Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/232 E. 2022/231 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/232
KARAR NO: 2022/231
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2021
NUMARASI: 2017/857 E. 2021/645 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2012 yılında dershane işletmeciliği yaptığını, öğretmen olarak çalışan … aracılığıyla davalı şirket ile sınavlar için dergi ve deneme sınav malzemeleri satın aldığını, bedelinin toplamda 15.000,00-TL olduğunu ve karşılığında müvekkilinin her biri 5.000,00-TL olan üç senedi kefil olarak imzaladığını, davalı şirketin müvekkiline karşı kefil olduğu borçtan dolayı 06/09/2012 tarihinde Bakırköy … İcra Dairesi’nin … numaralı icra takibi başlattığını 17/09/2012 tarihinde öğrendiğini, 18/09/2012 tarihli itirazı ile 5.000,00 TL bedelli üç senetten haberi olduğunu, 30/07/2012 tarihli 15.000,00 TL bedelli senedin kendisi ile bir ilgisi olmadığını, senetteki imzanın da kendisine ait olmadığını beyan ederek, Bakırköy … İcra Mahkemesi’nin … esas sayılı davasını açtığını, müvekkilinin imza örneklerini mahkemeye sunduktan sonra 17/04/2013 tarihindeki duruşmaya katılmadığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin 15.000,00 TL borcu davalı şirket hesabına ödediğini, dava konusu 4 senetten sadece 3’nü müvekkilinin kefil olarak imzalandığını, 15.000,00 TL bedelli olan senet sebebiyle müvekkilinin mal varlığına haciz konulduğunu, bu sebeplerle ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve dava konusu senedin iptali ile davalı şirkete borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Fetö terör örgütünün finansmanını sağladıkları gerekçesi ile kayyım ataması gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin 15 Temmuz Darbe girişimi sonrasında yayınlanan 668 sayılı KHK’nın 2. maddesi gereğince kapatıldığını ve tüm mal varlığının hazineye devredildiğini, kayyım atanmasına karar verilen şirketlerde görev yapan kayyımların yetkilerinin hakim veya Mahkeme tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilir ve devirle birlikte kayyımların görevleri sona erer hükmü ile şirketlere atanan kayyımların görevlerinin sona erdiğini ve tüm yetkilerinin TMSF’ye devrolduğunu, davalı müvekkili şirket bu kapsamda kapatıldığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanını reddine karar verilmesini, icra takibi ve itiraz tarihinin 2012 yılına ait olup 5 yıl sonra dava açılması hukuken mümkün olmadığından zamanaşımı definde bulunduklarını beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın kambiyo senedi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti olduğu, imzaların borçluya ait olduğunu ispat yükünün davalı alacaklıya ait olması nedeniyle, davanın davalı tarafça ispat olunamadığı, davalının zamanaşımı definin İİK 72. maddesi gereği açılan menfi tespit davalarının 10 yıllık genel zamanaşımına tabi olması gerekçesiyle yerinde olmadığı, davacının dava dilekçesinin sonuç kısmında her ne kadar icra takibinden kaynaklı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olması ve dava değerini toplam değer üzerinden göstermiş olması karşısında dilekçe içeriğinden yalnız 15.000,00-TL bedelli senetten kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti talep edildiği, diğer senetlerin ödenmiş olduğunun ve bunlara bir itirazlarının bulunmadığının anlaşıldığı, keşidecinin sorumluluğunun devam etmesi nedeniyle senetlerin iptali talebinin yerinde olmadığı, netice itibariyle davacının keşidecisi …, kefili …, lehtarı … AŞ, ödeme tarihi 30/07/2012 düzenleme tarihi 14/02/2012 olan 15.000,00-TL meblağlı senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Davalı konumunda bulunan … A.Ş. ünvanlı şirketin Olağanüstü Hal Kapsamında yürürlüğe konulan 668 sayılı KHK’lar gereğince kapatıldığından, İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 19.07.2018 tarihli 2018/5937 D. İş sayılı kararıyla; … Anonim Şirketi’ne kayyım atanmasına ilişkin İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 17.11.2015 tarihli ve 2015/2903 D.İş sayılı kararı ile şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım atanmasına ilişkin İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 21.10.2016 tarih ve 2016/4512 D. İş sayılı kararlarının kaldırılmasına karar verildiğinden, şirketin Hazineye devredildiğini, bu kapsamda aşağıda belirtilen gerekçelerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, 675 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında KHK’nin 16. maddesi; “20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen Olağanüstü Hal Kapsamında Yürürlüğe Konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ve bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen Olağanüstü Hal Kapsamında Yürürlüğe Konulan KHK’ler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen Olağanüstü Hal Kapsamında Yürürlüğe Konulan KHK’ler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.” hükmünü içerdiğini, bu madde hükmü gereğince, OHAL kapsamında kapatılan kurum ve kuruluşlara karşı dava açılamayacağı, her ne suretle açılan davalarda dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği açıkça hüküm altına alındığından, … A.Ş’ ne karşı açılan davanın da dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, 2- Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/857 Esas sayılı dosyasında yargılama devam ederken davalı … Tic. A.Ş’nin kapatılmış bulunması karşısında, kapatılan bu şirketin davalı ve davalı konumunda bulunduğu davalar bakımından Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olduğundan kapatılma tarihinden önceki vekalete dayanılarak bu şirket adına dava açılamayacağı ve şirketin temsil edilmeyeceği mahkemeye bildirilmesine rağmen, hukuka aykırı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, … Tic. A.Ş’ne karşı açılan davada 675 sayılı KHK’nın 16. maddesi hükmüne göre karar verilmesi gerektiğini, izah edilen sebepler ve res’en inceleme ile ilamın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; keşidecisi dava dışı …, lehtarı davalı olan, 14/02/2012 keşide tarihli, 30/07/2012 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli senet üzerinde bulunan kefil imzasının, eli ürünü olmadığından bahisle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece; Keşidecisi dava dışı …, kefili davacı, lehtarı davalı olan, 14/02/2012 keşide tarihli, 30/07/2012 vade tarihli 15.000,00-TL bedelli senet üzerinde bulunan kefil imzasının, mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacının eli ürünü olmadığı bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden, davanın kısmen kabulü ile davacının senetten dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, keşidecinin sorumluluğunun devam etmesi nedeniyle senetlerin iptali talebinin yerinde olmadığından reddine, kabul edilen kısım için davacı yararına vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir. Davalı … Tic. A.Ş. ünvanlı şirketin Olağanüstü Hal Kapsamında yürürlüğe konulan 668 sayılı KHK’lar gereğince kapatıldığı, İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 17.11.2015 tarihli ve 2015/2550 D.İş ve 2015/2903 D. iş sayılı kararı ile şirkete CMK 133.maddesi uyarınca kayyım atandığı, İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 21.10.2016 tarih ve 2016/4512 D. İş sayılı kararları ile kayyımların görevine son verilerek şirketin TMSF’na devredildiği, İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 19.07.2018 tarihli 2018/5937 D. İş sayılı kararıyla; … San. Tic. A.Ş.’ne kayyım atanmasına ilişkin İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 17.11.2015 tarihli ve 2015/2903 D.İş sayılı kararı ile şirkete TMSF’nun kayyım atanmasına ilişkin İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 21.10.2016 tarih ve 2016/4512 D. İş sayılı kararlarının kaldırılmasına karar verildiğinden, şirketin Hazineye devredildiği, dosya içerisinde mevcut İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sayılı yazıları ve kapsamı ile tespit edilmiştir. 675 Sayılı KHK’nin “Dava ve takip usulü”nü düzenleyen; MADDE 16- (1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. (2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. (3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir. (4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz.” hükmünü taşımakta olup, davanın 25/09/2017 tarihinde açıldığı, ticaret sicilinden gönderilen kayıtlardan, şirkete kayyım atandığı, kayyım kararı kaldırılarak TMSF’na devredildiği ve son olarak Hazine’ye devir yapıldığı anlaşılmasına rağmen, mahkemece sırası ile kayyımlar ve TMSF ile son devir yapılan Hazine’ye tebligat yapılmadığı tespit edilmiştir. Davalı şirkete OHAL kapsamında kayyım atanarak önce TMSF’ye, daha sonra Hazine’ye devredildiğinden, mahkemece sırası ile atanan kayyımlara, takiben TMSF’ye ve son merci Hazine’ye tebligat yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken, bu usule uyulmadığı tespit edilmiştir. Dosyanın geldiği aşama itibariyle davalı şirket en son Hazine’ye devir edildiğinden, hukuki dinlenilme hakkı kapsamında Hazine’ye tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması ve takiben 675 Sayılı KHK’nin 16/3. maddesi gereğince 17/06/2016 tarihinden sonra açılan davaların dava şartı bulunmaması sebebiyle reddine karar verileceğine ilişkin düzenleme ile 25/09/2017 dava açılış tarihi nazara alınarak, davanın dava şartı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi yasal düzenlemeye aykırı olmakla, davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2021 tarih ve 2017/857 E. 2021/645 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı Hazine harçtan muaf olması sebebiyle harç yatırmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 362/(1)/g. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2022