Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/219 E. 2022/229 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/219
KARAR NO: 2022/229
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/10/2021
NUMARASI: 2021/322 E. 2021/743 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde özetle; … San. Ltd. Şti. ile davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin ortak ve yetkililerinin aynı kişiler olduğunu, müvekkili şirket ile dava dışı …. Ve San. Ltd. Şti. arasında imzalanan 27/10/2020 tarihli Modern Sera Satış Sözleşmesi ile Bursa ili, Nilüfer ilçesi, … Mah. … Ada … parselde bulunan arazi üzerine içinde anahtar teslim hidroponik NFT kurulumu, açık tarla profesyonel tarım sistemi, ofis, depo ve işletme alanlarının bulunduğu sera yapımı konusunda, davalı … Tic. Ltd. Şti. ile 28/10/2020 tarihinde aynı arazinin tarımsal ihtiyaçlarının karşılanması, fide, gübre ve kasa temin edilmesi, üretin danışmanlığının ve satış organizasyonunun yapılması için anlaştığını, sözleşme bedeli 304.300,00 TL’nin 124.299,99 TL’sinin 28/10/2020 tarihinde … Tic. Ltd. Şti.’ne gönderildiğini, bakiye kısım için yapılan anlaşma uyarınca … Bankası A.Ş.’nin 02/06/2021 keşide tarih ve … çek seri numaralı 30.000,00 TL miktarlı, 25/06/2021 keşide tarih ve … çek seri numaralı 40.000,00 TL miktarlı, 13/07/2021 keşide tarih ve … çek seri numaralı 60.000,00 TL miktarlı, 10/08/2021 keşide tarih ve … çek seri numaralı 50.000,00 TL miktarlı çeklerin keşide edilerek davalı şirkete verildiğini, sözleşme ve ekleri gereğince arazinin tarımsal ihtiyaçlarının davalı şirketin ortak ve yetkililerinin diğer şirketi olan … tarafından karşılanması ve akabinde ürün hasadına geçilmesi planlanmış ise de; arazi tarımsal üretime elverişli hale getirilmediğinden, sera inşaatındaki gecikme nedeniyle planlanan şekilde ürün hasadı yapılamadığını ve müvekkili şirketin müspet zararının oluştuğunu, 28/10/2020 tarihli danışmanlık ve ürün satış sözleşmesi uyarınca müvekkili şirkete 15/01/2021 tarihinde 1. hasat, 05/02/2021 tarihinde tarla hasat, 28/02/2021 tarihinde 2. hasat, 15/04/2021 tarihinde 3. hasat, 10/05/2021 tarihinde tarla hasat, 20/05/2021 tarihinde 4. hasat ödeneği kabul, beyan ve taahhüt edilmiş olmasına rağmen, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediğini, taahhüt edilen ödemelerin yapılmadığını, müvekkilinin kendisine taahhüt edilen alacakları tahsil edemediği gibi, davalı şirkete temel borç ilişkisi kapsamında keşide edilen çekler yüzünden ödeme yapmak zorunda kaldığını, Kartal … Noterliği’nin 21/05/2021 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile çeklerin iadesinin istendiğini, ihtara rağmen … Tic. Ltd. Şti. tarafından iade edilmediğini, davanın kabulü ile müvekkilinin danışmanlık sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, sözleşme uyarınca davalı tarafa keşide edilen çeklerin bedelsiz olduğuna, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; 28/10/2020 tarihli sözleşme uyarınca keşide edilen çeklerin davalı faktoring şirketine temlik edilmiş olması sebebiyle, müvekkilinin danışmanlık sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, sözleşme uyarınca davalı tarafa keşide edilen çeklerin bedelsiz olduğuna, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Menfi tespit davasında yetkili mahkemenin İİK’nun 72/son maddesindeki düzenlemeye göre, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında yetkili mahkemenin HMK’nun 6. maddesi uyarınca davalının ikametgahı mahkemesi, icra takibi açıldıktan sonra, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde yada alacaklının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkili şirketin adresini ‘Pendik – İstanbul’ olarak gösterdiğini, müvekkili şirketin doğru merkez adresinin “Şişli/İstanbul”, diğer davalı … Şirketi’nin adresinin ‘Nilüfer/Bursa’, icra takibinin İzmir İcra Müdürlüğünde başlatıldığını, icra takibine davacı tarafından yetki itirazında bulunulmadığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin, icra takibinin başlatıldığı İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın usulden reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Asıl davanın; davacı ..Ltd. Şti. ile davalı …. … Şti arasında, davalıya Danışmanlık ve Ürün Sözleşmesi kapsamında verilen 4 adet toplam 180.000,00 TL bedelli çek karşılığında davalının ve davalı şirketin organik bağ içerisinde olduğu ileri sürülen … Seracılık’ın edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradığından bahisle davalıya verilen çekler yönünden borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğunu, Birleşen davada; davacının …Ltd. Şti, davalı … AŞ olduğu, dava, davacı şirket ile davalı … Şti arasındaki Danışmanlık ve Ürün Sözleşmesi kapsamında asıl dosya davalısına verilen 4 adet toplam 180.000,00 TL bedelli çek karşılığında asıl dosya davalısının ve davalı şirketin organik bağ içerisinde olduğu ileri sürülen … Seracılık’ın edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradığından bahisle davalı Faktoring şirketine verilen çekler yönünden borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olduğu, Birleşen dosyada davalı … AŞ vekilinin süresinde sunduğu cevap dilekçesinde, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürdüğü, İİK 72/son maddesinde menfi tespit ve istirdat davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceğinin kabul edildiği, davalı faktoring şirketinin ikametgahının Şişli olup, İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas, … Esas, … Esas sayılı dosyaları ile dava konusu çekler yönünden dava tarihinden önce başlatılmış icra takibi olduğu, davalının yerleşim yerinin Şişli olup takiplerin İzmir’de başlatıldığı, mahkemenin yetkili olmadığı, yetki seçiminin davalı tarafa geçtiği, davalı tarafın İzmir mahkemelerini yetkili mahkeme olarak tercih ettiği anlaşılmakla, davalının yetki itirazı yerinde görülerek, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, 2021/322 Esas sayılı asıl dava dosyasında davalı … Ltd. Şti tarafından yetki itirazı ileri sürülmediğinden söz konusu dosyanın tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı … şirketinin, genel merkezi Şişli ise de, İstanbul Anadolu yakasında birden çok şubesi olduğunu, davalı şirketin İstanbul Anadolu mahkemelerinin yetki alanında kalan şubelerinin de olması nedeniyle, bu şubeler yönünden yetkili olacağını, şubenin, bir kurum veya kuruluşa bağlı olarak etkinlikte bulunan alt mevkiilerdeki iş yeri olduğunu, hukuken ve mali olarak merkeze bağlı olmakla birlikte, merkezin yapmakta olduğu işlemler türünden işlemler yapma yetkisi bulunduğunu, kurumun bir uzantısı olmakla, hukuken merkeze bağlı ve onun dava ehliyetine sahip olduğunu, İcra takibinin yetkili yerde açılmadığını, müvekkilin ticaret sicil adresi Ümraniye olduğu halde, takibin kötü niyetli olarak İzmir’de açıldığını, daha sonra da takipten feragat edildiğini, İİK’nun 50. ve HMK’nun 447/2. maddelerinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK’nun 6/1. maddesine göre; genel yetkili mahkemenin, dava açıldığı tarihte davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, Kambiyo senetlerine ilişkin takipte genel yetkinin borçlunun yerleşim yeri mahkemesi, çeklerde, muhatap bankanın bulunduğu yer, çekin keşide edildiği yer, borçlunun ikametgahı icra dairesinde de takip yapılabileceğini, İzmir İcra dairelerinin müvekkili açısından her halükarda yetkisiz olduğunu ve İzmirde açılan dosyalara ilişkin icra mahkemelerine yetkisizlik itirazlarının sunulduğunu, halen İzmir icra dairelerinde çeklerden dolayı devam eden bir takip de bulunmadığını, sadece takip sonrası menfi tespit davası açıldığı için yetkili icra dairelerinin İzmir olmasına karar verilmesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğundan, yetkisizlik kararının kaldırılması gerektiğini, izah olunan ve re’sen tespit edilecek gerekçelerle mahkemenin yetkisizliğine dair kararının kaldırılmasını, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın asıl davada talebi; dava dışı … San. Ltd. Şti. ile imzalanan 27/10/2020 tarihli Modern Sera Satış Sözleşmesindeki edimlerin yerine getirilmemesi sebebiyle … şirketi ile hukuki ve organik bağı olan davalı … Tic. Ltd. Şti. ile 28/10/2020 tarihinde düzenlenen tarımsal ihtiyaçların karşılanması, fide, gübre ve kasa temin edilmesi, üretim danışmanlığı ve satış organizasyonu sözleşme bedelinin kısmi ödemesi için, anlaşma uyarınca … A.Ş.’den keşide edilen toplam 180.000,00 TL miktarlı çeklerden dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti, birleşen davada; çeklerin faktoring şirketine temlik edilmesi sebebiyle davalı … Şirketi’ne de borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece; İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas, … Esas, … Esas sayılı dosyaları ile dava konusu çekler yönünden dava tarihinden önce başlatılmış icra takibi olduğu, davalının yerleşim yerinin Şişli olup, takiplerin İzmir’de başlatıldığı, mahkemenin yetkili olmadığı, yetki seçiminin davalı tarafa geçtiği, davalı tarafın İzmir mahkemelerini yetkili mahkeme olarak tercih ettiği anlaşılmakla, davalının yetki itirazı yerinde görülerek, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, asıl davada yetki itirazında bulunulmadığından, ayrılarak yeni esasa kaydına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava menfi tespit davası olup, birleşen dava 08/07/2021 tarihinde açılmıştır. HMK 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme; davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemeleri, İİK 72/son maddesi uyarınca takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesidir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/3509-5363 Esas ve karar, 2016/6766 esas 2017/1045 karar, sayılı kararı) Dava konusu çeklerden 40.000,00 TL bedelli çek için,16/07/2021 tarihinde İzmir ….İcra Dairesi’nin …, 30.000,00 TL bedelli çek için 05/07/2021 tarihinde İzmir ….İcra Dairesi’nin …, 60.000,00 TL bedelli çek için 11/08/2021 tarihinde İzmir … İcra Dairesi’nin … takip dosyaları ile davacı … Ltd. Şti. ve asıl dosya davalısı … Tic. Ltd. Şti. Aleyhine genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı tespit edilmiştir. İcra takibinin yapıldığı yer İzmir … İcra Dairesi’dir. Davacı vekili icra dosyalarına yetki itirazında bulunulduğunu iddia etmiş ise de; iddiasını kanıtlayan belge sunmamıştır. Yapılan takip yönünden icra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmadığından ve davacı tarafça yetki itirazında bulunulduğu kanıtlanmadığından, itiraz edilmemekle İzmir … İcra dairesi yetkili hale gelmiştir. Davalı … A.Ş’nin dava dilekçesindeki adresi Pendik/İstanbul, olarak gösterilmiş ise de, ticaret sicilde kayıtlı adresin … Mah. … Sok…. No:… Şişli İstanbul olduğu, çeklerin … Bankası Üsküdar şubesinden keşide edildiği, keşide yerinin İstanbul, borçlu … Teknoloji Sistemleri Ltd Şti’nin adresinin Ümraniye/İstanbul olduğu tespit edilmiştir. Yetki itirazında bulunan davalı Faktoring şirketi çekleri faktoring sözleşmesi ile … Tic. Ltd. Şti.’den temlik alan konumundadır. Doğrudan davacı taraf ile arasında sözleşme mevcut olmadığından, HMK 10. maddesindeki yetki kuralının uygulanması mümkün olmadığı gibi, davalı … A.Ş’nin Anadolu Adliyesi yetki alanında şubeleri olsa da, faktoring sözleşmesi şubenin işleminden kaynaklanmadığından HMK 14/1. maddesinin de uygulanması mümkün değildir. HMK 6. maddesi uyarınca davalı … A.Ş’nin Şişli/İstanbul adresine göre İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkilidir. 30.000,00 TL bedelli çek için 05/07/2021 tarihinde İzmir …İcra Dairesi’nin … takip dosyasında icra takibi başlatılması sebebiyle, davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu tespit edildiğinden, İİK 72/son maddesi uyarınca davalının ikametgahı yanında icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi de yetkili hale geldiğinden, İzmir Asliye ticaret mahkemesi de yetkilidir. Yapılan açıklamalar gereğince İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmaya yetkili mahkemelerden olmadığı sübuta ermiştir. Yetkili mahkemede dava açılmadığından yetkili mahkemeyi seçme yetkisi karşı tarafa geçmiştir. (Yargıtay 11. HD’nin 30/10/2012 tarihli 2011/11089 esas ve 2012/16931 karar) Davalı vekili yetki itirazı ile yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu bildirdiğinden, mahkemece birleşen dosyanın ayrılarak yetkisizlik kararı verilmesinde usule aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2021 tarih ve 2021/322 E. 2021/743 K. Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3 ve 362/1-g maddeleri gereğince, KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2022