/2022