Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1736 E. 2022/1781 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1736 Esas
KARAR NO: 2022/1781
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 21/11/2019
NUMARASI: 2018/286 E. – 2019/485 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … Ticaret A.Ş., www…com internet sitesi üzerinden ve çağrı merkezi aracılığıyla yurtiçi ve yurtdışında tatil hizmeti sunan seyahat acentelerinin hizmetlerini son kullanıcı tüketicilere ulaştıran, konaklama, paket tur gibi hizmetlerin satışında platform konumunda olan, hizmet alanında tanınmış önde gelen şirketlerinden biri olduğunu, müvekkili şirketin “…” ve “….com” markası ibare ve şeklinin münhasır lisans sahibi ve “www…..com” ile “www…..com.tr” adlı internet sitesinin sahibi olduğunu, “…” şekli … tescil numarası ile 39 nice sınıfında, “….com” markası … tescil numarası ile 39 nice sınıfında ve “…” ibaresi … tescil numarası ile 39 nice sınıfında TPMK nezdinde müvekkili şirket adına tescilli bulunduğunu, “…com” adlı internet sitesinde müvekkili şirket tarafından sunulan konaklama, paket tur, uçak bileti satışı gibi hizmetler için kullanılan “…” ve “….com” markasının “….com” internet sitesinin amacı ve konusunun birebir aynısını kullanılarak ve müvekkili şirketin de ticari unvanının 3.kişilerin karıştırmasına neden olacak suretle benzerini kullanıldığını ve hukuka aykırı olarak işlem yapıldığını belirterek, marka tecavüzünün durdurulması amacıyla davalı …com adlı internet sitesinin kullanılmasının men edilmesine ve alan adının kullanılmaması için internet sitesine ihtiyati tedbir konularak erişimin engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Davalının adresinin tespit edilemediği, bu sebeple tebligat işlemlerinin yapılamadığı, whois kaydı araştırmasında tebliğe yarar adresin yetersiz olduğu, başkaca adresin tespit edilemediği, davacı yana yapılan ihtaratlı tebligata rağmen verilen bir haftalık süre içinde eksiklikleri gideremediğinden HMK 119/2 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalıya dava açıldığını ancak ne var ki söz konusu bir internet sitesi olduğundan müvekkili şirketin ulaşabildiği her nevi bilgi ile davanın ikame edildiğini, bu işlemleri yapanların bilinçli olarak kimlik bilgilerini sakladıklarını ve özellikle de 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve bu Kanun dayanılarak hazırlanan İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesinin gerektirdiği bilgi paylaşımını bilinçli bir şekilde yapmadığını ve internet sitesi sorgulama sayfalarında ilgili domain adresinin sahip bilgilerinde de yanıltıcı veya sahte bilgiler paylaştığını, bu sebeple dava dilekçesinin gerektirdiği tüm bilgilerin taraflarınca erişilebilir olmadığı için ulaşılamadığını ve bu bilgilere erişebilmek için talep ettikleri İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğü’nce araştırması yapılmadığı için de ulaşılamadığını, Mahkemenin 14.10.2019 tarihinde yapmış olduğu tebliğ üzerine 18.10.2019 tarihinde Yerel Mahkeme’ye Uyap kanalı üzerinden 18.10.2019 tarihli beyan dilekçesi, … iş emri numarası ile gönderildiğini, dilekçe içeriğinde, müvekkilİ şirketin davalıya ait T.C. ve adres bilgisine sahip olmayıp … sorgulama sayfasından ulaşılan; Adı Soyadı: …, Şirketi: … LTD, E-mail adresi: … @….com;Telefonu: … ;Mahalle/Semt/Cadde:…, … ;Şehir: Panama City;Ülke: PA bilgilerine ulaşılabildiğini, davalının TC kimlik numarası ile tebligata elverişli adresinin tespit edilebilmesi için “İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğü’ne” müzekkere yazılmasının talep edildiğini ancak dilekçeleri hiç dikkate alınmadan 14.10.2019 tarihinde tebliğ edilen meşruhatlı davetiye kapsamında T.C. kimlik numarası ve adres bilgisi paylaşılmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar verildiğini, yapılan eksik inceleme sebebiyle Yargıtay’ın ve Bölge Adliye Mahkemesinin yerleşik içtihatları çerçevesinde Sayın Yerel Mahkemenin kararının kaldırılması gerektiğini, somut olayda davacı tarafça, davalının adresinin bilinmediğinin dilekçede açıkca belirtildiğini, adres ve açık kimlik bilgilerinin tespiti için gerekli araştırmaların yapılması için bilgi verildiğini, mahkemece usulüne uygun şekilde HMK. 119/2. Maddesi uyarınca kesin süre verilmediği gibi, bu süre verilse dahi davalının açık adresini bilmeyen davacının bunu tespit edip bildirmesinin mümkün olmadığını, mahkemece öncelikle davalının açık adresinin tespiti için bulunması muhtemel tüm kurumlara yazı yazılıp, Tebligat Kanunu gereği mernis adresi tespit edildiğinde mernis adresine, bu da tespit edilemediği takdirde ilanen tebligat yoluna gidilerek taraf teşkili sağlanıp esastan karar verilmesi gerekirken, 6100 Sayılı HMK’nın 119/2. maddesindeki koşullar oluşmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalının açık adresi ve T.C. kimlik numarasının müvekkili şirketçe bilinemediğini, müvekkilinin bu adresi ve T.C. kimlik numarasını tespit etme imkanı bulunmuyor iken ve Sayın Yerel Mahkeme’ye bu konuya ilişkin İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğü’ne yazı yazılması talep edilmiş iken bu talebin yazıları gereği ilgili kuruma müzekkere yazılmadan ve işbu talep dilekçeleri dikkate alınmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin kanuna ve yerleşik içtihatlara aykırı bulunduğunu, Yerel Mahkeme tarafından aynı içeriğe sahip olan bir dosyadan kabul edilen ve gereği gibi işlem yapılan talebin, işbu kaldırılması talep edilen 2018/286 E. 2019/485 K. numaralı dosyada neden dikkate alınmadığının anlaşılamadığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca, mahkeme hükmünün salt “görünürde gerekçeli” olması kamu düzenine ve Anayasa’ya aykırı bulunmakla, mutlak bozma sebebi olduğunu, deliller incelenerek değerlendirilmemiş olduğundan hükmün gerekçesini ihtiva etmeyen Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, markaya tecavüzün meni ve alan adına erişimin engellenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Somut uyuşmazlıkta; davacı, müvekkili adına çok sayıda tescilli marka olup “…” “….com” markasının 39 nolu sınıfta kayıtlı iken davalının “www…com” alan adını haiz internet sitesinin amacı ve konusu ile birebir aynı kullanıldığını iddia etmiş ve delil olarak tespit dosyasındaki bilirkişi raporunu sunmuştur. Mahkemece adres bildirmesi için verilen sürede de beyanda bulunarak telefon ve e-mail adres bilgilerini vermiş ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasını talep etmiştir. Her ne kadar mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119. maddesinde belirlilen dava dilekçesinde bulunması, bulunmaması halinde tamamlanması zorunlu unsurlardan olan davalının açık adresinin bildirilmemiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiş ise de, anılan kanunun 119. maddesinde belirtilen husus, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması durumunda davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmasının istenmesi, tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımın karşı tarafa ihtar edilmesidir. Aksine düşünce, gerek Tebligat Kanununun tebligata ilişkin ilgili hükümlerini (Teb.K 21-25-28) gerekse Tebligat Kanununun Uygulanmasına dair Yönetmeliğinin ilanen tebliğ ile ilgili 48. ve devamı maddelerini işlevsiz hale getirecektir. Tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı, adresi meçhul olanlara nasıl tebligat yapılacağı, adres araştırması ve tespiti yöntemi 7201 Sayılı Tebligat Kanununda gösterilmiş, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48. ve devamı maddelerinde de adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması ile ilgili hükümler öngörülmüştür. 6100 Sayılı HMK’nın 119/2. maddesinde dava dilekçesinde tarafların adresinin yazılması zorunluluğu usulünce ve sağlıklı bir tebligat yapılabilmesi amacına yöneliktir. İlk derece mahkemesince davacının bildirdiği bilgilere göre herhangi bir araştırma yapılmamış, whois kaydında adrese ulaşılamadığı belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; internet ortamında gerçekleştiği iddia edilen ihlalin muhatabının tespiti hususundaki yükümlülüğün davacıya yüklenilmesi yerinde olmayıp davalının mail adresi ve telefon numarasına göre adres araştırması için kurumlarla yazışma yapılmadan karar verilmesi yerinde görülmemiş ve davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönü ile kabulü ile 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile;2- İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/11/2019 tarih, 2018/286 E. 2019/485 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/12/2022