Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/197 E. 2022/174 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/197
KARAR NO: 2022/174
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2021
NUMARASI: 2019/853 E. – 2021/1003 K.
DAVANIN KONUS: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yanca Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu senedin 2013 yılında ödendiğini, davalı tarafın usulsüz bir şekilde senet üzerinde başka bir kalemle oynama yaparak senedi icraya koyduğunu, senet üzerinde oynama yapıldığının yapılacak inceleme sonrasında ortaya çıkacağını beyan ederek, davanın kabulü ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı takibe konu senet üzerinde oynama yapıldığı iddiası ile borçlu olmadığının tespitini istemiş ise de, dosyaya sunulan herhangi bir sahtecilik iddiası ve buna ilişkin soruşturma dosyası bulunmadığı, takibe konu senet üzerindeki imzanın, 11/08/2021 tarihli ATK raporuna göre davacı …’ın eli ürünü olduğunun tespit edildiği, tahribat iddiası açısından, bu şekilde tahribat yapıldığına dair bir açıklığın bulunmadığı, senedin tarih ve bedel kısımlarının boş bırakılarak imzalanıp verilmesinin mümkün olduğu, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ispat yükünün iddia edene ait olduğu, davacının bu iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Senet üzerinde incelenmesini istedikleri hususlar için dosyanın yeniden İstanbul Adi Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilmesi yönünde taleplerinin bulunduğunu ancak bu taleple ilgili karar verilmeden dosyanın karara çıkartıldığını beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, icra takibine konu senet sebebiyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. 6100 Sayılı HMK’nun 341.maddesi uyarınca istinaf edilebilirlik sınırı, karar tarihi itibariyle 5.880,00 TL olup, somut davada dava değerinin 4.987,00 TL olduğu, davacının ise, reddedilen 4.987,00 TL yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. Davacı başvurusu istinaf kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Açıklanan sebeplerle 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 ve 346/1 maddeleri gereğince davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin, 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. ve 352/1. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya iadesine, 3- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. ve 352/1-b. maddeleri gereğince, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/02/2022