Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/253 E. 2022/492 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/253 Esas
KARAR NO: 2022/492
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 05/11/2021
NUMARASI: 2021/187 E. – 2021/366 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ruhsat başvurusunun sonuçlanmasının ardından “…” markasını yoğun bir şekilde kullanmaya başladığını, markanın tescili için yaptığı başvurunun davalı adına tescilli … no’lu “…” ve … no’lu “…” markalarının gerekçe gösterilerek reddedildiğini, davalı markalarının hükümsüzlüğü için açılan davalar sonucunda markaların hükümsüz kılındığını, davalıların marka tescillerini, müvekkilinin ticari faaliyetlerini engellenmek için gerçekleştirdiğini, ciddi kullanımlarının bulunmadığını, davaya konu … no’lu “…” markasının da davalı tarafından hiçbir suretle kullanılmadığını belirterek, davalı adına tescilli … no’lu “…” markasının kullanmama sebebiyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 1953 yılında faaliyetine başladığını, ilaç konusunda üretim ve pazarlama faaliyetlerini gösterdiğini, dava konusu … sayılı markanın yenileme işlemi dosyalanmadığından 22/05/2020 itibariyle hukuken geçersiz bir marka olduğunu, iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesinin mümkün olmadığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Her ne kadar davanın açıldığı tarih itibari ile dava konusu markanın yenilenmediğinden davalı adına hüküm teşkil etmediği TPMK kayıtlarından görülmüş ise de TPMK kayıtlarında müddet bilgisinin işlenmediği, güncel kayıtlara güvenilerek davanın açıldığı, davalının da davanın açılmasına bu nedenle sebebiyet vermediği, kurum kayıtlarının güncellenmemesi nedeni bağlı işbu davanın açıldığına kanaat getirilmekle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, taraflara vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığı görüşüne varılmış olup, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Huzurdaki davanın, dava açıldıktan sonra konusuz kalmadığını, davanın baştan itibaren konusuz olup davacının konusu olmayan bir davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, dava konusu markanın dava tarihinde önce hükümsüz hale geldiğini, Sınai Mülkiyet Kanununun 23. Maddesinin 1. Fıkrasına göre “Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır.” 2. Fıkrasına göre 10 yıldan sonraki 6 ay içinde yenileme yapılmaz ise markanın kendiliğinden hükümsüz hale geldiğini, davanın açıldığı Haziran 2021 tarihinde Kurum siciline bakıldığında markanın koruma süresinde 23.04.2010 tarihi yazılı olduğunu, 10 yıllık korumasının 23.04.2020 tarihinde sona ermiş olduğunu, yenilenmemiş olduğunun aleni olarak görüldüğünü, yenilenen markanın koruma tarihinde 23.04.2020 tarihi yazılı olacağından davanın açıldığı tarihte markanın hukuken hükümsüz olduğunun sicil kayıtları ile sabit olduğunu, 2- Diğer yandan Sınai Mülkiyet kanununun Uygulanmasına dair Yönetmeliğin 67. maddesine göre Sicile kaydedilecek tescil dışındaki işlemler 1) yenileme, 2) hataların düzeltilmesi, 3) Lisans, 4) tescilden doğan haktan vazgeçme işlemleri olduğunu, görüldüğü üzere müddet işleminin sicile kaydedilmesi zorunlu işlemlerden olmadığını, 3- Yerel Mahkemece karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiğini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığını, ancak HMK 323. Maddesine göre yargılama gideri sayılan vekalet ücretine hükmedilmediğini, 4- Kararın, HMK 323 e göre içinde çelişki barındırmakla birlikte, HMK 331. Maddesine göre “konusuz kalma sebebiyle karar verilmesine yer olmadığı” kararı verilmesi halinde hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” maddesine de açıkça aykırı olduğunu belirterek bu sebepler itibariyle, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ nin 05.11.2021T. 2021/187 E. 2021/366 K. Sayılı karar verilmesine yer olmadığına yönelik kararının kaldırılmasına, davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini, istinaf gerekçelerimiz doğrultusunda hüküm tesisine ve yargılama gideri ile her türlü masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, 6769 Sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış marka hükümsüzlüğü davasıdır. Davacı vekili müvekkilinin ruhsat başvurusunun sonuçlanmasının ardından “…” markasını yoğun bir şekilde kullanmaya başladığını, markanın tescili için yaptığı başvurunun davalı adına tescilli … no’lu “…” ve … no’lu “…” markalarının gerekçe gösterilerek reddedildiğini, davalı markalarının hükümsüzlüğü için açılan davalar sonucunda markaların hükümsüz kılındığını, davalıların marka tescillerini, müvekkilinin ticari faaliyetlerini engellenmek için gerçekleştirdiğini, ciddi kullanımlarının bulunmadığını, davaya konu … no’lu “…” markasının da davalı tarafından hiçbir suretle kullanılmadığını belirterek, davalı adına tescilli … no’lu “…” markasının kullanmama sebebiyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili, müvekkilinin 1953 yılında faaliyetine başladığını, ilaç konusunda üretim ve pazarlama faaliyetlerini gösterdiğini, dava konusu … sayılı markanın yenileme işlemi dosyalanmadığından 22/05/2020 itibariyle hukuken geçersiz bir marka olduğunu, iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesinin mümkün olmadığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar vermiş, vekalet ücretine hükmetmemiş, iş bu karar, davacı vekilince yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir. Türk Patent ve Marka Kurumu … sayılı yazısında dava konusu markanın süresi içinde yenilenmediğinden hükümden düştüğünü ve sahibi adına hüküm ifade etmediğini bildirdiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık iptali istenen markanın yenilenmemesi sebebiyle dava tarihi itibarıyla hükümsüz olup olmadığı, davacının bunu TPE kayıtlarından bilmesinin mümkün olup olmadığı, buna bağlı olarak davanın açılmasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı, davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir. Sınai Mülkiyet Kanununun Koruma süresi ve yenileme başlıklı MADDE 23-” (1) Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır. Bu süre, onar yıllık dönemler hâlinde yenilenir. (2) Yenileme talebinin marka sahibi tarafından koruma süresinin sona erdiği tarihten önceki altı ay içinde yapılması ve aynı süre içinde yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulması gerekir. Bu süre içinde talebin yapılmaması veya yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulmaması hâlinde, yenileme talebi, koruma süresinin sona erdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde ek ücretin ödenmesi şartıyla da yapılabilir…” hükmünü amirdir. Somut olayda, davanın 02.06 2021 tarihinde açıldığı, TPMK dan dosyaya gönderilen sicil kaydına göre dava konusu … tescil nolu … markasının koruma süresinin 22.05.2010 tarihinden itibaren on yıl olarak bildirildiği, buna göre 10 yıllık koruma süresinin 22.05.2020 tarihinde sona erdiği ve herhangi bir yenileme işleminin yapılmadığının görüldüğü, yine koruma süresinin bitiminden sonraki 6 ayda da bir yenileme işleminin yapılmadığının TPE kayıtlarından anlaşılabileceği, dava tarihinde bu ek 6 aylık süreninde geçtiği ve dava konusu markanın hükümsüz hale gelmiş olduğu, bu hususunda bu durumda davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bu sebeplerle 6100 Sayılı HMK’nın 114/(1)-h. maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından bu yöndeki davalı istinafının yerinde olduğu, açıklanan sebeplerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacının dava tarihine göre dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 Sayılı HMK’nın 114/(1)-h. ve 115/(2). maddeleri gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi yönünden yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/11/2021 tarih, 2021/187 E., 2021/366 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, Bu kapsamda; 3- Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından 6100 Sayılı HMK’nın 114/(1)-h. ve 115/(2). maddeleri gereğince DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harçtan peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 5/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 40,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 202,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5/c- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5/d- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 24/03/2022