Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/256 E. 2022/338 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/256
KARAR NO: 2022/338
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2021
NUMARASI: 2021/261 E. – 2021/786 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; Takibe konu 3.500 TL bedelli, 01.01.2002 düzenleme tarihli, 02.02.2002 ödeme tarihli, lehtarı … olan senet ile ilgili Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkilinin 14.10.2004 – 12.11.2004 tarihleri arasında … Bankası üzerinden Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün o tarihlerdeki ilgili banka hesabına ödeme yaptığını, dekontun müvekkili tarafından icra dosyasına sunulduğunu, ancak daha sonra davalı …’un icra dosyasından dekontu aldığını, seneler sonra kötüniyetli şekilde yenileme talebinde bulunarak takibe devam ettiğini, müvekkilinin mal varlığını satışa çıkardığını, davalı hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin ödeme yaptığı hususu Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ilgili defterlerine kaydedildiğini, ancak su baskını sebebiyle defterlerde tahrifat olduğundan bu kayıtlara ulaşmak mümkün olmadığını, 2002 tarihli senete dayalı yapılan 2004 tarihli icra dosyası defalarca düşürüldüğünü ve 18 yıl sonra yeniden işleme konularak haciz ve satış talebi yapıldığını, dosya alacağının zamanaşımına uğradığını beyanla müvekkili …’in taşınmazına konulan haciz işlemine dayalı satış işleminin telafisi imkansız sonuçlar yaratacak olması sebebiyle tedbiren teminatsız veya uygun bir teminat karşılığı hacizli taşınmazın satışının durdurulmasını ya da satış bedelinin davalıya ödenmesinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin takibe konu senet yönünden borçlu olmadığından menfi tespit talepleri iş bu davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı asil duruşmadaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; “Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık davacı aleyhine davalı tarafından Büyükçekmece …icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından senede dayalı olarak yürütülen takipte davacı tarafından … aracılığı ile 2004 yılında ödeme yapılıp yapılmadığı ve ödeme oranında borcun kapanıp kapanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı tarafça senet borcunun 2004 yılında …a ödendiği ve dekontun dosyaya sunulduğu ve davalı tarafça dosyadan alındığı iddiasında bulunulmuştur. Davalı tarafın ödeme iddiasını kabul etmemesi, icra dosyası içerisinde bahsedilen ödemeye dair belge bulunmaması, davacının talebi üzerine icra dairesi tarafından ve mahkememizce defalarca …’a müzekkere yazılmasına rağmen bahsedilen ödemenin kayıtlardan tespit edilememesi karşısında davacının iddiasını kanıtlayamadığı kabul edildiğinden davanın reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davalı tarafça müvekkili … aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü nezdinde … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını ancak müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, takibe konu 3.500 TL bedelli, 01.01.2002 düzenleme tarihli, 02.02.2002 ödeme tarihli, lehtarı … olan senet ile ilgili Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkilinin 14.10.2004 – 12.11.2004 tarihleri arasında … Bankası üzerinden Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün o tarihlerdeki ilgili banka hesabına ödeme yaptığını ve dekontun müvekkili tarafından icra dosyasına sunulduğunu ancak daha sonra davalı …’un icra dosyasından dekontu aldığını ve seneler sonra kötüniyetli şekilde yenileme talebinde bulunarak takibe devam ettiğini, yaşlı bir köy sakini olan müvekkilinin mal varlığını satışa çıkardığını, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … Genel Müdürlüğüne yazılan 23.03.2021 tarihli yazıya yönelik …’ın 06.04.2021 tarihli cevabında(Ek-1) araştırma yapılabilmesi için gerekli olan VKN bilgisinin bulunmaması sebebiyle herhangi bir araştırma yapılamadığı, VKN bilgisinin gönderilmesi halinde araştırma yapılabileceğinin bildirildiğini, 31.05.2021 tarihinde … Genel Müdürlüğüne tekrar aynı şekilde müzekkere yazılmış, … tarafından 07.06.2021 tarihli cevapta(Ek-2) VKN bilgisi verilmediği için araştırma yapılamadığı, VKN bilgisinin gönderilmesi halinde araştırma yapılabileceğinin bildirildiğini, 31.05.2021 tarihli duruşmada …’a yapılan ödemenin akıbetinin araştırılması için taraflarına elden takip yetkisi verilmiş olmasına rağmen araştırmanın sonucunun beklenilmediğini, eksik inceleme ile hatalı şekilde karar verildiğini, Davalı hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu, Müvekkilinin Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün ilgili banka hesabına ödeme yaptığını, … Bankası’na ve ayrıca o tarihlerde Büyükçekmece İcra Müdürlüklerinin banka hesaplarının bulunduğu …akıflar Bankası Büyükçekmece Şubesine müzekkere yazılarak 14.10.2004 – 12.11.2004 tarihleri arasında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda gerekli araştırma yapılmadan davalarının reddine karar verildiğini,-2002 tarihli senete dayalı yapılan 2004 tarihli icra dosyasının defalarca düşürüldüğünü ve 18 yıl sonra yeniden işleme konularak haciz işlemi yapıldığını ve satış talebi yapıldığını, dosya alacağının zamanaşımına uğradığını tüm sebeplerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak; yerel mahkeme tarafından kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde; “Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir,” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın Ek 1. maddesinin 1. Fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz,” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır. 27/09/2021 tarihinde karar verilmiş olup, 2021 yılı itibariyle yeniden değerleme oranında artış sebebi ile kesinlik sınırı 5.880,00 TL’dir. Dosyada alacağın 3.500,00 TL kısmı için menfi tespit davası açılmış olup, kesinlik sınırının altında olduğundan, bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz. Hal böyle olunca, 6100 Sayılı HMK’nın 346. maddesi gereğince, hüküm tarihi itibarı ile kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce verilen kararın red edilen kısmı 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin niteliktedir. Davacı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, esasa ilişkin herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. ve 352/1-b. maddeleri gereğince istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere: 1- Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 341/4. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibarıyla alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubuyla bakiye kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- 6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, 4- 6100 Sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- 6100 Sayılı HMK’ nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının ilk derece mahkemesince iadesine, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması sebebiyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/03/2022