Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/23 E. 2022/100 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/23 Esas
KARAR NO: 2022/100
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2021/168 E. – 2021/574 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafınca İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyası ile Mahkememiz nezdindeki davada, davalı görünen … A.Ş. ye karşı İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı cebri icra dosyasına konu çek bedeline ek olarak fazladan ödenen/yatırılan bedelin ve ferilerinin iadesi için ilamsız takiplerde ödeme emri gönderildiğini Söz konusu ödeme emrinin borçlu vekiline 09.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve borçlu vekilince de 12.11.2020 tarihli borca itiraz dilekçesi ile “alacaklı görünen tarafa müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmamaktadır” dendiğini ve beyanının devamında takibe ,borca, ödeme emrine faiz oranına, işlemiş faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edinildiğini, davalının/borçlunun başlatmış olduğu ve Mahkememizde itirazın iptali davası açmak zorunda kaldığı takibe yapmış olduğu itirazın tamamen haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, Zira hem İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı hem İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı hem de İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/334 E, 2020/230K sayılı dava dosyasının celbedilerek incelendiğinde davalı-borçlu …in takibe konu zarara sebebiyet verdiğini ve bu nedenle beyan ettiği gibi takibe itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunun görüleceğini, İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/334 E ,2020/230 K sayılı dosyası kesinleşmiş olup yapılan yargılamada açmış olduğu davanın kabulüne karar verilerek haklılığının ve davalının haksızlığının Mahkeme kararı ile sabit olduğunu, davalı firmanın tamamen kötü niyetli olarak maddi manevi anlamda zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, ayrıca iş bu davalının tarafını zarara uğrattığı tek dosya olmayıp hali hazırda derdest olan hukuki ve cezai davalarının da devam ettiğini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini ve davalının cebri icra takibinde haksız ve kötü niyetli olması dolayısıyla %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine açılan icra dosyasına taraflarınca itiraz edilmiş olup, aynı zamanda vekaletname de sunulması sebebiyle, davacı tarafından iş bu dava açılırken doğrudan asil taraf olarak belirtilmesi sebebiyle, itiraza konu icra dosyasında vekaletnameleri olmasına rağmen dava dilekçesinin doğrudan davalı asile tebliğ edilmesinin usulsüz tebliğ işlemi olduğunu, aleyhlerine başlatılan ilamsız takibin konusunun yine davacının da belirtmiş olduğu üzere çek istirdadı olduğunu, söz konusu davanın İst. 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/334 E. Ve 2020/230 K. Sayılı ilamı oluşturduğunu ve bu dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, bir an için istinaf aşamasında olmadığı düşünülse dahi, davacı tarafça icra takibine konu edilen İst. 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/334 E.-2020/230 K. Sayılı ilamın karar kısmında yer alan “… Bankası Firuzköy Şubesine ait 28/02/2018 keşide tarihli, … nolu, 21.586,90TL bedelli çekin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine” hükmünün bulunduğu, dolayısıyla herhangi bir alacak veya tazminat talebine dayanmadığını, diğer yandan davacının dava dilekçesinde fazladan yatırdığını iddia ettiği hususun ise, davacı aleyhine başlatmış olduğu İst. … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından; icra müdürlüğünce yapılan dosya hesap raporu doğrultusunda yatırılmış olan tutar olduğunu, İcra dosyasının dosya borcu dışında taraflarınca, davacı taraftan herhangi bir ücret ya da tutar alınmadığının da açık olduğunu, bu sebeple iş bu davanın reddinin gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Mahkemenin 2018/334 Esas sayılı dosyası ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu çekin davalıdan alınarak davacıya iadesine karar verildiği, İİK’nun 361. maddesindeki “İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği, yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır” düzenlemesi gereğince, borçlunun müracaatı halinde fazla tediye edilen paranın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından, İcra Müdürlüğünce alacaklıdan, ayrı bir mahkeme hükmüne ve icra takibine gerek olmaksızın, geri alınabileceği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 06.12.1995 tarih 1995/12-860 Esas ve 1995/1078 Karar sayılı dosyasından, “Kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte ödeme emri tebliğ üzerine borçlu tarafından istenen meblağ icra dosyasına yatırılmış ancak, vaki itiraz üzerine takip iptal edilmiştir. Bu durumda İİK. 361. maddesindeki belirtilen bir durum doğmuş olmasına göre borçlu ödenmemesi gereken bir parayı ödemiş olduğundan bu meblağı herhangi bir hükme hacet kalmadan alacaklıdan isteyebilir.” kararı verildiği, iş bu nedenle davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddin,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Yerel mahkemenin dosyayı eksik incelediğini ve açmış oldukları davayı hukuken yanlış değerlendirmiş bulunduğunu, 2-Huzurda ki davanın konusunun, haksız ve hukuka aykırı olarak icra baskısı ile, yetkili ve yasal hamilinin müvekkili olduğu çekin, davalıca icra baskısı altında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından tahsil edilmesi üzerine, çek bedeli haricinde, fazladan ödenen ferilerin ve bu doğrultuda uğranılan zararın tazmini için, İstanbul 2.İcra Müdürlüğünde başlatılan … E sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali davası olduğunu, 3-Ancak yerel mahkemece, bu durumun, sadece icraya fazla ödenen bedelin iadesi olarak algılandığını ve bu nedenle icra müdürlüğüne müracaat halinde zaten fazla ödenen bedelin iade edileceği gerekçesiyle açılmış olunan dava da hukuki yarar bulunmadığını gerekçe göstererek davayı usulden reddettiğini, 4-Dosya bir bütün halinde incelendiğinde yerel mahkemenin davayı noksan incelediği, davanın amacı ve konusunda hukuki yanılgıya düştüğü ,kararının aksine iş bu davayı açmamızda hukuki yararın olduğunu anlamadığının görüleceğini, 5- Hukukumuzda, hukuki yarardan söz edebilmek için, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için, davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunması gerektiğini, mahkemelerden hukuki himaye istenmesinde, himayeye değer bir yarar olması gerektiğini, huzurda ki dava da bu şartların bulunduğunu, müvekkilinin bu davayı açmakta çıkarının olmadığını kabul etmenin, açıkça usul ve yasaya aykırı olacağı gibi, müvekkili açısından telafisi imkansız zararların doğmasına, ve maddi manevi mağdur olmasına ,adalete olan inancının sarsılmasına neden olacağını belirterek, yukarıda yapılan açıklamaların ve resen göz önünde bulundurulacak nedenlerin ışığı altında, İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin usul ve yasaya aykırı olan 2021/168 E ,2021/574 K sayılı ilamının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasını ve haklı davanın ise kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, haksız icra takibi sebebiyle uğranılan zararın tahsiline yönelik tazminat davasıdır. Davacı vekilince, davalı şirket tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında müvekkili … ile dava dışı … Ltd. Şti , … Tic. Ltd. Şti ile … Ltd. Şti. aleyhine, 05/04/2018 takip tarihinde, … Bankası Firuzköy/İstanbul Şb.ne ait, 28/02/2018 keşide tarihli, … yevmiye nolu, 21.586,90-TL. bedelli çekten kaynaklı olarak, toplam, 24.596,41-TL. üzerinden takip başlatıldığı, 17/04/2018 tarihinde icra dosyasına, toplam 29.890,78-TL. Yatırıldığı, akabinde aynı çek nedeniyle, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/334 Esas sayılı dosyasında davalı ya karşı açılan istirdat davasında, dava konusu “…Bankası Firuzköy/İstanbul Şb.ne ait,28/02/2018 keşide tarihli, … yevmiye nolu, 21.586,90-TL bedelli çek üzerindeki, imzanın davacıya ait olmadığı bilirkişi raporları ile tespit edildiğinden, davacının davasında haklı görülerek, dava kabulü ile dava konusu çekin davalıdan alınarak davacıya iadesine” karar verildiğini, böylelikle kendilerinden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında haksız olarak para tahsil edildiğini ileri sürerek bunun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili, aleyhlerine başlatılan ilamsız takibin konusunun yine davacının da belirtmiş olduğu üzere çek istirdadı olduğunu, söz konusu davanın İst. 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/334 E. Ve 2020/230 K. Sayılı ilamı oluşturduğunu ve bu dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, bir an için istinaf aşamasında olmadığı düşünülse dahi, davacı tarafça icra takibine konu edilen İst. 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/334 E.-2020/230 K. Sayılı ilamın karar kısmında yer alan “… Bankası Firuzköy Şubesine ait 28/02/2018 keşide tarihli, … nolu, 21.586,90TL bedelli çekin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine” hükmünün bulunduğu, dolayısıyla herhangi bir alacak veya tazminat talebine dayanmadığını, diğer yandan davacının dava dilekçesinde fazladan yatırdığını iddia ettiği hususun ise, davacı aleyhine başlatmış oldukları İst. … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasından, icra müdürlüğünce yapılan dosya hesap raporu doğrultusunda yatırılmış olan tutar olduğunu, İcra dosyasının dosya borcu dışında taraflarınca, davacı taraftan herhangi bir ücret ya da tutar alınmadığının da açık olduğunu, bu sebeple iş bu davanın davanın reddini talep etmiştir. Dosya kapsamına göre, önce davalı tarafından,İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, davacı … ile dava dışı …Ltd. Şti , … Ltd. Şti ile … Ltd. Şti. aleyhine, 05/04/2018 takip tarihinde, … Bankası Firuzköy/İstanbul Şb.ne ait,28/02/2018 keşide tarihli, … yevmiye nolu, 21.586,90-TL. bedelli çekten kaynaklı olarak, toplam, 24.596,41-TL. üzerinden takip başlatıldığı, 17/04/2018 tarihinde icra dosyasına, toplam 29.890,78-TL. yatırıldığı, ardından davacı tarafça, İst. 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/334 E. Ve 2020/230 K. sayılı dosyasında davalı aleyhine istirdat davası açıldığı, dava konusu “… Bankası Firuzköy/İstanbul Şb.ne ait,28/02/2018 keşide tarihli, … yevmiye nolu, 21.586,90-TL bedelli aynı çek üzerindeki, imzanın davacıya ait olmadığı bilirkişi raporları ile tespit edildiğinden davanın kabulü ile dava konusu çekin davalıdan alınarak davacıya iadesine” karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, dosyanın istinaf incelemesinde olduğu, bunun üzerine davacının iş bu dava konusu olan, İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalıdan, “İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına çek bedeline ek olarak fazladan yatırılan fer’ilerin iadesinden” kaynaklı olarak, 8.303,88-TL. asıl alacak, 1.910,35-TL. işlemiş faiz olmak üzere, toplam 10.214,23-TL. üzerinden, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, buradaki talebinin icra dosyasına yanlışlıkla yapılan fazla ödemenin tahsiline ilişkin değil, İst. 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/334 E. Ve 2020/230 K. sayılı dosyasında çekin istirdadıyla kendisine iade edilmesi nedeniyle, takibin başından itibaren haksız olduğu, bu nedenle çek bedelini aşan miktarın tahsilinin haksız fiil oluşturduğu, bundan dolayı zarara uğradığı, fazla yapılan ödeme şeklinde gerçekleşen zararın tahsilinin dava konusu edildiği görülmektedir. İİK’nın fazla verilen paranın geri alınması başlıklı 361. maddesi şöyledir. “İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği, yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır.” şeklindedir. Maddeden anlaşılacağı üzere, yanlış bir hesaplama veya yorumlama sonucu icra dairesince fazladan tahsil edilen paranın İİK 361.maddeye göre icra dairesinden mahkeme kararına gerek duyulmadan istenebileceği, oysa somut olayda, icra işlemlerinde yapılan bir hesap yada yorum hatası sonucunda gerçekleştirilen fazla bir tahsilatın iadesi talep edilmemekte, yukarıda açıklandığı gibi, bu davaya sebep, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin başından itibaren haksız olduğu, bu haksız takip sebebiyle yapılan tahsilatın da haksız olduğu, zira haksız takip konusu çekin davacıya iadesine karar verildiği ve bu sebeple takibin dayanağının kalmadığının iddia edildiği, bu uyuşmazlık konularının ise icra dairelerince değil, mahkemece yapılacak yargılamayla çözümlenebileceği, zira İst. 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/334 E. Ve 2020/230 K. sayılı kararı nedeniyle davacınında aralarında bulunduğu borçlular hakkında davalı tarafça başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasındaki takibin haksız olup olmadığı yada takibin dayanağının kalıp kalmadığı, yapılan tahsilatın haksız olup olmadığı, davacı nezdinde zararın meydana gelip gelmediği, gelmişse zarar miktarı ve bu zararın talep edilebilirliği hususlarının eldeki davayla çözümlenmesi gereken konular olduğu, bu durumda davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle haklı olduğu anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın esasına girilerek taraflarca gösterilen delillerin usulünce toplanarak yapılacak yargılama sonucu gerekli kararın verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/09/2021 tarih, 2021/168 E. 2021/574 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 11/01/2022