Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1815 E. 2023/53 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1815 Esas
KARAR NO: 2023/53
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2022 (Ek Karar)
NUMARASI: 2022/1226 E. – 2022/1241 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz (Finans)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/01/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borçlulardan ibraz edilen vadesi geçmiş kambiyo senedi nedeniyle alacaklı olduğunu belirtilerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesinin 13/09/2022 tarihli D.İş kararıyla; “Talebin İ.İ.K’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla, TALEBİN KABULÜ İLE, Alacaklının iddia ettiği yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE,2-Alacağın % 15 oranında 13.500-TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun alacaklı tarafından 10 gün içerisinde Mahkememiz veznesine teminat olarak yatırılmasına,yatırılmadığı takdirde ihtiyati haczin kalkmasına,” karar verilmiştir.İhtiyati haciz kararına itiraz eden … ve … vekili itiraz dilekçelerinde özetle; İtiraz eden şirketin merkezinin Isparta’da bulunduğunu, bu nedenle mahkemenin ihtiyati haciz kararı verilmesi hususunda yetkisiz olduğunu, Isparta Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İtiraz eden … Tıc. Ltd. Şti vekili itiraz dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Isparta Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, İhtiyati hacze konu çekin bankaya ibraz tarihinde bankada karşılığı olup olmadığının bankadan sorulmasını, ibraz tarihinde dahi çekin bankada karşılığının bulunduğunu ödenmeme sebebinin ihtiyati tedbir kararından kaynaklandığını, hal böyle iken ihtiyati haciz talep eden tarafın söz konusu talebinde hukuki yararının olmadığını, müvekkilinin söz konusu ihtiyati haciz kararı nedeniyle çok zor duruma düştüğünü, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz kararı talep eden vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile … (TCKN:…) arasında 28.01.2022 tarihli … nolu Genel Faktoring Sözleşmesi akdedilmiş, bu sözleşme kapsamında müşteri … kendi müşterisi … (… Group)’den olan 10.08.2022 tarih … nolu faturaya dayalı alacaklarını 10.08.2022 tarihli Alacak Bildirim Formu ile müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, bu alacağın ödeme aracı olarak aynı tarihte keşidecisi … olan lehtarı … ve sırasıyla cirolar … Tic. Ltd. Şti, … Tic. Ltd. Şti., …, … Group-… ve … olan davaya konu keşidecisi … olan … Bankası Niksar Şubesine ait … nolu, 31.08.2022 tarihli ve 100.000TL tutarlı çekin, müvekkil şirkete ciro ve devir edildiğini, söz konusu faktoring sözleşmesinin 24. Maddesinde faktoring sözleşmesi kapsamında yapılan temliklerden ödeme aracı olarak devir ve ciro edilen çek, senet ve kıymetli evraklardan doğacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İstanbul İcra Müdürlükleri’nin yetkili olacağı kararlaştırıldığını, İstanbul Mahkemelerinin Ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesinin mevcut olduğunu, kambiyo borçlularından biri için yetkili olan mahkeme ve icra müdürlüğü diğerleri için de yetkili olduğunu, İİK 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak sayıldığını, çek bedelinin yargılama sonuna kadar ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı bulunmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceğini, açıklanan nedenlerle; İtiraz edenlerin ihtiyati haczin kaldırılması taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin itiraz edenler üzerinde bırakılmasına, Karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 25/10/2022 tarihli ek kararıyla; “İ.İ.K.’nın 258. maddesinde ihtiyati haciz kararının, 50. maddeye göre yetkili Mahkeme tarafından verileceği belirtilmiş olup aynı yasanın 50. maddesinde ihtiyati hacizde yetkili Mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde veya muhatap bankanın bulunduğu yerde ihtiyati haciz isteyebilecektir. İtiraz edenler … ve …’in adresinin Niksar/Tokat olduğu, itiraz eden … TİC. LTD.ŞTİ.’nin adresinin Isparta olduğu, diğer borçluların adresinin Bursa olduğu, muhatap banka şubesinin adresinin Niksar/Tokat olduğu, keşide yerinin Niksar olduğu, herne kadar borçlu Adnan Karaman ile talep eden arasında Faktoring Sözleşmesi bulunduğu ve yetki sözleşmesi yapıldığı ileri sürülmüşse de sözleşmeye taraf olmayan diğer borçlular hakkında yetki sözleşmesinin uygulanamayacağı değerlendirilerek mahkememizin yetkili bulunmadığı anlaşıldığından İtiraz eden borçlular …, …, … TİC. LTD. ŞTİ.nin yetki itirazının kabulü ile mahkememizin 13.09.2022 tarihli 2022/1226 D.İş -2022/1241 K. sayılı ihtiyati haciz kararının İTİRAZ EDENLER YÖNÜNDEN KALDIRILMASINA,” karar verilmiştir.İhtiyati Haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Müvekkilinin yetkili meşru hamil olduğu keşidecisi …, Cirantaları; …, … Tic. Ltd. Şti, … Tic. Ltd. Şti., …, … Group-… … ihtiyati hacze karar verildiğini, itiraz üzere, ihtiyati haciz kararının itiraz edenler yönünden kaldırılmasına karar verildiğini, HMK madde 19/3 uyarınca, ”…Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir…” hükmü gereği Yerel Mahkemenin usule aykırı ve hatalı olarak itiraz eden karşı tarafların yetki itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verdiğini ve yine aynı kararda yetkili mahkemenin HMK 19/3 e uygun olarak gösterilmediğini, -Müvekkili şirketin, takibe konu çeki faktoring sözleşmesi kapsamında devir edilen alacakların ödeme aracı olarak devir aldığını, iktisap ettiğini, Müvekkili şirket ile … (TCKN:…) arasında 28.01.2022 tarihli … nolu Genel Faktoring Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında müşteri …’ın kendi müşterisi … (… Group)’den olan 10.08.2022 tarih … nolu faturaya dayalı alacaklarını 10.08.2022 tarihli Alacak Bildirim Formu ile müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, bu alacağın ödeme aracı olarak aynı tarihte keşidecisi … olan lehtarı … ve sırasıyla cirolar … Tic. Ltd. Şti, … Tic. Ltd. Şti., …, … Group-… ve … olan davaya konu keşidecisi … olan … Bankası Niksar Şubesine ait … nolu, 31.08.2022 tarihli ve 100.000TL tutarlı çekin, müvekkili şirkete ciro ve devir edildiğini, faktoring sözleşmesinin 24. Maddesinde faktoring sözleşmesi kapsamında yapılan temliklerden ödeme aracı olarak devir ve ciro edilen çekin, senet ve kıymetli evraklardan doğacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İstanbul İcra Müdürlükleri’nin yetkili olacağının kararlaştırıldığını, İstanbul Mahkemelerinin Ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesinin mevcut olduğunu, kambiyo borçlularından biri için yetkili olan mahkeme ve icra müdürlüğünün diğerleri için de yetkili olduğunu, takibe konu çek üzerinde keşideci davacı dışında lehtar ve cirantaların da bulunduğunu, son cirantadan faktoring sözleşmesi kapsamında devir alındığını ve yetki sözleşmesi bulunduğunu bu yetki sözleşmesinin diğer borçluları da bağlayacağını, kambiyo borçlularının adres itibariyle de yetkili yer İstanbul olduğunu, diğer borçlular yönünden İstanbul Mahkemelerinin yetkisinin kesinleştiğini, -Bilgileri verilen dava ve takip konusu çekin belirtilen factoring sözleşmesine binaen müvekkili şirket tarafından temlik alınan alacağın; ödeme aracı olarak iyi niyet esaslarına dayalı, yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak devralındığını, müvekkili şirketin çekte yetkili, meşru ve iyi niyetli hamil olarak bulunduğunu, bu bağlamda cirantalar arasında gerçekleşen ve gerçekliği dahi sabit olmayan uyuşmazlıkların eş söyleyişle şahsi defilerin müvekkili şirkete yansıtılmasının açıkça yasaya aykırılık teşkil edeceğini kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Karşı taraf … Tic. Ltd. Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Dosyada davalı(ihtiyati haciz talep eden) tarafın usul ve yasaya aykırı dosya kapsamı ile bağdaşmayan istinaf yoluna başvuru dilekçesini kabul etmediklerini beyanla davalı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Karşı taraf … ve … vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde veya muhatap bankanın bulunduğu yerde ihtiyati haciz isteyebileceğini, müvekkillerinin adresinin Niksar/Tokat olduğunu, itiraz eden … Tic. Ltd. Şti.’nin adresinin Isparta olduğunu, diğer borçluların adresinin Bursa olduğunu, muhatap banka şubesinin adresinin Niksar/Tokat olduğunu, keşide yerinin Niksar olduğunu, her ne kadar borçlu … ile talep eden arasında Faktoring Sözleşmesi bulunduğu ve yetki sözleşmesi yapıldığı ileri sürülmüşse de sözleşmeye taraf olmayan diğer borçlular hakkında yetki sözleşmesinin uygulanamayacağını, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İhtiyati haciz ve ihtiyati hacze itiraz 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 257. vd maddelerinde düzenlenmiştir.Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E. – 2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamlarında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2019 tarih, 2019/1365 E. ve 2019/980 K. sayılı kaldırma kararında vurgulandığı üzere; muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından ve HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelecektir. Çekin götürülecek borç niteliği kazanabilmesi için bankaya ibrazı zorunlu ise de, karşılıksızdır işlemi yapılmasına gerek yoktur. Banka tarafından herhangi bir sebeple karşılıksızdır işlemi yapılmayıp çek bedeli de ödenmeyebilir. Çek süresinde ibraz edilmekle götürülecek borç niteliği kazanacaktır. Atıf yapılan Yüksek Mahkeme kararlarında da açıklandığı üzere muhatap bankaya ibraz edilerek bedeli tahsil edilmeyen talep konusu çek, artık aranacak borç olmaktan çıkarak götürülecek borç niteliği kazanmıştır. HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak TBK’nın 89. maddesinde belirtildiği gibi ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirketin yerleşim yeri de yetkili hale gelmiştir. Bu nedenle çekin karşılığının bulunmuş olmasının yetki yönünden bir sorun yaratmayacağı anlaşılmıştır. Bu konudaki davacı istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.Somut durumda, ihtiyati haciz talep eden, taraflar arasında factoring sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmede taraflar arasındaki ihtilaflarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığına dair kayıt bulunduğunu savunmuş ise de, itiraz edenler sözleşmenin tarafı olmadığından bu konudaki yetki hükmünün itiraz edenler yönünden uygulanması mümkün değildir. Ancak çekin ibrazı nedeniyle davacı kendi yerleşim yerinde takip yapabileceğinden yukarıdaki açıklamalar kapsamında alacaklı, kendi yerleşim yerinde, borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. Buna göre ihtiyati haciz talep eden taraf, TBK 89. maddesi uyarınca yetkili hale gelen İstanbul Ticaret Mahkemesi’nden talepte bulunduğundan, mahkemece yetkili olduğu halde, ihtiyati hacze yetki yönünden yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi usule aykırı olduğundan, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Talep eden vekilinin istinaf isteminin gerekçeler yönünden KISMEN KABULÜ ile, 2- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2022 tarih sayılı 2022/1226 Esas sayılı ek kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1226 D. İş E. ve 13/09/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının aynen DEVAMINA, 4- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 296,40 TL maktu karar ve ilam harcı, peşin yatırılan 213,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 83,40 TL harcın talep edenden tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre 2.400,00 TL maktu vekalet ücretinin karşı taraftan müteselsilen tahsiliyle ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 6- İstinaf talebi kabul edildiğinden ihtiyati haciz talep eden tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 7- İstinaf yargılaması için talep eden tarafından yapılan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 149,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 369,70 TL yargılama giderinin karşı taraftan müteselsilen tahsiliyle talep edene verilmesine, 8- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 9- 6100 Sayılı HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına, 10- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 2004 Sayılı İİK’nın 258/(3). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/01/2023