Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1729 E. 2022/1752 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
EK KARAR
DOSYA NO: 2022/1729
KARAR NO: 2022/1752
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/09/2020
NUMARASI: 2020/131 E. – 2020/525 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/1800 esas, 2022/5752 karar sayılı, 12/09/2022 günlü bozma ilamı gereğince yapılan yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalı vekili tavzih dilekçesinde özetle; Dairemizce yazılan gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki olduğu, yargılama giderleri arasında harçlar ve vekalet ücretleri yer aldığı, ancak yargılama giderleri davacının üzerinde bırakılması gerekirken vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olduğu, bu sebeple çelişkinin düzeltilmesini talep etmiştir.Dairemizin 2020/2520 esas 2020/430 karar sayılı, 17/12/2020 günlü kararın incelenmesinde; Davalı vekilinin istinaf sebeplerinin, davacı tarafından icra takibinin iptali için icra hukuk mahkemesinde dava açılması gerekirken, bu şekilde bir dava açılmadan menfi tespit davası açılamayacağı, bu anlamda davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği, davacı tarafından 07/09/2020 tarihinde usulsüz bir şekilde ıslah dilekçesi sunulduğu, ıslah dilekçesi taraflarına tebliğ edilip beyanda bulunmak üzere süre verilmeden karar verildiği, gerekçeli kararda davalının kabul beyanı sebebiyle davanın kabulüne karar verildiği belirtilmesine rağmen, davalı müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin 6100 Sayılı HMK’nın 312/2. maddesi hükmüne aykırı olduğu hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nce verilen 28.01.2021 tarih ve 2020/2520 E. – 2020/430 K. sayılı tavzih kararıyla; Davalı tarafın yargılama giderlerine yönelik istinaf talebinin kabul edildiği ve buna göre davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararın yazımı sırasında sehven ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasındaki davalı tarafa vekalet ücreti tahmiline yönelik kısmın olduğu gibi kaldığı gerekçesiyle, “Dairenin 2020/2520 Esas ve 2020/430 Karar sayılı, 17/12/2020 günlü kararının; ”2/5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 3/1. ve 6. maddelerine göre, 5.320,55 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,” şeklindeki hüküm fıkrasının tavzih suretiyle ”2/5- Davanın kabul edilmiş olması sebebiyle davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” şeklinde düzeltilmesine,” karar verilmiştir. Dairemizin 28/01/2021 tarihli tavzih kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/1800 esas, 2022/5752 karar sayılı, 12/09/2022 günlü bozma ilamıyla; “1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Tashihi” başlığını taşıyan 304. maddesinde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların, mahkemece kendiliğinden veya taraflardan birinin istemi üzerine düzeltilebileceği “Hükmün Tavzihi” başlıklı 305. maddesinde, hüküm yeterince açık değilse veya yerine getirilmesinde duraksama uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, yerine getirilmesi tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya duraksama ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği belirtilmiştir. Buna göre tavzih yoluyla hüküm fıkrası değiştirilemeyeceğinden, eldeki davada Bölge Adliye Mahkemesince verilen 28/01/2021 tarihli tavzih kararının bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçesiyle tavzih kararının bozulmasına karar verilmiştir.Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/1800 esas, 2022/5752 karar sayılı, 12/09/2022 günlü bozma ilamı sonrası Dairemizin 2022/1729 Esasına kaydı yapılarak 15/12/2022 tarihinde duruşma açılarak bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceğinden davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin düzeltilmesine yönelik tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Davalı vekilinin tavzih talebinin REDDİNE,Dair ek karar, tarafların yokluğunda 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 15/12/2022